Özlem Çerçioğlu’nun başkanlığını yaptığı Aydın Büyükşehir Belediyesinde,  belediyenin kendi güçlerini kullanarak işi belirli firmalara yönlendirmesinden dolayı bu toprakların bir ferdi olarak çok rahatsızım. Bu yüzden belediyede kaynakların hoyratça kullanıldığını, paraların har vurup harman savrulduğunu düşünüyorum.

Geçtiğimiz hafta düşüncemi destekleyen bir olay yaşandı. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu başta olmak üzere, 30 civarında belediye çalışanı hakkında, LİTERA dosyası olarak bilinen ‘Yazılım ve Donanım’ ihalesiyle ilgili soruşturma açıldı.

Aslına bakarsak soruşturmaya konu olan olay yeni değil, 2014 yılına dayanıyor. Yazılım ve Donanım serüvenine girmeden önce dikkatinizi başka bir yere çekmek istiyorum.  Başkan Çerçioğlu’nun, “Aydın’da kentsel dönüşüm Ilıcabaşı’ndan başlayacak” müjdesini verdiğinde takvim yaprakları 2013 yılını gösteriyordu. Ağırlıklı olarak Roman vatandaşlarımızın yaşadığı bu mahallede kentsel dönüşüm uygulanacak, kentin doğu girişi modern bir görünüme kavuşacaktı. Gerekli izinler alınmış, AK Parti Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Şekip Karakaya’nın İcra Kurulu Başkanlığını yaptığı Uluslararası Bilişim Şirketi SAMPAŞ, kentsel dönüşüm danışmalığı yapacaktı. Milyonlarca lira danışmanlık ücreti de ödendi ama bir çivi çakılmadı.

Zaman bozuk para gibi harcandı ve 2014 yerel seçimleri gelip çattı. Aynı zamanda Aydın Belediyesinin ‘Yazılım ve Donanım’ işini yapan SAMPAŞ firmasını İstanbul’daki merkezine Başkan Çerçioğlu bir “ulak” gönderdi. Çerçioğlu ne talep ettiyse, ulak “hayır” cevabı ile geri döndü. Çerçioğlu aldığı cevap karşısında çılgına döndü. Bunun hesabını görmesi gerekliydi ama seçim sonrasına erteledi.

2014 seçimleriyle birlikte Aydın Büyükşehir olmuş, Özlem Çerçioğlu da başkan seçilmişti. Büyükşehir Belediyesinin “yazılım ve donanım” işini yapan SAMPAŞ firması Aydın Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün de (ASKİ) yazılım ve donanımını gerçekleştirdi. Artık hem Büyükşehir’de hem de ASKİ’de SAMPAŞ vardı.

Bu durum Özlem Çerçioğlu’nun işine gelmiyordu. Seçim öncesi kendisinin isteklerine “hayır” diyen bir firmayla çalışmak istemiyordu. Hesap görmeliydi. Sonunda olanlar oldu. SAMPAŞ gitti, LİTERA geldi. LİTERA Özlem Çerçioğlu için “tanıdık” firmaydı. Çerçioğlu’nun anket işlerini yapan Erdal Akaltun’un çözüm ortağı ve CHP Bursa eski İl Başkanı Şadi Özdemir de firma sahibiydi.

SAMPAŞ apar topor gönderildiği için “yazılım ve donamım” işinin ihalesi de yapılmamıştı. Bu arada SAMPAŞ boş durmadı. Aydın ASKİ’de kendi yazılımlarının LİTERA isimli firma tarafından kopyalandığını, belediyenin herhangi bir alım yapmadan bu firmanın yazılımlarını kullandığını, bu firmanın kendi yazılımlarını kopyaladığını, bunu tespit ettiklerini, tutanağa bağlayıp suç duyurusunda bulunacaklarını ve alacaklarının ödenmesini talep etti.

Bu durum belediye çalışanlarını rahatsızlık veriyordu. Çünkü ihale olmadan bir yazılım alındığı ve bunun ispatının mümkün olduğu, konu yargıya taşınırsa başlarının belaya gireceği kulaktan kulağa yayılıyordu. Toplantı üstüne toplantı yapılıyor, çözüm aranıyordu.

Çok geçmeden çözüm bulundu. Çözümün kahramanı Özlem Çerçioğlu’nun sekreteri Gökçen Çavuşoğlu’nun eşi Ozan Çavuşoğlu’ndan başkası değildi. ASKİ’de işçi olarak çalışan, sahte diplomasıyla gündeme gelen, yazılım konusunda bilgisi, becerisi, tecrübesi ve eğitimi olmayan, hatta imza yetkisi bile bulunmayan Ozan Çavuşolu’nun hazırlayıp (!), imzaladığı “Gerekçe Raporu”yla minareye kılıf hazırlandı. Böylece LİTERA isimli firmaya 6 ay içinde 1 milyon lira ödendi. Bu arada "SAMPAŞ gitti" dedik ama ASKİ'den gitti. Büyükşehir'de hizmet vermeye devam ediyor. 

Yazılım ve donanım işinin, sözleşmenin yapıldığı 26 Mayıs 2015 tarihinde değil, çok daha önceki bir tarihte kurulmuş ve kullanılmaya başlandığı açıktır. Bu tarihi baz alsak bile “6 yıl, adalet için makul bir süre midir?” sorusunun cevabını okurlarıma bırakıyorum.

“Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür” sözünü boşuna söylememiş Orhan Gazi.

Son söz:

“Geciken adalet, adalet değildir.”