Ahilik

Kelime olarak ahi, kardeş, cömert, yiğit manasına da gelmektedir. 36. Ahilik Haftası Kutlamalarının tarihi 18-24 Eylül 2023 olarak belirlenmiştir. Kurduğu Ahilik Teşkilatı ile sosyal hayatımızı düzenleyen Ahi Evran-ı Veli'yi anmak ve onun ilkelerini yaşatmak amacıyla her yıl düzenlenen "Ahilik Haftası" etkinleri başladı.

Ahilik, sadece bir esnaf teşkilatlanması değil, Türk Milleti'nin, genlerinde var olan yiğitlik, adalet, dayanışma, yardımlaşma gibi özellikleri ile İslâm/fütüvvet ahlâkını yoğurarak insanlığa sunduğu bir hayat nizamı, bir medeniyet hareketidir.

Ahilik, XIII. yüzyıldan itibaren yaklaşık 500 yıl Anadolu’da etkili olmuş bir teşkilatın adıdır. Ahlaki, askerî ve siyasi alanlar ile birlikte, günümüzde, iş ahlakını şekillendiren bir kurum olarak önemli işlevler görmüştür

Anadolu Selçukluları zamanında Ahî birlikleri, mesleklere ait problemleri halletmekte ve devletle ilişkileri düzenlemekteydi. Mal ve kalite kontrolü, fiyat tespiti bu birliklerin göreviydi. Mesleğin geleceği açısından, çırakların en iyi şekilde yetiştirilmesine çok önem verilirdi. XIV. yüzyıldan sonra organize esnaf birlikleri hâlini aldı.

Ahîler, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük rol oynamışlardır. Osman Gazi’nin kayınpederi Şeyh Edebali ve devletin kuruluşunda rol oynayan pek çok paşa ve ilim adamı Ahîlik mensubuydu Ahîlik, bünyesi içinde yer alan esnaf birlikleri, ustalar, kalfalar ve çıraklardan oluşuyordu. Çıraklıktan itibaren yükselmek için mesleki ehliyet ve liyakat şarttı. Çıraklar mesleği çok iyi öğrenmedikçe dükkân açamazlardı. Esnaf ve dükkân sayıları sınırlı olduğu gibi, mal üretimi de ihtiyaca göre yapılırdı

Çalışma hayatındaki dayanışma ve cemaat zihniyetini ifade eden bu Ahîlik ruhu; Anadolu, İstanbul ve Rumeli’de bedestenlerde, loncalarda ve çarşı tezgâhlarında temsil edildi. Bu ruh, tüccar erbabının yaşam tarzı ve zihniyetlerinde, varlığını günümüze kadar sürdürdü.

Ahîlikte bilginin paylaşımı; uzun süreli istihdam-eğitim, terfi sistemi, sabır, sadakat, saygı-icazet alma, sevgi, sır tutma, samimiyet, güler yüzlü olma, güven, kanaat, yol kardeşliği, yârân odaları, yârân başı, işbaşında eğitim, sadelik, ihlas, hikâyeler (kıssadan hisse çıkarma), affedici olma, öfkelenmeme ve doğruluk olarak sayılabilir.

Ahîlikteki bir ‘pir’i vardır. Bu ‘pir’, mesleğin kurucusu olarak kabul edilir. Ahî Evran ise tüm pirlerin piridir. Ahîlerin kendilerine özgü kıyafetleri vardır. Onlar, başlarına beyaz keçe külâh giyer, üstüne sarık sararlardı. Ayaklarında şalvar, bellerinde yünden örülmüş bir kuşak bulunurdu. Ayaklarına mest giyer, bellerinde uzun kamalar taşırlardı.

Nüfusun yoğun olduğu şehirlerde Herhangi bir üye, Ahîlik prensiplerine aykırı davranıp müşterisini aldatır veya yalan söylerse derhâl Ahî-Baba tarafından yargılanır, mutlaka cezalandırılır ve pabucu dama atılırdı. .

Ahînin üç şeyi açık, üç şeyi kapalı olmalıdır.

Eli, kapısı ve sofrası açık. Dili, gözü ve beli kapalı olmalı.

Ahînin gözü, haramlara; ağzı günah olan sözlere, dedikodu ve gıybete kapalı olmalı; eli harama uzanmamalı, zulme kapalı. Edep kavramı da Ahîlerde, ele, bele ve dile hâkimiyet olarak özetlenmiştir.

Bir de teşkilata yeni giren terbiyede (çırak) olması gereken vasıflar vardır. Bunlar, “Ustaya yakın olmak, ustaya sadakat, ustadan korkmak, ustadan utanmak, ustaya hizmettir.”

Ahî olmak ve peştamal kuşanmak için kişinin bir Ahî tarafından önerilmesi zorunludur. Osmanlı Devleti’nin manevi kurucusu Şeyh Edebali, bir Ahîdir. O Ahîlerin temel misyonlarından biri de ‘, gelene, geçene hizmettir Ahîler, bu şekilde karşılık beklemeden çevrelerine hizmet etmişlerdir.

Ahîlerin iktisadi hayattaki rolünü ve faydalarını şöyle sıralamak mümkündür :

1. Ahîler yamak, çırak, kalfa ve usta ilişkilerini, evlat-baba sıcaklığında ve manevi bir ortamda düzenlemişlerdir.

2. Üreticiyle tüketici arasındaki ilişkileri, ihtiyaç ve verimlilik esasına göre tanzim etmiş, israfı önlemişlerdir.

3. Köylerden şehirlere kadar kurdukları zaviyeler sayesinde Ahîler, sanat, kültür, konaklama ve turizme canlılık kazandırmışlardır.

4. Halkın örgütlenmesini ve teşkilatlanmasını sağlamış, esnafın ezmeden ve ezilmeden mesleklerini icra etmelerine imkân sağlamışlardır.

5. Ahîler, birlik mensuplarını kabiliyetlerine uygun işlere yönlendirdiklerinden insanlar ikinci bir iş peşinden koşmamıştır. İş değiştirmek hoş karşılanmamış, bütün sanatkârlar işlerine teksif olduklarından kaliteli üretime gayret etmişlerdir.

6. İhtiyaçları kamçılayarak tüketimi artırmak yerine ihtiyaca göre üretim yapmayı planlamışlardır. Üretilen eşya sanatkâr için ekonomik değerin ötesinde el emeği ve göz nuru olarak ayrı bir önem arz etmiştir.

7. Ahî birlikleri daha fazla kazanmak, spekülasyon ve serbest rekabet yerine karşılıklı yardım ve sosyal dayanışma esasına bağlı kalmışlardır. Ahîlerin dayanışma anlayışı, “Can ve mal beraberliği” olarak özetlenmiştir.

8. Ahîler hem üreticilerin hem de tüketicilerin menfaati doğrultusunda kaliteli üretim için çaba sarf etmişlerdir. Kalitede belli bir standardı yakalamaya ve bunu uygulamaya çalışmışlardır. Kalite ve standardizasyona uymayanların dükkânları kapatılmış, hatta daha ileri gidenlerin pabuçları dama atılarak esnaflıktan ihraç edilmişlerdir.

9. Ahîler kendi içlerinde bir oto-kontrol müessesi oluşturmuşlardır. Ahîlikte işyeri açmak bir heyet huzurunda ustalığını kanıtlamaya bağlıdır. Böylece esnaf kendi kendini kontrol eden bir sisteme bağlanmıştır.

Ahîlik kültürünün yaşatılması ile ilgili çalışmalar yapmak üzere vakıflar, dernekler, gençlik-kültür merkezleri ve araştırma merkezleri kurulmakta, Ahîlik kültürünün iktisadi ve sosyal hayata yansımasını konu alan tezler yazılmakta, Ahîlik geleneğinin unutulmaması için Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Odaları tarafından, bazı şehirlerde her yıl Ahîlik haftası ve kutlamaları yapılmaktadır.

Türk toplumunun birlik ve beraberliğini, refah ve düzenini sağlayan, halkın maddi, manevi problemlerini çözen; bunun yanında dönemin şartlarına binaen ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayan ve boşlukları doldurmaya çalışan bir kurum olduğu unutulmama.

Ahîlik, Galip Demir’e göre, “Türklerin Rönesansı”dır Veysi Erken’e göre ise Ahîlik ve kurum düzeni, bugünlerin şartlarında bile, “Toplumsal sorumluluk, hizmette mükemmellik, dürüstlük ve doğruluk, ortak yaşama ve yatay örgütlenme” gibi yönleriyle, ileri bir örgütlenme modeli sunmaktadır Bu modelin hayata geçirilmesinde yönetim kademeleri (merkezî ve yerel yönetimler), eğitim kurumları (üniversiteler), sanayici ve işadamları ile sivil toplum kuruluşlarının işbirliğine ihtiyaç vardır.

Ahilik haftasında şu etkinlikler yapılır.

Fuar, kermes, sergi, ikram ve benzeri faaliyetler.

Konferans, seminer, sempozyum ve panel gibi bilimsel toplantılar.

Resim, şiir, kompozisyon ve benzeri yarışmalar.

Film, video gösterileri, tiyatro oyunları ve müzik dinletiler

Ahilik günümüzün haz ve hız çağında, kapitalizmin kıskacında ve yeni bir düzen arayışı içindeki insanlık için bir örnek model olmalıdır.

Medeniyetimizin dünyaya armağan ettiği en büyük hediyelerden bir tanesi Ahilik Teşkilatı’dır

Ahiliği senede bir kutlanan sembolik anma törenleri olarak bırakmamak, bunun yerine kültürel belleğimizin tazelenmesi ve kazanımlarımızın hayata geçirilmesi için vazgeçilmez unsurlardan biri olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum