Hayırlı koca, hayırlı evlatlar

Hayırlı koca, hayırlı evlatlar

Vücudundaki aşırı kaşıntı yüzünden hayatı kabusa dönen Keziban Kula’ya eşi Zafer Kula gönüllü donör oldu, karaciğeriyle 25 yıllık karısının ızdırabına son verdi.

 Çocuklar Hamza ile Dudu Kula da, karaciğer naklinden sonra anne ve babalarının bakımını üstlendi, gece gündüz yanlarından ayrılmadı. Prof. Dr. Murat Kılıç, "Bu tablo bizim, Türk aile yapısının en güzel örneklerinden biri. Her aile ferdi en zor zamanlarda birbirlerine yardım edebilmek için seferber oluyor" dedi.

Afyonkarahisar’ın Karadilli beldesinde yaşayan Keziban Kula (45) da yaklaşık bir yıl önce kaşıntı başladı. Vücudunun her yanında başlayan kaşıntının yanı sıra gözleri ve teni de sararan iki çocuk annesi Kula, önce Afyonkarahisar’daki hastanelerde çare aramaya başladı. Burada şifa bulamayan Kula, çiftçi eşi Zafer Kula ile birlikte yollara düştü, doktorların yönlendirmesiyle Eskişehir’de Osmangazi Üniversitesi Hastanesine başvurdu. Kula, yatarak tedavi gördü. Onlarca tahlil yapıldı, aylar süren ilaç tedavilerinden sonuç alınamadı. Sonunda karaciğer nakline karar verildi. Keziban Kula’nın kaşıntılarından da sarılıktan da; ancak karaciğerinin değişmesiyle kurtulabileceği söylendi. Bunun üzerine Kula çifti nakil için İzmir’e Kent Hastanesine geldi. Yapılan tetkikler sonrasında Keziban Kula’nın eşi Zafer Kula’nın verici olabileceği saptandı. Gerekli hazırlıkların ardından Kula çifti geçtiğimiz 11 Kasım’da nakil operasyonuna alındı. Zafer Kula’dan alınan karaciğer dokusu eşi Keziban Kula’ya başarıyla nakledildi.

Ailenin her ferdinden birbirine destek

Bu nakille çeyrek asırdır bir yastığa baş koyan Kula çifti can ciğer olurken, evlatları da ameliyat sonrası anne babalarının bakımını üstlendi. Hamza Kula, babasının, Dudu Kula da annesinin refakatçisi olurken, ortaya bir aile dayanışması tablosu çıktı. Zafer Kula, “Hiç terüddüt etmeden eşime gönüllü oldum” derken, Keziban Kula, “Öyle bir kaşıntı çilesi çektim ki anlatılamaz; ancak yaşayan bilir. Kaşındıkça vücudum da titriyordu. Rengim sapsarıydı. Eşim, hayat arkadaşım bana hayat verdi, dertlerimden kurtardı. Ben de onun için canımı veririm. Eşime, çocuklarıma, doktorlarıma çok teşekkür ediyorum” dedi.

Askeri personel Hamza ile Dumlupınar Üniversitesi öğrencisi Dudu da, ebeveynlerini bir an bile yalnız bırakmazken, birbirlerine çok bağlı bir aile olduklarını söyledi. Hamza Kula, “Böyle bir zamanda anne babamızın yanında olmayacağız da ne zaman olacağız? Görev sırası bizde. Onlara seve seve bakıyoruz” diye konuştu.

Öte yandan, İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç; Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Opr. Dr. Zaza Iakobadze’den oluşan ekibin gerçekleştirdiği nakille ilgili şu bilgileri verdi:

"Keziban Kula primer biliyer siroz adında bir hastalık sonucu karaciğer sirozu olan bir hasta. Bu hastalarda en önemli belirtiler; yorgunluk, kaşıntı ve sarılıktır. Bu semptomların hepsi hastamızda vardı. Bu hastalık otoimmun hastalıklar grubunda bir hastalık olup, vücudun karaciğer içindeki küçük safra yollarına yönelik yaptığı tahribatın zamanla siroza çevirmesi ile karakterizedir. Tedavisi karaciğer naklidir. Hastamıza da eşinden nakil gerçekleştirdik. İkisinin de sağlık durumları çok iyi. Keziban hanımın şikayetleri sona erdi. Nakil sonrasında evlatları da yanlarında, nekahat sürecinde en büyük yardımcıları. Bu tablo bizim, Türk aile yapısının en güzel örneklerinden biri. Her aile ferdi en zor zamanlarda birbirlerine yardım edebilmek için seferber oluyor."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.