Nebil ALPARSLAN

Nebil ALPARSLAN

Duamdır: Tut beni ey oruç!

Tut beni ey oruç !

Ellerimi tut ki, insanlar onlardan zarar görmesin.

Ellerimi tut. Benim olmayan hiçbir şeye el uzatmayayım. Hele tüyü bitmedik yetimin hakkına, kamunun malına zinhar dokundurma.

Gökte hilali, yerde helali gözetme şuuru ver bana.

Karunları değil, Harunları taklit edeyim.

İyiliği engelleyen değil hayırda yarışan eyle.

Başkasına vurulmak için yumruk değil, dostça sıkılacak el olsun elim.

Allah’ın kulları elimden zarar görmesin.

Tut ellerimden, savrulduğum yerden kaldır da yücelere yükselt beni.

***

Nefsimi sabır kafesinde tut ki, hırslarım yok olsun.

Şehvet, servet, haz ve konfor düşkünü olmasın.

Şehvetin kirinden sıyır, israfın yolundan ayır.

Şehvete karşı soylu bir direniş,

Gafletten kutlu bir kurtuluş lütfet bana.

***

Kibrimi tut ki, insanlara tepeden bakıp İblisi kıskandırmayayım.

Yere kibirle basacak olursam, arzı altından çek de ayaklarım boşa düşsün.

Ne kadar sert de bassam, yeri sarsamam, unutturma bana.

Başımı ne kadar yükseltsem, eş olamam dağlara. Mürai de kılma beni, kibir değil onur yükle ruhuma.

***

Öfkemi tut ki, öfkeme yenilip korkak değil, öfkemi yenip cengâver olayım.

Asıl kahraman öfkesini yenebilendir.

Öyle buyurmuyor mu son Nebi?

***

Dilimi tut ki,

Edep şiarım, nezaket yoldaşım olsun.

Edepsizce söyleyene edeple cevap vereyim.

Dilimi tut ki gıybeti bilmesin. Yalan rakibim olsun.

Hakaret ve iftira ettirme.

Allah’ın kullarına saygıyla, sevgiyle diyeyim.

Hiçbir beşer, hatta mahlûkat dahi dilimden zarar görmesin.

***

Aklımı tut,  

Zayıf yönümü güçlendir. Her türlü şenaate, her çeşit denaete karşı dayanma gücü ver. Adaletle hükmetmeyen hiçbir güce râm, O’ndan başkasına da kul eyleme beni.

Zalimin zulmüne karşı direnme gücü de ver ki dilsiz şeytan olmayayım.

Zannı değil, doğruları göster. Zanna inanıp onunla amel edenlerden eyleme beni.

Kabile, grup, fırka, nesep, ideoloji, inanç, cinsiyet, ırk ölçüleriyle değil, evrensel adaletle hüküm veren biri olayım.

İnsanlar benden emin olsunlar.

***

Kinimi tut, nefretten uzaklaştır gözlerim kinle bakmasın.

Biliyoruz, kin zayıfların silahı,

İnsan ise nefretin değil, sevginin ürünü.

Nefretle muameleyi nasip etme bana.

Bana kötülük edenleri - zor da olsa- affedebileyim.

***

Ey oruç! Değerinden bana da bir pay ayır ve değerli kıl beni.

Önem istemem senden; değerli kıl beni…

Zira önem, zamana ve mekâna mahkûm;

Değer zaman ve mekân ötesi…

Önem, yezittir Kerbelâda

Değer Hüseyin…

Ben seni değil, sen beni tut.

Sen beni tutmazsan eğer, ben ancak “aç kalırım.”

Aç kalmak oruç değil.

O’nun benim aç kalmama ihtiyacı yok.

Benim sana ihtiyacım var.

Bunun için, tut beni ey oruç…

İsyankâr bir açlık grevi değil;

İtaatkâr bir kulluk görevi ol benim için.

Deryada bulamadığım sudaki hayatı, damlada buldur bana ki;

Sahurla başlayan seferim, iftarla zaferim olsun.

***

Ve nihayet ey Oruç,

Zulmet ve gözyaşı cihanı sardı, mazlumun ahı arşa ulaştı.

Seni bize misafir eden, içinde gecelerin gecesini barındıran “Mübarek Ay” hürmetine yıka bu evrenin kirlerini,

Arındır tüm maddî ve manevî virüslerden, şifa bulsun hastalar.

Yıkılsın çirkinlikler, çak çak olsun kötülük, yere batsın zalimler.

Dile gelsin güzellikler,

Huzur bulsun beşeriyet!

***

YAZARIN NOTU:

Oruçla hemhal olan bütün âlemin oruç ayı sağlık, barış ve huzur dolu mübarek bir dönem olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum