Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Bizim çok güçlü bir hizmet sunucusu olmamızın yanında, çok güçlü bir sağlık tüketicisi bir ülkeyiz. Çok güçlü bir sağlık tüketicisi olan bir ülkeysek tükettiklerimizi güçlü üretebilen bir ülke olmanın stratejilerini de mutlaka gündeme almamız lazım. O nedenle AK Parti olarak seçim beyannamemizdeki stratejik alanlardan biri de sağlık alanıydı” dedi.

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından düzenlenen “Ankara Sanayi Odası Sağlık Sektöründeki Sorunları Tartışıyor” paneline katıldı. ASO’da düzenlenen panelde medikal sektöründe faaliyet gösteren sanayicilerle bir araya gelen Bakan Müezzinoğlu, sağlık hizmeti sunumunda Türkiye’nin dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle yarışabilecek, hatta yer yer çok daha iddialı olabilecek hizmet sunumunu yakaladığını söyledi. Sağlık hizmetleri konusunda takip eden olmakla birlikte takip edilen de olabilmek için çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, Türkiye adına önemli bir süreci başlattıklarını ve son derece verimli sonuçların önümüzdeki yıllarda görüleceğini dile getirdi. Sağlık hizmeti sunumunda fiziki mekanlarla ilgili son 12 yılda çok önemli dönüşümler yaptıklarını belirten Bakan Müezzinoğlu, “Ama şuan da fiziki mekan dönüşümünde yakaladığımız dönüşüm henüz daha yüzde 50’lere ancak geldi. 40 bin yatak kapasiteli yaklaşık 270 civarında hastane inşaatlarının ihaleleri bitti, inşaat sürecine girildi. Bunların bir kısmı yüzde 90 tamamlanma süreçlerinde, bir kısmı da yeni başlama süreçlerinde. Böyle baktığımızda 40 bin yatak kapasitesi en geç 2017 sonu itibariyle bu ülkenin, bu milletin hizmetine girecek. Diğer taraftan kamu özel işbirliği ile ihalesini tamamladığımız ve inşaat süreçleri devam eden 30 bin yatak kapasiteli şehir hastanelerimizin inşaatlarının da büyük çoğunluğu 2017 sonu itibariyle hizmete girmiş olacak” diye konuştu.

“TÜRKİYE BUGÜN ÇOK GÜÇLÜ BİR SAĞLIK HİZMET SUNUCUSU”

Bakan Müezzinoğlu, sağlık hizmeti sunumunda Türkiye’nin bugün çok güçlü bir sağlık hizmeti sunucusu olduğunu ifade ederek, “Yarın da bunda daha iddialı olabilecek altyapıyı tamamlamış olacak. Bizim sağlıklı bir yolculuğumuz adına tek ayak üzerinde sek sek yürüyerek başarılı gidebileceğimiz bir süreç olmaz, olamaz. Çünkü sağlık her gün tıbbi gelişmeleri, bilimsel teşhis anlamında, tedavi anlamında yeni yeni gelişmeleri olan ve bu gelişmeleri takip eden bir ülke olmak ve bununla onur ve gurur duymak bizim için yeterli değil. Bizim çok güçlü bir hizmet sunucusu olmamızın yanında, çok güçlü bir sağlık tüketicisi bir ülkeyiz. Çok güçlü bir sağlık tüketicisi olan bir ülkeysek tükettiklerimizi güçlü üretebilen bir ülke olmanın stratejilerini de mutlaka gündeme almamız lazım. O nedenle AK Parti olarak seçim beyannamemizdeki stratejik alanlardan biri de sağlık alanıydı” şeklinde konuştu.

Sağlık Bakanlığı olarak üç tane temel başlıkları olduklarını dile getiren Bakan Müezzinoğlu şunları söyledi:

“Bunlardan biri tükettiğimiz medikal ürünler, ikincisi tıbbi cihazlar, üçüncüsü de ilaç sanayi ve ilaç sanayinde güçlü olabilecek üç başlığı şekillendirmemiz, yol haritalarını belirlememiz gerek. Sağlık bakanlığı olarak alım garantili süreçleri planlamaya başladık. Biz özellikle kan ürünlerinin Türkiye’de üretimi ve alım garantili süreçlerle ilgili ihale süreçlerini tamamlamayı ümit ediyoruz. Bu ileri teknolojinin Türkiye’ye gelmesinin o alandaki stratejilerini bilmek gerekiyor ve onu dünya çapında üretenlere de Türkiye’de üretiminin yol haritasının doğru belirlenmesi gerekiyor. Türkiye’de üretimi ile ilgili biz 7 yıl alım garantili süreçlere baktığımız da bu alanda 7 yılın yeterli olmadığını, ideal bir süreci için ve Türkiye’nin bu yatırımı kazanması, Türkiye’de üretimini başarabilmesi, kalıcı olarak buradan dünya pazarlarına açılabilmesi için alım süreçlerinin daha da artması gerektiği gibi bir boyut karşımıza çıktı. Yeni yasal düzenlememiz de bakanlar kuruluna bu süreyi iki misline yani 14 yıla kadar arttırabilecek yetkiyi bakanlar kuruluna alacak düzenlemeler de yapıyoruz.”

“SAĞLIK TURİZMİ İLE İLGİLİ ÜLKEMİZDE GÜZEL AÇILIMLAR YAPILIYOR”

ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise, kamu ve özel sektörle yaklaşık 850 bin civarında çalışanı olan sağlık sektörünün hizmet alanında çok güzel işler yaptığını dile getirdi. Yavaş yavaş sağlık turizmi ile ilgili ülkemizde güzel açılımlar yapıldığını belirten Özdebir, “Mekansal sıkıntılarımız var. Bu sıkıntıları inşaatı devam eden kamu özel sektör ortaklığıyla yapılmakta olan ve devletin kendi imkanlarıyla yapmış olduğu yeni şehir hastaneleriyle halletmiş oluyoruz. Ayrıca bu sayede karşımıza modern hastane binaları çıkıyor" diye konuştu.

“TEKNOLOJİMİZ ASLINDA HİÇ FENA DEĞİL VE ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN SAĞLIK SEKTÖRÜYLE İLGİLİ ÇOK BECERİKLİ FİRMALARIMIZ VAR”

Üreticiler olarak bu sektörün sürekliliğini sağlayacak üretim bacağında çok fazla mesafe alamadıklarını, sıkıntıları olduklarını vurgulayan Özdebir şunları kaydetti:

“Teknolojimiz aslında hiç fena değil ve ülkemizde üretilen sağlık sektörüyle ilgili çok becerikli firmalarımız var. Geçenlerde OSTİM’deki medikal kürenin açmış olduğu sergi salonunda gördüğüm ürünler beni duygulandırdı ama özellikle MR gibi büyük tıbbi cihazlarda hala eksiğimiz var. 4 milyonun üzerinde tıbbı cihaz alımımız var. Bunun ne kadarını biz yerli üretime çevirebilirsek cari açığımız açısından da son derece önemli. Ama bütün bunların dışında stratejik önemi de olduğunu düşünüyorum.”

Üreticilerin beklentilerini de dile getiren Özdebir, "Sektördeki sorunlardan arkadaşlarımız bahsedecek ama KDV indirimiyle ilgili firmaların sıkıntıları var. Burada adeta ithalatçılar ödüllendiriliyor. Yerli üreticiler daha çok sermaye bağlamak mecburiyetinde kalıyorlar. Diğer taraftan ilaç sektöründe de yaşanan sorunlarımız için de Sağlık Bakanımızdan müjdeli haberleri bize vereceksiniz" değerlendirmesini yaptı.