Didim belediyesinin hukuk zaferi

Didim belediyesinin hukuk zaferi

Didim’de bir inşaat projesi için 2014 yerel seçimleri öncesinde verilen ve sonra yeni Başkan Deniz Atabay tarafından iptal edilen yapı ruhsatı için firma ile belediye hukuk mücadelesine karşı karşıya...

Didim’de bir inşaat projesi için 2014 yerel seçimleri öncesinde verilen ve sonra yeni Başkan Deniz Atabay tarafından iptal edilen yapı ruhsatı için firma ile belediye hukuk mücadelesine karşı karşıya gelmişti. İzmir Bölge idare mahkemeci 3. İdari dava dairesi (İstinaf mahkemesi) verdiği kararda belediyeyi haklı bularak firmanın tazminat talebini ret etti.

Didim’de 2014 yerel seçimlerine 2 ay kalan dönemin Eski CHP’li belediye başkanı ve şimdi AK Parti belediye başkan adayı olan Mümin Kamacı zamanında verilen inşaat ruhsatı, 2014 yerel seçimlerinde seçimi kazanan CHP’li Başkan A. Deniz Atabay’ın görev gelmesinden sonra iptal edilmişti. Olayın tarafı olan Nehirsan firmasına ile Didim belediyesi arasında hukuk mücadelesi başlamıştı. Hukuksal süreç net olarak tamamlamadan Nehirsan İnşaatının avukatı Murat Sultansı tazminat davası açmış ve Belediye’ye zararlarının tazmini şirkete 1 milyon 405 bin lira ödemeye mahkûm edildiğini dile getirmişti. Yargıda halen süren davada son noktayı İzmir Bölge idare mahkemeci 3. İdari dava dairesi (İstinaf mahkemesi koydu. Mahkeme firmanın tazminat talebini ret ederken, belediyeyi haklı buldu.

Süreçle ilgili olarak Belediye Başkanı A. Deniz Atabay belediye meclis salonunda basın toplantısı düzenledi. Başkan Atabay zihniyet devriminde ayaklarına takılan bir nokta olduğunu onun da siyasetle ticaretin iç içe geçmesinden kaynaklı olduğunu belirterek “Açık net söylüyorum; önemli nokta var; siyaset ile kötü yapılması şiar edinmiş iş dünyası ve ticaret iç içe girmişti. Siyasetle kanunları h,içe sayarak yapılan ticaret iç içe olmuştur. Bunlar birbirlerini bütünleme yolundaki manzarayı ürpererek gördüm. Biz mücadeleden kaçmadık ve şartlarda mücadelemizi girmemizi gerektirdi. Söylüyorum, bunun paydaşları kimdi; bizi 5 yıldır uğraştıran, her türlü imar yolsuzluğu yapmış, her türlü kuralları ve kent yaşantısındaki ve iş dünyasındaki kuralları, belediye kurallarını hiçe sayan bir ticari yapıyla, bunu siyasi anlamda güçlendiren, buna destek veren mevcut o dönemdeki, yönetimin iç içe girerek ortaya çıkardığı, bir yapıydı. İkiz kuleler diye halk arasında adlandırılan binaların, gayri kanuni imalata geçmesine süresine başlamasıyla beraber, “bizim onlara hayır bu şekilde yapamazsınız” diye koyduğumuz nokta ile bu mücadele başlamıştır.2014 Nisan ayının sonunda bu mücadele başladı.”dedi.

Başkan Atabay hukuksal sürece değinerek “Son noktada biz davanın aslı olan o binaların plan tadilatının oylanış ve meclisten çıkan plan tadilatının ruhsat şeklinin yanlış olduğunu ortaya koyduk ve savunmamızı yaptık. Danıştay Aydın 2. idare mahkemesindeki kararımızı onadı. Savunduğumuz tez doğrudur dedi. Plan tadilatı ve ruhsat iptal edilmesi gerekiyor dedi ve son nokta konulmuştu. Biz Danıştay kararına bağlı olarak gerekenleri yaptık. Yıkım ihalesini yaptık bir firma aldı ama yıkıma geçilmeye başlandığında İmar barışı çıktı. O yasa çıktıktan sona belediyelerde huzur yok. İmar barışından dolayı yıkım yapılamadı ama süreç devam ediyor. Zihniyet devriminden vazgeçmedik. Davamız kişilerle değil, o zihniyeti engelleyecek kişiler ve konulardı. Biz bunu belli noktaya çıkardık. “dedi.

Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, süreç içerisinde kendisini yıpratmak ve yaklaşan yerel seçimlerde aday olunmasını engellemek için basın yoluyla kendisine yüklenildiğini belirterek “Ticaretle siyasetle iç içe geçmiş nokta Didim’i kötüye götürüyordu. Biz ana olan hukuk davamızı kazanmışsız. Zihniyetimizin doğru olduğu belli oldu. Sonra bu firmanın siyasi ortaklarıyla beraber, yapmak istediği nokta bizi yaklaşan yerel seçimlerde yıpratmaktı. Kendileri ve mensubu oldukları grubun davranış şekliyle bizim almış kararımız var; Danıştay2ın yıkık verdiği karara rağmen bizim tazminat alacağımız var dediler. Kesinleşmemiş kararı olmamasına rağmen haciz işlemi başlattılar. Bu zihniyet yanında icra memur ile 3-5 basın mensubu ile belediye binasına geldi ve oturduğumuz koltuğa haciz koyuldu vay basına çıkacak başkanın koltuğu haczedildi. Bu tip şeyler oldu. Bu tip şovlar yapıldı. Sizin amacınız tazminat almak değil şovdur dedim. Gayri ahlaki şovdur dedim. Yerel seçimler dönemi yaklaşıyordu ama en büyük hayaletli benim aday olmamı engellemekti. Neydi amaç belediyeyi kilitlemekti ve beni engellemekti. Belediye başkanını yıpratmak ve aday olmasını engellemek ve yerine kendi istekleri doğrultusunda aday getirip, 5 yıl sonra zihniyetlerini ortaya çıkarmaktı.”şeklinde konuştu.

Başkan Atabay hacizlerin kaldırılması noktasında adımları başladığını belirterek “Bir koyundan iki post çıkmaz, hem imar barışına başvuracaksın hem de ben zarar ettim ve tazminat isteyeceksiniz. Onların tazminat talebi ve onların esas kararınca Dün İzmir istinaf mahkemesi ortada zarar yok dedim ve onların taleplerini kökten ret etti. Burada biz bir şey kaybetmedik. Didim belediyesi şov yapma yeri değildir. Bu mahkeme kararı süratle her yere ulaştırılıp hacizler kaldırılacak.”dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.