DP Aydın İl Başkanı Serhat Emanet ile birlikte Genel Başkan Gültekin Uysal’ı ziyaret eden eğitimci-siyasi bilimler ve yerel yönetimler uzmanı Hüseyin Turgut, DP’nin Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. Adaylık duyurusunu sosyal medya hesabında paylaşan Turgut, Rahmetli başbakan Adanan Menderes’in “Yeter söz milletindir!” sözünü hatırlatarak, “Söz de tercih de Aydın’ın Aydınlının diyerek başlatıyorum. Çünkü “Aydın partizan değil demokrattır.!” İradesine ipotek konulmasına asla izin vermez. Particiliği hizmetin önünde yürütene destek vermez. Önce iyi görünüp sonra kişisel hesaplarının peşinde koşanlara gereken cezayı demokratça verir” ifadelerini kullandı.

“Aydın gelişsin, istihdam artsın, mahalleler etkinleşsin, aileler desteklensin diye oy verir; varsa bir eksiklik sabırla bekler ve istikrar için bir kez daha avans verir. Bizdendir der; kadındır der; baş tacı eder. Fakat her şeye bir yere kadar!... Değişen bir şey yoksa, yöneticisini değiştirir!...” diye konuşan DP’li Turgut şunları kaydetti:

Onca umut, heyecan, onca sabır, onca destek 15 yıl sürdü. Sonuç? 31 Mart gecesi sonucu birlikte göreceğiz ve saygı duyacağız; milletin iradesi karşısında boynumuz kıldan ince olacak. Geçmişte olduğu gibi. Kardeşçe yaşayacağız! Fakat; değişen bir şey yoksa; Aydın ve Aydınlı hak ettiği yerde değilse; olanlardan daha fazla yapılmayanlar varsa. 15 yıl sonra kendini tekrar eden billboardlarda bol bol reklam, slogan varsa! O zaman güzelden, cesaretten, girişimden, yardımdan, kardeşlikten, üretimden yana “yeni seçenek” olmalı; yeni bir soluk, yeni bir yüz, yeni bir sayfa açılmalı. İşte biz “Aydın yenilensin! Yorulan yenilsin!.” İçin yola çıkıyoruz!...

“ANNEDİR DİYE UMUTLANDIK, YANILDIK”

15 yıl artık tekrar demektir. 15 yılda olmayan artık olacak değildir! 15 yıl bir yere kadar! Doğduğundan beri 15 yıldır mahallesine park beklemiş ve sonuç alamamış çocuklar tanıdım. Hayata tutunmaya çalışırken gözleri kapıyı gözlemiş ve hiç kapısı çalınmamış aileler tanıdım. ‘Kaç yıl oldu’ diye sordum: ‘15 yıl oldu!..’ dediler. “Halden anlar!...Annedir diye umutlandık!... Yanıldık!” dediler.

“DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK”

Ürünü elde kalan çiftçiler tanıdım; yüzü gülmemiş. “15 yıldır durum hiç değişmedi mi?” diye sordum. “Üzgünüz… değişen bir şey yok!” dediler. Oysa 15 yıl uzun bir süre…

Uzmanlara sordum: son 15 yılda Aydın hangi alanda nereden nereye geldi; kazanç olarak, imaj olarak, istihdam olarak? Cevapların hiç birinde heyecan ve umut yok!... Yerinde sayan hatta geriye düşen rakamlar var her alanda!

“HEP REKLAM”

15 yıl uzun süre. Mutlaka bir şeyler olmuştur dedim!... Tabi ki hizmetler de oldu; fakat toplumun her kesimine yayılmadı. Bir azınlık faydalandı fakat oy verenlerin çoğu hizmetle istenildiği ölçüde buluşamadı. Hep reklam, hep sadece söz vermeler… 15 yıl uzun bir süre. Toplumun her kesimine ulaşmak için yeterli bir süre… Demek ki; kazandıktan sonra işler ve ilişkiler bambaşka yürüyor!...

15 yıl sonra “Bir yere kadar… O da buraya kadar!” diyen çoğalmış. Sokak sokak, ev ev sordum. “Bu sefer “tamam artık!” mı diyeceğiz. “Evet… Fakat; bize yeni şeyler söyleyecek; Aydın’ı yenileyecek! Bir yeni soluk lazım!.... 15 Yıldır Aynı İsimlerin Karagöz Hacivat Gölge Oyunu …Çaresiz değilizi; fakat ikna olmamız gerek!...

“AYDIN VE AYDINLI NEREDEN NEREYE VARDI?”

Düşündüm de 15 yıldır ikna etmek için yeterli bir süre. Demek ki; ikna yerini samimiyetsizliğe gölgesinde ot bitirmemeye sloganlara, reklamlara, algıyı yönetmeye ,vardiya usulü dönüp dönüp durmaya bırakmış!... 15 yılda verilen hizmetler de var; emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Fakat 15 yıl hizmetin olup olmadığına değil “Aydın ve Aydınlı nereden nereye vardı?..” diye sormamızı gerektiren bir süre?

Sordum her karşılaştığıma: “Reklamlarda gördüğünüz rakamlı övünmeler, sloganlı hizmetler konusunda gerçek bilgiye ulaştınız mı? 15 yıldan bakınca ne kadar verimli ve gerçekçi?”… Çoğu hemşehrimiz “siyaset bu!... alternatif yok!” diye serzenişte bulunuyor..

Aydınlı süslü sözlerden, sadece gülüşmekten, sadece şakalaşmaktan, sadece sloganlardan pazar sokak gezmekten yoruldu! Aydın büyük bir köy olmaktan çıkamadığı talihsizliğine son vermek istiyor. Fakat bunun için sahici, gerçekçi, bilimsel, sürdürülebilir çözümler istiyor ve buna ikna olmak istiyor.

İkna olmak için; önce canını yakan sorunlara çözüm bekliyor. Kendisini kuşatan sorunlardan kurtulmak istiyor. Hem kendisini hem kentini yüceltecek, geliştirecek çözümleri görmek istiyor. “Particilik bir yere kadar!...” hissine derman olacak seçenekleri yaşamak istiyor.

“NEDEN 5 YIL DAHA OLSUN?”

15 yıl neden 20 yıl olsun ki; her 5 yıl Aydın nereden nereye gelmiş de; hangi sorunlar kalıcı çözülmüş de bir 5 yıl daha olsun!...

Bir yönetici kendisine şu soruyu sormalı değil mi: “15 yıl beni baş tacı eden Aydın’a ne verdim? Verdiklerim Aydını nereden nereye taşıdı. Aydınlının hangi derdine kalıcı çözümler sundum. ?

15 yılda tabi ki bazı hizmetler yapılacak. Tabi ki bazı çevreler çok “memnun” kalacak. Fakat asıl soru şudur: Aydın 15 yıl aynı yönetimin sonunda tarım, turizm, termal, ticaret, trafik, tabiat, toplum, tarihi kültürel miras, Tesis konularında hangi noktaya gelmiş!

Eğer, Aydın 15 yılda aldığı hizmetlerle Türkiye’de, bölgede, dünyada konuşuluyorsa; Aydınlının her kesimi memnun, heyecanlı ise; zaten bir 5 yıl daha devam etsin bu huzur, mutluluk diyecektir; biz de saygı duyacağız!...

“AYDIN PARTİZAN DEĞİL DEMOKRATTIR!”

Fakat hepimiz biliyor ve yaşıyoruz: Aydın’ın durumu bu heyecanı, umudu vermedi, vermiyor! Onun için; biz yola çıkma kararı aldık; uzun zamandır hazırlığımızı yaptık. Çözümlerimizi, projelerimizi hemşerilerimizle paylaşacağız. Bizim güvencemiz şudur: Aydın partizan değil demokrattır!... Umut Vadedeni İkna edeni seçer!