Anlarsın!...

Zafer sarhoşuyken sen;

Tam da;

savcı da,

yargıç da,

tanık da benim derken…

Ve güç bende nutukları çekerken…

Dönü verir devran…

*

Şaşarsın!…

Çığlıkların da dindiremez öfkeni…

Alevlerde kalırsın;

Kinin düğümlenir boğazında… yutamazsın!..

Saldırgan tavrını aynada görsen;

Kendini tanıyamazsın…

*

mehmet-halil-arik-002.jpgGeldi mi işin sonu, son istasyon muydu bu!?..

Gelmez kimse yardımına,

bekleme!... kes umudunu…

Sönen ocağın baykuşu çoktur!...

sana söylemediler mi bunu!?...

“Zulmile abat olmayı yeğ tutanın berbattır sonu!..”.

*

Tarih yazmanıdır gerçeğin…

unutturmaz… yan tutmaz!...

Vaktolup erişince gün; suyu çekilir çeliğin!...

“Ne sultanlar, ne tiranlar gördü bu devran…”

Hitler, Mussolini, Pinoşe..

Saddam, Çavuşesku…Markos, Mabuttu…

Ve yüzlercesi; kurtulamadı

tarihin çizdiği sondan…

Gün olur, devran döner;

Sırça köşkler kırılır…

biter saltanat;

Tek başına yarı yolda… kalakalırsın!..

Savcısıyım dediğin divan, senin için kurulur.

Geçmişin hesapları, bir bir sorulur!...

Bitmiştir deniz, gelmiştir sonu… y o-l u n

Tükenmişliğin resmidir bu!...

Tarih ister ki;

Çizdiği resimlerden ibret alınsın!...

*

Gözyaşıyla kurulur vicdanlarda mahkemenin hası;

Ve o gün, silinir gönüllerin pası!…

Vat olup erişince gün;

Ve işte o gün…artık sen mah-kum-sun!...

*

Tak edipte cana,

kalkmayagörsün

on yedisinde bir yumruk;

havaya!...

Ve hatta

Düşmüşse baharında bir çocuk toprağa…

Ve sarılmışsa tabut Albayrağ’a;

Ne haller olduğunu anlayamazsın!...

Düşen yeşil yaprağa inat,

can kesilir yürek!..

kıpkızıl kan… kesilir bayrak!..

Ve tek yumruk olur milyonlar

Ve çocuk kokar toprak!...

*

Dil susar…

Vicdan susar mı sanırsın!?...

Ve işte o gün…

a n- l a r- s ı n!...

son istasyondasın!....

Başın döner… Dolanır ayakların… …

Ve o an;

Canlar gelir aklına;

canını yaktığın canlar!.

Silivri, Hasdal, hadım köy, Buca, Mamak… Ulucanlar!...

*

Bil ki; vicdanındır, yapışan y a-k a-n a…

*

Kala kalmışsındır ortasında yolun;

Kesilmiştir soluğun…

Vicdanın da dışlamıştır seni;

Yıkılmıştır sığınacak kovuğun…

ve gelmiştir sonun!..

Son çare;

Öyle yazar tarihler..

Ya havluyu atarsın, ya bırakıp kaçarsın!..

*

Milyonlar ayaktaysa; bil ki;

görünmüştür ışığın ucu..

Gidicisin…

Zorlama…

kabullen sonucu!..

Der ki Köroğlu; “zulam ile abat olanın ahiri berbattır!..”

Ve Dadaloğlu; “Kurtlar sofrasına dönmüşse ülke;

isyan haktır!...”

Demez, bu Osman; Bu Haşmet, Bu Ramazan bu Şaban;

Tarih bu!... gün gelende;

görev ifa olacaktır!..

Verilmemiş hesaplar bir bir sorulacaktır!...

***

Mehmet Halil Arık’ın yazısını beğeninize sundum, takdiri siz okurlarıma bırakıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.