ÇETO'ya Aydınlı desteği

ÇETO'ya Aydınlı desteği

Genel Yayın Yönetmenliğini Mevlana İdris Zengin'in üstlendiği çocuk edebiyatı dergisi ÇETO'nun ilk sayısı çıktı. Derginin yazar kadrosunda Aydınlı Peyzaj Mimarı Tuğba Töz de yer aldı.

Çocuklar için yola çıkan yepyeni bir dergi ÇETO'nuni lk sayısı raflardaki yerini aldı. Dergi ismini Çocuk Edebiyatı Tercüme Ofisi'nin baş harflerinden alıyor. Genel Yayın Yönetmenliğini Mevlana İdris Zengin'in üstlendiği, iki aylık periyotla yayınlanacak derginin ilk sayısını TveK'larda ve seçkin kitapçılarda bulabilirsiniz. Yazar kadrosunda Hüsrev ve Hüseyin Hatemi, Gökhan Özcan, Hasan Aycın, Mustafa Ruhi Şirin, Sedat Sever, Abdühamit Kırmızı ve Fatih Erdoğan gibi tanıdık isimlerin yanı sıra Peyzaj Mimarı Tuğba Töz de genç yazarlar arasında yerini aldı.

Sayısı az da olsa diğer çocuk edebiyat dergilerinden farklı olarak edebiyat, mimari, felsefe, mantık, tarih ve matematik gibi yan dalları ile dokuz on ayrı dilden çevirinin yer aldığı dergiye, Aydın 24 Haber Genel Yayın Yönetmeni Servet Töz’ün kızı Tuğba Töz “Filozof Çocuklar” başlıklı yazısıyla destek verdi.

İstanbul’da peyzaj mimarlığı yapan Töz’ün hem yetişkinlere hem de çocuklara hitap eden dergide yayımlanan işte o yazısı:

tugba-toz.jpgFİLOZOF ÇOCUKLAR

Kimdir çocuk?

Çocuk insandır.. Hem de kendi güzel, kalbi kendinden de güzel insandır..

Çocuğa göre, çocuk bakışı, çocuk edebiyatı kavramları vardır.

Çocuğa göre dünya ve dünyadaki her şey yenidir, ilginçtir. Büyükler içinse durum hiç de böyle değildir; onlar için dünya sıradan bir şeydir.

Filozoflar için de durum çocukların görüşü gibidir. Filozof dünyaya bir türlü alışamaz. Dünya akıl almaz bir şeydir; evet, sırlarla dolu, gizemli bir yerdir. Filozoflarla çocukların en önemli ortak noktası budur!

Çocuk bakışıyla daha doğrusu çocuk kalbiyle görebilmek öyle herkesin harcı değildir. Maviyi baktığın her renkte görebileceksin mesela.. Yıldızları seveceksin.. Gülümsediğinde aslında inciler saçtığını bileceksin.. Meraklı olacaksın ama öyle sayılara, ölçülere değil fısıldayan kuşlara, gülüşen  ağaçlara, hayvanlara, çiçeğe hatta bir damla suya..

Çocuk edebiyatı; çocuklar için sanattır! Lakin ne yazık ki çocuk kalmak ya da kalabilmek adına yazılan çizilen herhangi bir sanat yoktur..

Beni büyümek çok korkutuyor! İnanın kuşların kanat çırpmasını bir gün duyamam da kendimi iş stresine kaptırırım diye çok korkuyorum. Gökyüzüne bakmayı unuturum da maaş günümü beklerim diye çok korkuyorum. Balonlar ve uçurtmalar çok güzel değil mi? İşte ben onların benim için önemsizleşmesinden çok korkuyorum..

Bazı şiirler büyümemeyi seçer.

İlk yaşlarda durarak var ederler kendilerini..

Bazı şiirler gibi büyümek istemeyenlerdenim..

İstemesem de büyüdüm biraz. Doğaya sevdamdan Peyzaj Mimarı oldum. ’’Peyzaj ‘’ kelimesi sizlere biraz uzak gelebilir. Ama kalbinize ve gözlerinize çok yakın..

Pencereden baktığımızda gördüğümüz her şeydir peyzaj. Sonbaharda yaprakların üzerine bastığımızda çıkan sestir. Dalga sesidir. Salıncaktaki heyecanımızdır. Annemize topladığınız papatyalardır.

Edebiyattır peyzaj.. Doğanın duygularını yansıtmasıdır. Ağlar yağmur yağar. Kızar şimşek çakar. Sevinir rengarenk  gökkuşağını verir bizlere..

Doğa bize bu kadar değer veriyorsa biz de onun fısıltılarını duyabiliriz.. Ne fısıldar doğa?

Bize ihtiyacı olduğunu.. En az bizim de ona ihtiyacımız olduğu kadar..

Çocukluk anılarımızın birçoğunda vardır doğa aslında. Hangimiz unutabiliriz ki açık havada saatlerce oynadığımız günleri..  Ağaçlara tırmanır, kozalak toplar, çam yapraklarından kolye yapardık. İsimlerini bilmediğimiz çiçeklerin güzelliği huzur verir derin derin nefes alırdık.

Peki bu huzuru çocuklarımızdan neden eksik ediyoruz? Etkinlikten etkinliğe koşan çocuklar yerine çimenlerde yuvarlanan, araştıran, merak eden çocuklar olsa.. Derslerden yorulan değil de temiz havadan yorulan uykuya dalan çocuklar olsa.. Fena mı olurdu?

Çocuklarımız doğayla yani peyzajla buluştuklarında, aralarındaki o duvar kalktığında; bitki ve hayvanlara gösterdiği ilgi gittikçe artar, çiçeğin suya ihtiyacını gözlemledikçe bunu kendine görev edinir ve sorumluluk duygusu gelişir. Bir tohumun filizlenip büyüdüğünü görmek çocuklara sabrı öğretir.

Çocuklarımızın her hakkını savunmak ve saygı duymak zorundayız. Çocuklarımızın en temel hakkı da çocuk olma hakkıdır!

Bir Peyzaj Mimarı olarak onların da bizim çocukluğumuzdaki gibi stressiz, mutlu, sağlıklı çocukluk geçirebilmeleri için onların toprakla, tohumla, suyla, güneşle, çiçeklerle, böceklerle buluşturulmasından yanayım.

Siz siz olun sakın büyüyeyim demeyin! Değer verdiğiniz şeyler hiç değişmesin! Siz büyüseniz de seven, bakan, dinleyen, gören yanınız büyümesin.. Çıkın dışarı, konuşun ağaçlarla, dinleyin yıldızları.. Olur mu demeyin!

En iyi yüreğiyle görür insan, gözler asıl görülmesi gerekeni görmez unutmayın..

Hep çocuk kalacaklara sevgilerimle…  

ceto-1.jpgceto-2.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum