CHP Genel Başkan adayı Prof. Dr. Tolga Yarman

CHP’nin 37. Kurultayı 25-26 Temmuz günü Başkentte gerçekleştirildi.

Salgın gerekçesiyle Partinin vitrininde bulunan Onur Kurulu üyeleri, sağlıkları ön planda tutulduğu için delegeden uzaklara oturtulmuşlardı!

Tesadüf bu ya, Tolga Yarman gibi bir vatan evladı da o onur kurulunun bir üyesi ve Genel Başkan adaylarından biri. Gerekli olan 65 oyu toplayamadı.  Ancak adaylara kısa birer konuşma yapma izin verildi.  Sayın Tolga Yarman,  İlhan Cihaner ve Aytuğ Atıcı konuşma yaparken, yoğun programı nedeniyle Genel Başkan salondan ayrılınca, nereden çıktı bu adaylar dercesine birçok delege anfiyi boşaltmıştı.

Kurultay hesapları aylar öncesinden yapılmıştı. Dikensiz bir gül bahçesi istendiğini illerde yapılan kurultay delegeleri seçimlerinden biliyoruz. 15 Bin nüfuslu Sultanhisar Belediyesinin Başkanı kurultayda oy kullanacak, 120 bin nüfuslu Söke belediye Başkanı oy kullanamayacaktı.

Bunun adı da demokrasi şöleni içinde geçmiş bir kurultay olacak…

Delegenin kafası karıştırılmayacak,  5 dakikaya ne sığdırabilirsiniz ki, ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarına ters düşecek Antiemperyalist söylemlerin salonda yankılanması istenmiyordu. "Lütfen… Süreniz doldu… Toparlayın Lütfen… " derken konuşmalar amacına ulaşmadan bitti…

Partinin gerçek sahibi olduğu düşünülen kurultay delegeleri, koca koca adamlar aday olmuşlar, kötü gidişata durduracak bir söylem, bir formül çıkacak mı? Veya bizde de neden bir Çipras çıkmasın beklentisi içinde olabilmeyi beceremediler, dinleme nezaketini bile gösteremediler.

Canım, Genel Başkanımız 13 maddelik sözleşme okudu ya!

Doğru, çok ta güzel okudu!

Kurultayı Yöneten Divan Başkanın yapması gereken 13 maddelik sözleşmenin oylamasını, Genel Başkan ayaküstü oylatıverdi…

Yeri geldiğinde biz muz cumhuriyeti miyiz diye soruyordunuz ya!

Haftaya, sözleşmenin sadece 13. maddesinin bu yeni CHP ile gerçekleşemeyeceğinin açıklamasını sizlerle paylaşacağım.

O eşiklerin çoktan geçildiğini, E. Büyükelçilerimiz Şükrü Elekdağ ve Onur Öymen Beyler size anlatırlardı ama onlar Ulusalcı ve Atatürkçü oldukları için soramazdınız.

Sözleşmeler toplumla olur. Bir partiye yönelik sözleşme sadece o parilileri bağlar.

Kanada’ya yerleşen Haham Tuncay Güney, televizyonlarda bir şey söylemişti. “Herkes işini yapıyor” demişti.

Hatırlayabildiniz mi?

Bu yazının yazılma amacı tam da budur!

Önceki Genel Başkan Sayın Baykal’ın yüzde 26 ile bıraktığı parti; 9 defa seçim kaybetmiş,  AKP iktidarının 18 senelik yıpranmışlığına rağmen halen kararsızlar da dağıtıldığında yüzde 24’ler seviyesinde olmayı başarı kabul eden “Ben Dersimli Kemal,” oyların tamamına yakınını alarak kurultayı kazandı!

Bayram çocukları gibi sevindiler.  Sen beni kazandır, bizler de sizi kazandıralım! Bu formül çok iyi işletildi ama ülke kaybediyor.

İllerdeki “tek seçici” Helenio Herrera’ların seçtiği çok seçkin CHP delegelerine Tolga Yarman’ı anlatmak isterim.

Bilim dünyasının 4 Profesör “Dalton kardeşleri”; Tolga Yarman, Sıddık Yarman, Ömer Faruk Yarman ve Fatoş Yarman;  Oğlumun bulunduğu pozisyondan dolayı Sıddık Bey ve Fatoş Hanım ile tanışma imkânım olmuştu. Hepsi elektronik- bilgisayarı bilim dalının ana aktörleri olmuşlar. Hepsi ABD’de kürsü sahipleri. En büyük ağabey; hep birlikte ülkemize dönüyoruz düdüğünü çaldığında koşarak ülkesine gelen insanlar. Ömer Faruk Yarman, Havelsan Genel Müdürü iken, Ergenokon’dan içeri atılmış bir kardeş. Sıddık Yarman Işık Üniversitesi Mütevevelli heyet Başkanı, Fatoş Yarman, ODTÜ’de Bilgisayar Bölüm Başkanlığı yapmıştır…

chp’nin-genel-baskan-adayi-prof.dr.-tolga-yarman.jpg

 Prof. Dr. Tolga Yarman;

1963’de Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Üniversite öğrenimini Fransa’da gördü; Institut National des Sciences Appliquées de Lyon Mühendislik Okulu’ndan, 1967’de mezun oldu. “Doktora çalışmasını” ABD’de yaptı; dünyanın bir numaralı mühendislik okulu (MIT)Massachusetts Institute of Technology’den, 1972’de “Bilim Doktoru” ünvanını aldı.

 İTÜ’de, 1982’de Profesör oldu. İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, California Institute of Technology, İ.Ü. Mühendislik Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi, Brüksel Özgür Üniversitesi, Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Ünivertsitesi ve Galatasaray Üniversitesi’nde öğretim görevlerinde bulundu. Halen, T.C. Okan Üniversitesi öğretim üyesi.

 Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) (Ankara, 1983), Anadolu Bilim ve Teknoloji Stratejileri Araştırma Enstitüsü (BİLTES) (Eskişehir, 1987), Türkiye Sosyal, Siyasal ve Ekonomik Araştırmalar Vakfı (TÜSES) (İstanbul, 1988), Tarih Vakfı (İstanbul, 1991), Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) (İstanbul, 1994) ve Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) (İstanbul, 1998), kurucu üyesi oldu. Bir dönem (2009 - 2011 arası) TÜMÖD İstanbul Kolu Başkanı olarak görev sürdürdü.

 1983’te SODEP MKYK Üyesi olarak çalıştı. 1989-91 arası, Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) İstanbul İl Yöneticisi olarak göreve seçildi. Aynı zaman diliminde, SHP İstanbul İl Kültür ve Eğitim Komisyonu Başkanı olarak pek çok etkinliğin öncülüğünü yaptı. Bu dönemde “Çağdaş Toplumcu Demokrat Düşünceyi” başlattı. Bu çerçevede, ülkemizdeki siyasal oluşumlara, özellikle de, SHP ve CHP içindeki, genelde ülkemizdeki siyasal hareketlere ve bölünmüşlüğe dönük, pek çok makale yazdı, araştırmalar geliştirdi, siyasalar önerdi. O arada “CHP Açılırken Solda İnsan Hareketleri” başlıklı bir kitap (1992) yayınladı.

 “Doğabilim” birikimleri uzantısında, bir bakıma, “toplumcu demokrasi” kuramı ve “toplumcu bir ahlak öğretisi” olarak hazırladığı, “Un Système de Croyance Cosmique” başlıklı kitabı, Belçika’da basıldı (1997).

 2006’dan itibaren, dört yıl boyunca her hafta, konuklarıyla birlikte, “Enerji Savaşları” adını verdiği, Bölgemiz ve Türkiye üzerinde gelişen askeri ve siyasi girdapları, teknik girdiler itibariyle, derinlemesine tahlil eden ve çıkış yolları dokuyan, bir televizyon programı gerçekleştirdi…

 Binlerce öğrencinin hocası oldu… Şimdilerde, birçoğu “profesörlük düzeyine” tırmanmış, pek çok öğrencisine, yüksek lisans ve doktora çalışması yaptırdı. Uluslararası birçok akademik etkinlikte Türkiye’yi temsil etti. Maddenin ve evrenin yapısı, enerji, nükleer enerji, teknoloji, sanayileşme, savunma, savunma sanayii ve çevre alanlarında yapıtları, ulusal ve uluslararası basın ve konferanslarda yer almış, çok sayıda çalışması bulunmaktadır.

Son on beş yıldır Einstein’ın Görecelik Kuramı ile Modern Atom Kuramı’nı birleştirmek üzere geçekleştirdiği çalışmalar, o arada çağrılı olarak kaleme aldığı iki kitap (“The Quantum Mechanical Framework Behind the End Results of the General Theory of Relativity: Matter is Built on a Universal Matter Architecture”, Nova Publishers, New York, ABD, 2010, “Superluminal Interaction as the Basis of Quantum Mechanics: A Whole New Unification of Micro And Macro Worlds”, Lambert Academic Publishing, Almanya, 2011), çeşitli dünya bilim merkezlerinde yükselen yankılar bulmaktadır.

CHP’nin Kurultay delegelerine bir sorum olacak. Genel Başkan adayı olabilmek için yeterli imza verilmeyen bu değerli insanı tanıyabildiniz mi?

Kendisini ve baktığı pencereden ülke ve bölge sorunlarını dile getirme olanağı verilmeye hak etmeyen konumda mıdır?

Yukarıdakilerin hepsi Fransızca, Almanca ve İngilizce olarak konuşulmuş, yapılmış ve yayınlanmıştır.

Bu kadar akademik çevre, bu kadar insani çevre, bu kadar siyasi çevre, bu kadar uluslararası ilişkiler içinde bulunmuş, ülkesini iyi tanıyan, ailesinin kökleri Atatürk’ün silah arkadaşı Hasan Tahsin Türker’e kadar giden bu değerli insana, CHP’nin Genel Başkanlığı yakıştığı gibi T.C Cumhurbaşkanlığı da yakışırdı!

Türk siyasetine yeni bir yüz ile yeni bir söylemin gerekliliğine kim itiraz edebilir. Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırı olarak her gün yeni bir şey uygulamaya sokulduğunu hepimiz görüyoruz.  Genel Başkan seçildiğinde ben “Dersimli Kemal” diyerek Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda yaşanmış bir olay ile hesaplaşaşacağının sinyalini vererek batıya mesaj vermeyi Atatürk’ün partisine yakıştırdınız mı?

Atatürk’ün gelişim felfesine ne kadar uyum gösterdiğiniz orta yerde saçılmış duruyor. Gana’da, Kongo’da siyaset yapanlar, Uluslararası alana çıktıklarında Fransızca ve İngilizceyi konuşabiliyorlar iken,  21. Yüzyılı yaşarken siz hala Tercüman kullanacak pati başkanı seçme peşindeydiz.

Seçtiniz de!

Ne kazandığını bilemeyenler, ne kaybettikleri asla öğrenemeyeceklerdir!

Tolga Yarman gibi bir vatan evladı bu topraklara bir daha gelmeyecek. Hiçbir anne onun gibisini bir daha doğuramayacak. Bu kadar kariyerli insan ve insanlar varken SSK Genel Müdürü ile yürümeyi tercih ettiniz.

Ülkeye umut olmasını beklediğimiz bu Kurultay’dan 13 maddelik ezber çıktı. O da unutulup gidecektir.

Her Kurultay bir sonuçtur. Bunu verdiğiniz oylarla siz istediniz. Siyasi sonuçlarını yaşayarak göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum