Ahmet KELEŞOĞLU

Ahmet KELEŞOĞLU

Cumhuriyet Bayramının ardından

Bu yılki kutlamalar şunu göstermiştir ki;

Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet ve Laik düzen ülkemiz adına en uygun sistemdir.

Cumhuriyetin gücü tüm siyasi parti söylemlerinin önüne geçmiştir.

Atatürk ve Türk milletinin büyüklüğünü öne çıkarmıştır. 

Halk kitleleri Cumhuriyetin parlayan yıldızının yanında kendisini göstermiştir.

Siyasi partiler ise bu parlaklık karşısında sönük kalmıştır.

Türk gençliğinin coşkusu Cumhuriyet kutlamalarına damgasını vurmuş, kutlamalar ülkemizin tüm sathında kendisini göstermiş ve büyük bir kıymeti dünyanın gözünün önüne sermiştir. 

Yüce Atatürk'ün kurduğu ve Türk halkının bugünlere taşıdığı "CUMHURIYET" taçlanmış ve öne çıkarak yol gösterici olmuştur.

Çoğu zaman yıllardır yapılan Cumhuriyet kutlamalarında siyasi partiler kendi kısır çatışmaları içerisinde kavga etmişlerdir. Bugün bu kavgalar kutlamalara gölge düşürememiştir.

Şimdi ise Cumhuriyetin büyük coşkusu her türlü münakaşanın üzerine çıkmıştır. 

Her şeye rağmen Yüce Atatürk'ün mucize Cumhuriyeti Türk halkını özgürleştirmiş ve çağdaş dünyanın geleceğine hazırlamıştır. Böylece Cumhuriyetin fazileti milletin en büyük kazanımı durumuna gelmiştir.

Cumhuriyet demek laiklik ve bağımsızlık demektir.

Cumhuriyet demek özgürlük ve demokrasi demektir.

Cumhuriyet tarımdır, sanayidir, eğitimdir.

Cumhuriyet kadına verilen değerdir.

Cumhuriyet kültürdür, fazilettir.

Kimsesizlerin kimsesidir Cumhuriyet.

Nihayet kurtuluştan kuruluşa bu mazlum Türk milleti, Cumhuriyetini bugünlere taşımıştır.

Bundan sonra Atatürk'ün en çok güvendiği Türk gençliğine büyük görev düşmektedir. Gençlik Cumhuriyetini ilelebet muhafaza edecek ve koruyacaktır.

Cumhuriyetle bütünleşen Türk milleti Atatürk'ü Cumhuriyet rejimiyle içselleştirmiştir.

Kutlamalar göstermiştir ki, Türk milletinin ve gençliğinin kılavuzu Cumhuriyettir.

Cumhuriyetin nimetlerinden yararlanan gelmiş geçmiş tüm siyasi partiler Cumhuriyet rejiminin hakkını verememiştir.

Milletin sabırla bekleyip bugüne getirdiği Atatürk Cumhuriyeti yine milletin kara bağrında yükselerek Atatürk'ün aydınlığında taşlanmıştır.

Cumhuriyet, fakir fukaranın ezilmiş Türk halkının en büyük destanı olmuş ve milletini kucaklamıştır.

29 Ekim 1923'te Atatürk'ün kurup dünyaya ilan ettiği Cumhuriyet mazlum milletlere ışık olmuş, onları aydınlatarak yol göstermiştir.

Gazi Mustafa Kemal'in yıllar süren savaşlar ve halkı için yaptığı mücadelelerin doğruluğu bir kez daha anlaşılmıştır.

Ülkemiz yıllardır içeride ve dışarıda büyük badireler atlatmış ama yıkılmamıştır.

Bunu Cumhuriyete borçludur.

Bu ne demektir?

Bu Osmanlı'nın kuruluşundan 1923 e gelene kadar Türk milletinin çektiği eziyetlerin doğru bilinmesi demektir.

Osmanlının son yıllarındaki, Padişah Vahdettin ve damat Ferit'in ihanetlerinin bugün anlaşılması gerekir.

Burada 599 yıllık Osmanlı’nın tamamını kötüleyemeyiz.

Mühim olan 96 yıldır parlayarak bugüne gelen Cumhuriyet yıldızının karşımızda durmasıdır. Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar kalacağı anlaşılmış, Emperyalist güçlerin bu vatanı çökertemeyeceği görülmüştür.

Yüce Atatürk;

"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" demiştir.

"Ne mutlu Türk’üm diyene!"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.