AK Parti İle CHP Arasındaki İstikşafi Görüşmelerin 4. Turu Sona Erdi

AK Parti İle CHP Arasındaki İstikşafi Görüşmelerin 4. Turu Sona Erdi

AK Parti ile CHP arasındaki istikşafi görüşmelerin dördüncüsü sona erdi.

AK Parti ile CHP arasındaki istikşafi görüşmelerin dördüncüsü sona erdi. Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, "Makam, mevki koltuk pazarlığı asla yapmadık, yapmıyoruz. Bizim için önemli olan kimlerin hangi koltukta oturacağı değil, milletimizin bu süreçte neler kazanacağıdır. Görüşmelerimiz bu çerçeve içinde sürüyor" dedi.

TBMM’de gerçekleştirilen AK Parti ile CHP heyeti arasındaki istikşafi görüşmelerin dördüncüsü sona erdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, yaklaşık 3,5 saat süren görüşme sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Pozantı’da iki polisin, Kars’ta bir Uzman Çavuş’un şehit olduğunu belirten Koç, "Tekrar kaybettiğimiz tüm evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, milletimize ve yakınlarına sabırlar diliyoruz. dün, gece Pozantı’da kaybettiğimiz şehitlerimizden bir tanesi 32 yaşındaydı, diğeri 29 yaşında iki polis memuru. İkisinin de eşleri, küçük çocukları var. Dün, düzenlenen törende çekilen fotoğraf karesinden bir tanesi benim gözümün önünden gitmiyor. Şehidimizin 5 yaşındaki evladı annesinin yanında albayrağa sarılı tabuta sarılmış adeta babasına dokunur gibi ağlıyor.Buradan herkese seslenmek istiyoruz, hangi anne, baba, insan böyle bir manzara karşısında sessiz kalabilir. Yüreğinde biraz insanlık bulunanlar böyle bir manzara karşısında isyan etmeden durabilirler mi? Evet, bizler de isyan ediyoruz. İsyan ediyoruz, çok üzgün çok da öfkeliyiz. Çünkü, hepimiz millet olarak teröre çok büyük bedeller ödemiş bir ülkeyiz. Artık, daha fazla bedeller ödemeye de hiçbirimizin tahammülü yok. Bu ülkede yaşayan hiçkimse bu acıları, kederi, büyük ıstırabı yaşamayı haketmiyor. Artık, bu ülkede babasına sarılarak uyuması gereken çocuklar babalarının naaşına bakarak gözyaşı dökmesin istiyoruz. Artık, bu ülkede hiçbir ana fidan gibi evladını toprağa verirken sarsılarak ağlamasın istiyoruz. Terör yüzünden son 30 yılda 50 bine yakın yurttaşımızı kaybettik. Milyonlarca insanımız göç etmek zorunda kaldı. Büyümek ve kalkınmak için kullanabileceğimiz 600 milyar dolara yakın kaynağı heba ettik. Bu bedelleri bir daha ödememek ve daha kötülerini yaşamamak için en büyük sorumluluk siyaset kurumuna düşüyor. ’Ben, bedel ödemeyeyim gerekirse Türkiye ödesin’ diyen insandan siyasetçi olmaz. Siyaset, Türkiye bedel ödemesin her bedeli ödemeye razı olan insandan olur. Hepimiz ülkemizin geçtiği bu kritik ve tarihi süreçte bu bilinçle hareket etmek zorundayız" açıklamasında bulundu.

"Terör sorununun yanı sıra çok boyutlu ve güvenlik sorunlarıyla da karşı karşıyayız" diyen Koç, "Açıkçası, Türkiye bugün tam bir ateş çemberinin içinde. Suriye’de devam eden içsavaş nedeniyle en büyük bedeli ödeyen ülkelerden birtanesiyiz. Özellikle sınır kentlerimizde büyük bir huzursuzluk ve kaygı var. 900 kilometrelik kara sınırımızın güvenliği tartışmalı. Çevremizde de farklı gelişmeler var. Kafkaslarda ve kuzeyimizde yepyeni bir tablo kuruluyor. Avrupa Birliği ve ABD dünyanın en büyük ticaret anlaşmasını imzalamaya hazırlanıyorlar. Yani, kısaca etrafımızdaki tüm siyasi ve ekonomik dengeler değişiyor. Ne yazık ki biz bu gelişmeleri bugün uzaktan izleyebiliyoruz. Yarın, karşımıza çıkabilecek çok büyük bir faturayı adeta bugün görmezden geliyoruz" ifadelerini kullandı.

