Gözaltı Morluğuna 30 Dakikada Tedavi

Gözaltı Morluğuna 30 Dakikada Tedavi

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeyda Atabay, özel ve sosyal yaşamda birçok soruna yol açan gözaltı morluklarının 30 dakikada tedavi edilebildiğini belirterek, "Gözaltı kapağı mor olduğu için polis ta...

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeyda Atabay, özel ve sosyal yaşamda birçok soruna yol açan gözaltı morluklarının 30 dakikada tedavi edilebildiğini belirterek, "Gözaltı kapağı mor olduğu için polis tarafından durdurulduğunu anlatan hastalarım var. Tedavi 30 dakika sürüyor. Gözaltı morluğu olan kişiler bir öğle arasında tedavi olabilirler" dedi.

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeyda Atabay, gözaltında oluşan morlukların kişinin günlük hayatını olumsuz etkilediğini ifade etti. Tedavisinin oldukça kısa sürdüğünü belirten Atabay, "Bu rahatsızlığa sahip kişiler çevresinden gelen ‘Yorgun musun? Moralin mi bozuk? Madde bağımlısı mısın?’ gibi sorulara maruz kalabiliyor. Bu tip sorular kişileri üzüyor ve günlük hayatını olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

Dr. Atabay, gözaltında oluşan morlukların genellikle 20 ila 50 yaş aralığında görüldüğünü aktararak, "Alt göz kapağı bölgesindeki cilt zaman geçtikçe inceliyor ve daha transparan bir hal alıyor. Böylece deri altında bulunan damarlar daha net görülebiliyor. Bölgede oluşan doku bozukluğunu göz kapağı dolgusuyla düzeltebiliyoruz. Göz çevresi hassas olduğu için bu işlemi iğneyle yapmıyoruz. Tedaviyi özel bir cihazla gerçekleştiriyoruz. Kanül denilen cihaz, ucu künt ve daha uzun olduğu için dokuya zarar vermiyor, damarları zedelemiyor. Acı ve ağrı da oluşmuyor. Tedavi 30 dakika sürüyor. Gözaltı morluğu olan kişiler bir öğle arasında tedavi olabilirler" dedi.

Günümüzde görselliğin büyük önem taşıdığını ve fotoğrafta herkesin güzel çıkmak istediğini dile getiren Dr. Atabay, şöyle devam etti:

“Gözaltındaki cilt dokusu diğer yerlere göre daha incedir. Zamanla daha da incelebiliyor ve alttaki damar dokuları ortaya çıkıyor. Gözaltı, daha ince ve gevşek bir hal alıyor. Ciltte bozulma olmadan tedavi olunması lazım. Bozulma olduysa da tedavi edebiliyoruz. Cildi düzeltebiliyoruz. İleri vakalarda ise son tercihimiz lazer oluyor. Botoks tedavisi de çözüm olabilir. 30 yaş bir sınırdır. Çünkü bu yaşlarda kollojen üretimi yani cildin kendini yenileme süreci duruyor ve yıkım başlıyor. Bu aşamada küçük dokunuşlarla genç görünümü koruyabiliriz. Günümüzde artık görsellik ön planda. İnsanlar aynada kendilerine bakıyorlar ve daha çok fotoğraf çekiliyorlar. Anında fotoğraf paylaşımları yapabiliyoruz. Bakkala giderken bile makyaj yapmak zorunda kalan hastalarımız var. Tedavi olduktan sonra makyaja ihtiyaç bile duymuyorlar."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.