“Güneşin hasarını kimyasal peelingle silebilirsiniz”

“Güneşin hasarını kimyasal peelingle silebilirsiniz”

Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir “Kimyasal peeling cilt gençleştirme, hafif ve orta düzeydeki kırışıklıkların giderilmesinde, güneşe bağlı deri hasarının ve kanser öncüsü lezyonların giderilmesinde, siv...

Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir “Kimyasal peeling cilt gençleştirme, hafif ve orta düzeydeki kırışıklıkların giderilmesinde, güneşe bağlı deri hasarının ve kanser öncüsü lezyonların giderilmesinde, sivilcelerin tedavisinde gebeliğe, güneşe ve yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan lekelenmelerde sıklıkla kullanılır. Ancak yaz mevsiminde uygulanmamalıdır. İşlem sonrası mevsim farkı gözetmeksizin, devamlı güneş koruyucu kullanılmalıdır” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, cilt gençleştirmede popüler hale gelen kimyasal peelinge karşı önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Topaloğlu Demir, kimyasal peelingin, soyucu özelliği olan bir veya daha fazla kimyasal maddenin, cilde kontrollü bir şekilde uygulanması sonrası, derinin dış tabakalarında istenilen derinliğe kadar hasar oluşturularak yapılan popüler bir cilt yenileme işlemi olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Topaloğlu Demir, “Bu yöntem cilt gençleştirme, hafif ve orta düzeydeki kırışıklıkların giderilmesinde, güneşe bağlı ortaya çıkan deri hasarının ve kanser öncüsü lezyonların giderilmesinde, sivilcelerin tedavisinde ve sivilce izlerinin giderilmesinde, gebeliğe, güneşe ve yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan lekelenmelerde sıklıkla kullanılmaktadır. Yeni cilt oluşurken cilde esneklik sağlayan kolajen ve elastik lif yapısı yenilenir, deri çizgilerinde yumuşama, deride sıkılaşması ve deri yapısında düzelme sonucunda cilt gençleşmiş bir görünüm kazanır” dedi.

“Uçuk çıkaranlar ve koyu tenliler dikkatli olmalı”

Herkese kimyasal peeling işleminin uygulanamayacağını belirten Doç. Dr. Topaloğlu Demir, şöyle devam etti: “Kimyasal peeling sonrası ciltte lekelenme riski nedeniyle koyu ve çok koyu deri tipi olanlarda, sık sık uçuk çıkaranlarda dikkatli olunmalı. Aynı zamanda keloid dediğimiz yara iyileşmesinin abartılı olması durumunda, iyileşme sırasında yara bölgesinde oluşan ve yara hattını aşan sert kaşıntılı kabarıklara yatkınlığı olanlarda, kısa süre önce, sivilce tedavisinde ağızdan kullanılan izotretinoin alanlarda, ciddi karaciğer, böbrek ve kalp hastalığı olanlarda dikkatli olmak gerekir. Yaz mevsiminde uygulanmamalıdır. İşlem sonrasında ortaya çıkabilecek olan enfeksiyonlar, lekelenme artışı, iz gibi istenmeyen etkilerden korunmak için, hekim tarafından, bir sağlık kuruluşunda uygulanmalıdır. Hastanın dermatolojik muayenesine göre, yüzeysel, orta ve derin olmak üzere üç ayrı derinlikte uygulanabilmektedir. Uygulanan ürün, uygulama süresi, derinlik ve uygulama sıklığı hastadan hastaya farklılık gösterir, tüm bunlar hastaya göre seçilir. İyi bir sonuç elde etmek için tekrarlayan uygulamalar gerekebilir. İşlem sonrası uygulama alanın enfekte olmaması için uygun yara bakımı yapılmalı ve güneşten mutlaka korunmalıdır. Sık sık uçuk çıkaranlarda işlemden önce uçuk çıkışını engellemek için tedavi vermek gerekebilir.”

“Tedavi bitse de güneş koruyucu şart”

Doç. Dr. Topaloğlu Demir, yıl boyu yoğun güneşe maruz kalan ancak kimyasal peeling yaptırmak isteyen hastalar için de önerilerini şu şekilde açıkladı: “Yoğun güneş olan bölgelerde kış mevsiminde, uygun hastada, güneş koruyucular ile birlikte kullanılabilir. Bu işlemin yapılamadığı durumlarda mezoterapi, PRP (trombositten zenginleştirilmiş plazma) uygulaması, dermaroller işlemi ve lazer uygulamaları gibi farklı bir tedavi hastanın ihtiyacına göre uygulanabilir. Kimyasal peeling işlemi sonrası dikkat edilmesi gereken en önemli nokta mevsim farkı gözetmeksizin, gündüzleri devamlı güneş koruyucu kullanılmasıdır.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.