Hoş seda

Mutluluğun sırrı; kimine göre para, mal mülk, kimine göre aşk, kimine göre de sağlık ve huzur içinde yaşamakmış.

Karadenizli Temel'e sorarlar: “Dünyanın en mutlu adamı kimdur?”

“Adem babadur da..! Onun kaynanası yoktur.”

Temel, pratik zekâsıyla mutluluğun sırrını çözmüş.

İşin şaka, esprisi bir tarafa, toplumda her gün tanık olduğumuz; huzur, mutluluk ve yaşamın sanki haram kılındığı, içimizi acıtan kadına şiddet ve kadın cinayetleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne rağmen artarak devam ediyor.

Kimi kadın, kocası tarafından dayak, işkenceyle ağzı burnu kırılarak hastanelik ediliyor, kimisi de kadın cinayetine kurban gidiyor.

Yüzüne kezzapla yakılan, ormanda cansız cesedi bulunan, su kanalında ve deniz kenarında görülen cansız kadın cesetleri..

Yüzlerce kan donduran örnekler...

Hele Gazze'deki insanlık dişi zulüm, feryat.. Açlık, yokluk, gıda ihtiyaçlarına erişememe. Çocuklarının yaşaması uğruna, kendileri aç kalan anneler...! Üzerlerine yardım koli, paketleri düşerek can veren kadınlar...! Çocuklar... yaşlılar..Tam bir cinayet...tam bir soy kırım...katliam..!

Ve ülkemizde;

Yerel seçimler bahanesiyle başkan adaylarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ndeki sempatik tavırları, çiçekler, çelenkler, karanfiller, tek tek el sıkmalar, bu güne özel orkestra müzikler, konserler kırıla gitti. Kimi başkan adayı şovunu Melek Mossa konseri ile kimileri de Kibariye konseri ile taçlandırdı. Yöresel gastronomi lezzetleriyle kadın - erkek, çoluk çocuk dürüm kuyrukları ile popülizm zirve yaptı.

Soruyorum bu ülkede ve bu şehirde bir yıl önceki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden beri ne değişti Kadına yapılan işkence durdu mu? Belediyelerdeki bazı kadın personele uygulanan mobing kalktı mı?Kan durdu mu? Ya gözyaşları? Anaların, hele şehit ve gazi analarının gözyaşları aka aka sel oldu! Ya mutfağında tenceresi kaynamayan kadınlar? Artık seçim kapıya dayandı,18 gün gibi kısa zaman kaldı.

Şimdi de başkan adaylarının bol kese vaatleri havada uçuşuyor. Hele emeklilerle ilgili o kadar çok vaatleri var ki, saya saya bitiremeyiz. Demezler mi elinizden alan mı oldu? Bugünde kadar niye yapmadınız? Herkes, kendi yapmadığı hizmetleri, başka adayın eksiği veya neden olduğu gibi bir mazerete sığınarak hizmet kusurlarını kapatmaya çalışıyor. İhmal edilen halk... Unutulan kadınlar.

Yaşanabilir marka şehirler yaratacağını iddia edenler, önce trafik, ulaşım, altyapı, otopark... Yaşanabilir çevre, yeşil alan, kirletilmemiş su kaynakları vb. gibi temel hizmetleri başarmış bir yerel yönetim anlayışı, halkın ihtiyaç ve istekleri toplumun huzur ve mutluluğunu sağlar.

Aydın’ın gururu Gül Esin, henüz 32 yaşında Aydın – Çine Karpuzlu bucağı muhtarıdır. Görevi esnasında bilhassa kız çocuklarının küçük yaşta ezilmesini önleyen ve küçük yaşta kaçırılmasını yasaklayan kararları, erkeklerin kahvelerde kumar oynamasını yasaklaması gibi insani yerel ihtiyaçlar için hizmetleri Atatürk’ün dikkatini çekmiş; Cumhuriyetin cesur, mert, korkusuz bu kahraman Türk kadını, Cumhuriyetin ilk kadın muhtarına ödül vermiştir.

Aşık Veysel bakın ne demiş:

“Ben öldükten sonra üzerimde otlar bitsin, çiçekler açsın. Taş kapatır, çimento kapatır, hiç kimse istifade edemez. Benim toprağımda milletime hizmet etsin. Oradaki biten otlardan koyun yesin et olsun, kuzu yesin süt olsun, arı götürsün bal olsun .. Yoksa taşın altına yatmakla bir faydam olmaz.”

İşte Anadolu ruhu, irfanı bu! Sadece sazıyla, sözüyle, türküleriyle değil, onca şiir ve eserlere rağmen, bu topraklara sevdası ve vefası bu! Gök kubbede hoş seda bırakmak bu! Hayırla anılmak bu!

Daha dün toprağa verdiğimiz, çok sevilen sayılan, Aydın Belediyesinde meclis üyesi ve başkan vekili olarak hizmetleri olan, hiç kalp kırmayan, çok insancıl, yardımsever Halis Günday ağabey gibi. Allah rahmet eylesin. En başta ailesi, yakınları ve Aydın halkının başı sağolsun!

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum