Ameliyatsız Yüz Gençleştirme Yöntemleri İle Daha Genç Görünün

Ameliyatsız Yüz Gençleştirme Yöntemleri İle Daha Genç Görünün

Ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemleri ile yüz ve boyundaki sarkıkların, kırışıklıkların etkilerini azaltarak daha genç bir görünüme kavuşmak mümkün olabiliyor.Özel Newest Plastik Cerrahi Merkezi dok...

Ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemleri ile yüz ve boyundaki sarkıkların, kırışıklıkların etkilerini azaltarak daha genç bir görünüme kavuşmak mümkün olabiliyor.

Özel Newest Plastik Cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bora Ok, ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemleri hakkında bilgiler verdi.

Ok, "Ses dalgaları tıpta birçok alanda sıkça kullanılıyor. Yüz gençleştirme tedavisinde ise direkt olarak sadece deriye değil deri altında sarkmaları sebep olan ve tüm yüz ve boyun bölgesini kaplayan dokuya ses enerjisi veriliyor. Bu sayede sarkıkların giderilmesi ve kişinin daha dinamik bir görüntüye kavuşması sağlanıyor" dedi.

Fraksiyonel lazer ile parlak ve pürüzsüz bir görünüm

Ok, karbondioksit lazer tedavisi ile lazer ışınlarının derideki suyu tutarak soyulma sağlamak amacıyla uzun yıllardır kullanıldığını belirterek, "Yüzde yerleşmiş ince kırışıklık ve lekelenmelerin tedavisinde kullanılan fraksiyonel lazer ile etkilenmiş üst deri soyularak alttaki canlı parlak dokuyu ortaya çıkartılıyor. Bu tedavide müdahale sonrasında uzun dönem iyileşme ve lekelenme gibi yan etkileri azaltmak amacıyla gelişen teknoloji ile birlikte fraksiyonel özelliği eklendi. Fraksiyonel lazer, lazer ışınları arasında milimetrik sağlam dokular bırakıp hızlı bir iyileşme ve gerginlik sağlıyor. Bu sayede iyileşme süresi daha hızlı olmakla birlikte müdahale sonrası yan etkilerin görülme oranı da azaltılıyor. Zaman içerisinde bu teknoloji daha da ilerleyerek daha az ısı ve dolayısıyla daha da az hasar ile aynı etki elde edilerek hem iyileşme süresi oldukça kısalmış ve gerekli durumlarda tekrarlama aralığı da azalıyor. Tek bir cihaz ile derinin hem yüzeysel hem derin tabakalarına müdahale imkânı doğmuş böylece aynı uygulama ile hem deri parlaklık kazanmakta hem de çizgilenmelerin azalması sağlanıyor. Bütün bu teknolojik gelişmeler ile birlikte özellikle yüzde geniş bölgelerde uygulama gereken durumlarda hastalara uygulama için kış ayları daha uygun oluyor ve müdahale sonrası güneş ışıklarından korunma kolaylığı ve yaz aylarına daha parlak ve pürüzsüz bir görünüm ile girmek için kış ayları bir fırsat olarak değerlendirilebiliyor" dedi.

Ameliyatsız gıdı ve boyun germe işlemi 20 dakikada yapılabiliyor

Ok, çene altındaki sarkıklıkların özellikle 40’lı yaşlardan itibaren rahatsızlık vermeye başladığına dikkat çekerek, "Bu sarkıklıkların düzeltilmesi için başvuran hastalarda cerrahi müdahaleler belirgin fayda sağlamakta ve başarılı sonuçlar alınıyor. İş ve sosyal hayatın imkân vermemesi, çevre baskısı veya ameliyat korkusu gibi sebeplerle cerrahi tedavi dışında alternatif arayan hastalar da bulunuyor.

Bu duruma uygun tedavi arayışlarında tedavi kriterlerimizin hastalarımızın istekleriyle uyuşması gerekmektedir. Bunlar müdahale sonrasında bir kısıtlama olmadan iş ve sosyal hayata devam edilebilmesi, şişlik ve morluk olmaması, tedaviye ait yan etki bulunmaması ve tedaviden belirgin bir fayda görmek. Ameliyatsız tedavi seçenekleri arasında bu kriterlere en uygun yöntem ultrasonik gıdı ve boyun germe tekniği oluyor. Yaklaşık 20 dakikalık bir süre içerisinde herhangi bir anesteziye ihtiyaç duyulmadan uygulanan bu yöntem de amaç bu bölgede kas ve kas zarının ısıtılarak gerginleştirilmesi ve yeni kollajen sentezinin tetiklenmesi ile yalnızca deride değil daha derin dokularda sarkma etkisinin tersine çevrilmesi oluyor. Böylece daha uzun süreli ve etkili sonuçlar elde ediliyor. Her boyuttaki çene altı sarkmasında etkili olan bu yöntemin ultrason ile görüntüleme eşliğinde uygulanması sayesinde hedef bölge net olarak saptanıyor ve böylece doğru tabakaya uygulama yapılarak etkinlik en üst seviyede sağlanıyor. Bu yöntem, bu konuda deneyimli aynı zamanda bu bölgenin cerrahi anatomisine de en iyi şekilde hakim olan Plastik Cerrahi uzmanları tarafından yapıldığında hem en verimli sonuç alınıyor hem de herhangi bir komplikasyon riski olmadan müdahalenin sırasındaki rahatlık da en üst seviyede oluyor" dedi.

15 dakikada kaş şekillendirme ve kaldırma mümkün

Ok, şunları kaydetti: "Kaşların yapısı cinsiyete göre farklılık gösteriyor. Bayanlarda daha kavisli iken erkeklerde daha düz görünümlü oluyor. Gerek yapısal olarak, gerekse yaşlanmaya bağlı olsun düşük görünümlü kaşlar kişiye mutsuz ve yorgun bir görüntü veriyor. Kaşların dış kenarlarının aşağı doğru olması bakışları mahzunlaştırıyor. Kaşların normal şekline ve açılarına getirilmesi dinamik bir görüntü kazandırırken gözleri vurgulayarak bakışların da daha canlı ve etkileyici olmasına neden oluyor.

Ultrasonik ses dalgaları yayan bir cihaz ile kaşları kaldırmaya yarayan kasları saran kas kılıfı üzerine ultrason eşliğinde ısı verme yöntemi uygulanarak yaklaşık 15 dakikada kaşların şekillendirilmesi ve kaldırılması mümkün oluyor. Uygulama sonrasında ilk etki hemen gözlemlenmekle beraber etki giderek artarak yaklaşık 2 3. Aylarda ortaya çıkıyor. Etkisi ise yaklaşık 2 yıl sürüyor. Sosyal veya iş hayatına herhangi bir kısıtlama getirmiyor. Bu yöntemin kaş üzerine veya mimik hareketleri üzerine olumsuz bir yan etkisi olmuyor. Kaş eksikliği olan hastalarda kaş ekimi ile birlikte uygulanıyor^".

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.