Ekonomide yaşanan gelişmelerin en hafif deyimle ’alarm zilleri’ çaldırdığını söyleyen Koç, "İşünyası, 2015 yılını açık bir şekilde kaybettiğimizi açıkça ilan ediyor. Herkes, 2016 yılını da kaybetmekten korkuyor. 6 milyonu aşkın yurttaşımız işsiz. 17 milyona yakın yoksul vatandaşımız da bizlerden yani siyasetçilerden iş bekliyor, aş bekliyor, refah bekliyor. Diğer yandan devlet kurumlarımızda büyük sorunlar var. Yargı, emniyet ve bürokrasinin her alanında reform ihtiyacı olduğu açık. Demokraside, güvenlikte, dış politikada ve ekonomide Türkiye çok büyük tehdit ve sorunlarla karşıkarşıya. Açıkça söylüyoruz, fırtınalı bir denizin ortasındayız, dalgalar kabarıyor ve gemi maalesef su alıyor. Ancak, biz hepimiz bu geminin içindeyiz. Bu gemiye birşey olursa bedelini hep beraber ödeyeceğimizi de biliyoruz. Böyle bir zamanda bizler asla küçük hesapların peşinden koşmayız, koşamayız". Kısa vadeli ve dar kalıplı düşüncelerle Türkiye’ye bedel ödetmeyi göze alamayız. Kendi kişisel çıkarlarımızı Türkiye’nin büyük menfaatlerinin önüne asla koyamayız" dedi.

"KİMSEYE KAPILARIMIZI KAPATMADIK, KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEDİK, KİMSEYİ YOK SAYMADIK"

Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kimileri, ’Önce ben sonra partim sonra Türkiye’ diyebilir. CHP böyle bir anlayışı asla kabul edemez. Biz, siyasete birşey kazanmak için girmedik. Biz, siyasete bu güzel ülkeye birşeyler kazandırmak için girdik. O yüzden biz ’Önce Türkiye’ diyoruz. Başka da hiçbir şey söylemiyoruz. CHP olarak koalisyon görüşmelerine böylesi bir tarihi sorumluluk içinde başladık. Bugün 389 milletvekiliyle Meclis’te temsil edilen iki parti olarak yüksek profilli koalisyon arayışı içinde biraraya geldik. Bugün görüştüğümüz herhangi bir koalisyon değildir. Bugün görüşülen Türkiye’nin karşısındaki büyük tehditleri bertaraf edebilecek ve tarih içinde birikmiş sorunları halledebilecek koalisyon kurma çabasıdır. 7 Haziran’daki seçimlerde milli irade tecellisi oldu. Halkımız hiçbir partiye tek başına iktidar olabilecek bir çoğunluk vermedi, milletimiz bize ’Birbirinizle görüşün, uzlaşın’ sorumluluğu verdi. Bu anlayış ve tarihi sorumluluk anlayışıyla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Halkımız, siyasetten sorun çıkarmasını değil, çözüm üretmesini istiyor. Halkımız birbiriyle kavga eden değil, Türkiye için mücadele eden anlayış sergilenmesini istiyor. Siyaset en sıkıntılı dönemlerde kişisel çıkar arama aracı değildir. Kişisel beklentilerini gerçekleştirme aracı hiç değildir. Sonuç istediğimiz gibi çıkmayınca ’Haydi bir daha’ diyemeyiz, bizler asil değiliz, halkımız ne emrederse milletimiz ne işaret ederse onu yerine getirmekle mükellefiz. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz. Kimseye kapılarımızı kapatmadık, kimseyi ötekileştirmedik, kimseyi yok saymadık. Parlamentoda bulunan siyasi partilere hakettikleri saygıyla yaklaştık."

"MAKAM, MEVKİ, KOLTUK PAZARLIĞI ASLA YAPMADIK, YAPMIYORUZ"

CHP’nin ilkesinin demokrasinin olmazsa olmaz kuralları olduğunu belirten Koç, "Bu ilkeleri paylaşarak bütün siyasi partilerimize çağrıda bulunduk. Adalet ve Kalkınma Partisi’yle koalisyon görüşmelerine bu esaslarla başladık. Görüşmelerin başladığı günden bugüne kadar Türkiye’nin sorunlarını çözmek, karşı karşıya olduğumuz sorunları çözmek için görüşlerimizi samimiyetle paylaştık. Demokrasi, hukuk, ekonomi, özgürlükler, mili güvenlik, çevre ve her alanda tespit ettiğimiz çözüm önerilerini açık yüreklilikle muhataplarımıza anlaştık, onlarla paylaştık. Makam, mevki koltuk pazarlığı asla yapmadık, yapmıyoruz. Bizim için önemli olan kimlerin hangi koltukta oturacağı değil, milletimizin bu süreçte neler kazanacağıdır. Görüşmelerimiz bu çerçeve içinde sürüyor. Görüşmelerimiz aynı samimiyet duygusuyla götüreceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bugün itibarıyla toplumsal uzlaşı alanı altında dini ve inanç özgürlüğü bakımından çeşitli inanç gruplarının talepleri, kamu yönetimi, medya özgürlüğü konuları başlık olarak ele alındı. Bu diğer görüşme günlerinde olduğu gibi, samimiyetle CHP taleplerini, düşüncelerini masada muhataplarımızla konuştuk. Bu süreci halkımızın takdir edeceğine inanıyor, hepinize partim adıma saygı ve sevgilerimi sunuyoruz" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.