ADÜ’nün ev sahipliğinde düzenlenen Aydın Gazeteciler Cemiyeti (AGC) ‘2015 Basın Ödülleri’ töreninde demokrasi vurgusu yapıldı.

AGC tarafından her yıl geleneksel olarak ‘24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılışının Yıl Dönümü’ dolayısıyla düzenlenen ‘Basın Ödül Töreni’, 22 Temmuz 2016 tarihinde AGC Onursal Başkanı merhum Mustafa Çezik Anısına Atatürk Kongre Merkezi Miletos Salonunda gerçekleşti.

Törene ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan’ın yanı sıra Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Muğla İl Müdürü Cavit Okur, AYTO Başkanı Hakan Ülken, Aydın Şoförler Odası Başkanı Semih Özmeriç, Aydın Baro Başkanı Avukat Gökhan Bozkurt, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda konuşmacılar kısa süre önce gerçekleşen ve milletimizin dik duruşuyla bertaraf edilen darbeyi lanetlediler. Demokrasinin günümüz dünyasında hayatın en temel unsuru olarak toplumların en önemli güvencesi olduğunun altı çizilirken; toplumsal duyarlılığın en önemli örneklerinden birinin Türk halkı tarafından tüm dünyaya gösterildiği vurgulandı.

Programın açılışında konuşan Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Semra Şener, hain terör senaryolarına karşı, halkın devletinin ve milletinin yanında durarak önemli bir duruş sergilediğini ifade edip, yaşanılan tüm sıkıntılara rağmen bu duruşta önemli bir paya sahip olan basın mensupları için bu yıl 24 Temmuz Basın Bayramının ayrı bir önemi olduğunu söyledi. Türk Milletinin tarihinin en hain planlarından birini kenetlenerek bertaraf ettiğinin altını çizen AGC Başkanı Şener; “Demokrasiyi kendisine bir yaşam biçimi olarak seçmiş milletimiz, ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım…’ dizelerini yazan vatan şairimiz Mehmet Akif’in yüzünü yine kara çıkarmadı. Çok değerli basın emekçisi meslektaşlarım, belki de destanın en büyüğünü bu darbe girişiminde onlar yazmış ve demokrasiden, devletinden yana olduklarını tüm dünyaya haykırmışlardır. 24 Temmuz, işte tam da bu yüzden bu yıl çok daha büyük önem arz etmektedir. Sansürün kaldırılışının 108. yılında Türk Basını çok büyük bir sınav daha vermiş ve bu sınavdan alnının akıyla çıkarak bu bayramı kutlamayı sonuna kadar hak etmiştir. İşte bu sebeple AGC Geleneksel Basın Ödülleri Töreni, bu yıl daha büyük bir gururla yapılmıştır ve bundan sonra da yapılacaktır.” dedi. Darbeyi yapanlara halk darbe yaptı

Gerçekleşen halk hareketini ‘Darbeyi yapanlara darbe yapıldı’ sözleriyle açıklayan Rektör Prof. Dr. Cavit Bircan, Türk halkının onurlu duruşuyla gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsünün bertaraf edildiğini söyledi. “Ülkem ve milletimle bir kez daha gurur duydum” sözleriyle duygularını ifade eden Prof. Dr. Bircan, “1960 Darbesini en kötü şekliyle hayatına nakşetmiş ve onun merhum başbakanının ismiyle akademi hayatında var olan Adnan Menderes Üniversitesi, topyekûn olarak bu kalkışmanın ilk gününden itibaren duruşunu belli etmiş ve meydanlarda bu duruşunun gereğini yapmıştır. Daha durumun ne olduğu bilinmeden biz meydanlarda ülkemizin ve milletimizin geleceğinin karartılmaması için dimdik duruyorduk. Bu hain örgüt ve arkasındakilerin nasıl bir haşhâşilikle saldırdıklarını toplum çok net gördü. Ama şunu bilemediler: 60 darbesinde sokağa çıkamayan halk, 2016’da sokağa çıkıp bu hainlerin önüne dikildi. Allaha hamd olsun, bu millet darbeye darbe yaptı. Halkımız, savuşturulan bu darbenin gerçek kahramanlarıdır. Bu başarı da bir payede mutlaka basına verilmelidir. Olayın ilk dakikalarından itibaren aldıkları ortak tavır ile milletin bilgilendirilmesi ve toparlanmasında büyük katkı sağladılar. Gördük ki, basın birlik olursa bu ülkede yapılamayacak şey yok! Allah bu millete bir daha böyle kötü günler göstermesin.” dedi. Hukuk kuralları işletilseydi devletin içine bu yapının sızması imkânsızdı

Aydın Baro Başkanı Av. Gökhan Bozkurt, ülkemizin çok büyük bir tehlike atlattığını belirterek, “Eğer hukuk kuralları işletilseydi devletin içerisine herhangi bir yapının sızmasının imkânı yoktu. Bundan sonraki süreçte de önemli olan evrensel hukuk kurallarına uyulması olmalıdır.” dedi. En kötü demokrasi bile darbeden iyidir

Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, en kötü demokrasinin bile darbe ile yönetime el konulmasından daha iyi olduğunu belirterek, dünya döndükçe Türkiye Cumhuriyetinin devam edeceğine inandığını söyledi. Alıcık, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir devlettir. Bu sıkıntıların da millet olarak üstesinden geleceğiz. Fikrimiz ve siyasi görüşümüz ne olursa olsun önceliğimiz ülkemizdir; ülkemize sahip çıkmalıyız.” dedi. Demokrasi, insan onuruna en yakışan rejimdir

Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılı sürecin milletin gösterdiği özveriyle aşılacağına inandığını belirterek, Türk Milletinin ülkesine ve devletine sahip çıkmasının tüm dünyaya verilmiş önemli bir mesaj olduğunu söyledi. Demokrasinin, insan onuruna en yakışan rejim olduğunu belirten Özakcan, parlamentomuz başta olmak üzere demokrasiyi tüm evrensel değerleriyle hayatımız da etkin kılmalıyız.” dedi. Hainlere halkımız meydanlarda en güzel cevabı vermiştir

Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Muğla İl Müdürü Cavit Okur, 71 muhtırası, 80 ihtilali ve 28 Şubat’ı yaşamış bir bürokrat olarak bu kalkışmada basının milletle birlikte en büyük görevi üstlendiğini belirterek; “Eğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan basın yoluyla milletimizi meydanlara davet etmeseydi bu durum belki daha farklı gelişebilirdi. Ama bu hainlere halkımız meydanlarda en güzel cevabı vermiştir” dedi.

İhanet eden kim varsa cezasını çekmesi lazım

Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, ülkemizin çok önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı darbeler dolayısıyla siyasi, ekonomik, sosyal ve toplumsal alanda yıllarını kaybettiğini vurgulayarak; “En kötü demokrasi, en iyi darbe yönetiminden evladır. Demokrasimize sıkı sıkıya sarılmak zorundayız. İhanet eden kim varsa cezasını çekmesi lazım” dedi.

Yarışmaya katılan eserler 12 kişilik jüri tarafından değerlendirildi.

Ödül törenine geçilmeden önce AGC Başkanı Semra Şener, Aydın basının gerçekleştirdiği eğitimler ve çalışmalara koşulsuz destek olan Rektör Prof. Dr. Cavit Bircan ve ekibine büyük bir teşekkür borçlu olduklarını belirterek, Bircan’a plaketlerini takdim etti. Bu yıl 12 kişilik bir jüri ile birlikte katılımcıların eserlerini değerlendirdiklerini ifade eden AGC Başkanı Şener, yapılan değerlendirmenin son derece titiz ve mesleki derinlikte olduğunu söyledi. Ödül töreni öncesinde AGC Başkanı Şener, ADÜ Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aslan, İletişim Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Halim Esen, Yrd. Doç. Dr. Hicabi Aslan, Arş. Gör. Ali Emre Dingil, Uzman Onur Tatar, basın mensupları Aydın Sarı, Metin Özden, Şükrü Söylevci, Recep Başkar ve İhsan Karataş’tan oluşan jüriye katkılarından dolayı teşekkür belgelerini verdi.

AGC Onursal Başkanlarından Mustafa Çezik anısına düzenlenen törende Çezik Ailesi adına kounşma yapan Mücadele Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Güçlü Çezik, babası Mustafa Çezik’in en büyük vasiyetinin insanın hayatındaki çizgisinin her ne olursa olsun değişmemasi olduğunu söyledi. Mustafa Çezik’in hayatındaki en önemli olayların Salı ve Cuma günleri gerçekleştiğinin altını çizen Güçlü Çezik, yine bir Cuma günü gerçekleşen törende Mustafa Çezik’in yad edilmesinin kendisi ve ailesi adına büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Çezik; "Nur içinde yatsın, Babam kendi hayatını şu şekilde özetledi: Geldim, Gördüm, Döndüm... Bu törende emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.

Program daha sonra Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında gerçekleşen ve ödül alan basın mensuplarının haber, köşe yazısı, araştırma ve fotoğraflarından oluşan mini serginin gezilmesi ve kokteyl ile sona buldu.