El sıkışmanın tarihçesi

Değerli okurlar okuduğum bir mailde el sıkışmanın tarihini ve nedenini anlatıyor. Benim de hoşuma gittiği için sizlerin görüşüne sunmak istedim.

Biraz Aydın 24 yazarı Sayın Mehmet Genç’in alanına giriyorum ama o beni bağışlar.

Buyurun okuyalım.

El sıkışmasının kökeniyle ilgili popüler bir teori, bunun bir barış hareketi olarak başlamış olması. Ellerinizi kavramak, bir silah tutmadığınızı kanıtlıyordu ve daha sonrasında onları sallamak, karşınızdakinin kollarında gizleyecek hiçbir şey olmadığından emin olmanızın bir yoluydu.

el-sikma.jpgÖzellikle erkekler bir silah taşıyor ve çoğunlukla da sağ eli ile kullanıyordu. Bir erkek diğeri de dost olduğunu göstermek için, boş sağ elini uzatıyor, diğeri de aynı şeyi yapıyordu. Ama her iki tarafta kendini emniyete almak, diğerinin aniden silah çekmesini önlemek için, birbirlerinden emin olana dek birbirlerinin elini hafifçe sıkarak duruyorlardı.

Antik dünyada el sıkışma; vazolarda, mezar taşlarında, düğünleri, savaştan savaşa giden genç savaşçıları ve yeni ölülerin öbür dünyaya gelişini gösteren taş levhalarda görülüyor. Edebiyatta ise, İlyada ve Odysseia’e kadar uzanıyor.

En eski yazılı kaynaklarda tokalaşma, bir tanrıdan dünyevi bir lidere güç bahşetmeye işaretti. Bu, uzatılmış el resminin bulunduğu “vermek” anlamındaki Mısır fiilini ifade eden hiyeroglifte de yansıtılmıştır.

MÖ 1800 civarında Babil’de kraldan, medeniyetin baş ilahı Marduk’un ellerini tutması beklenirdi. Her yıl Yeni Yıl festivalinde yer alan bu eylem, hükümdara bir yıl daha otorite devredilmesine yarıyordu. Merasim o kadar ikna ediciydi ki Asurlular Babil’i işgal ettikleri zaman başa geçen Asur kralları kendilerini, ilahi bir varlığı kızdırma korkusuyla bu töreni benimsemek zorunda hissettiler. Mikelanjelo’nun Sistine Şapeli’nin tavanında görkemli bir biçimde tasvir ettiği de tokalaşmanın bu biçimiydi.

El sıkışmanın arkadaşlık, romantizm ve iş dünyası gibi çok fazla alanda kullanımı, yorumunu zorlaştırıyor. Sanat tarihçisi Glenys Davies, klasik sanattaki kullanımının bir analizinde “El sıkışma bugün popüler bir görüntü olmaya devam ediyor, çünkü biz de onu karmaşık ve belirsiz bir motif olarak görüyoruz” diye yazıyor.

Amerika’da, el sıkışmanın popülaritesini 18. yüzyıl Quaker’larının (Bir Hıristiyan tarikatı) artırmış olması muhtemel. Hiyerarşi ve sosyal rütbeden kaçınırken, el sıkışmanın o zamanlar yaygın olan eğilerek ya da diz bükerek reverans yapmaktan veya şapka çıkarmaktan daha demokratik bir selamlaşma şekli olduğunu düşündüler. Tarihçi Michael Zuckerman, “Bunlar yerine Arkadaşlar (Quaker tarikatının üyelerine verilen isim), makamlarından bağımsız olarak herkes için el sıkışma uygulamasını getirdiler” diye yazdı.

El sıkışmanın kalıcı bir güç olmasının bilimsel bir açıklaması olabilir. 2015 yılında yapılan bir çalışmada, araştırmacılar yüzlerce yabancı arasındaki tokalaşmaları filme aldılar ve katılımcıların neredeyse dörtte birinin daha sonra ellerini kokladığını gördüler. El sıkışmanın bilinçsiz bir şekilde kimyasal sinyalleri tespit etmek için ve muhtemelen bir iletişim aracı olarak, diğer hayvanların birbirlerini koklayarak yaptığı gibi, kullanılabildiğini düşündüler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum