AYDIN 24 HABER ÖZEL

Emekli savcı, araştırmacı yazar Necdet Bayraktaroğlu; Genel Yayın Yönetmeni Servet Töz’ün yanı sıra Aydın 24 Haber yazarları, Mehmet Eroğlu, Mürşit Canbeldek ve Nevzat Arslan’ın da hazır bulunduğu ziyarette, 2. baskısını yapan "Tarihimizdeki Muhteşem Mektuplar" isimli kitabını tanıttı.

Tarihinden faydalanamayan nesillerin gelecekleri endişeli olduğunu söyleyen Bayraktaroğlu, “Kitabımdaki mektuplarla, Türk tarih sayfalarında atalarımızın kahramanlıklarını, yaşadıklarını, yazdıklarını ortaya koymaya çalıştım. Birbirinden önemli mektubun yer aldığı kitabımı herkesin okumasını tavsiye ediyorum” dedi.

Kitapçılarda satışa sunulan, Necdet Bayraktaroğlu'nun Başbakanlık Devlet Arşivleri ve Osmanlı Arşivleri'nde beş yılı aşkın bir zamanda hazırladığı "Tarihimizdeki Muhteşem Mektuplar" tarihe yön veren hükümdarların siyasetlerini, adaletini ve kararlılıklarını sergiliyor.

Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar asırlardır Türklerin hakim olduğu coğrafyada, Türk-İslam medeniyet ve kudretinin büyüklüğünü belgeleyen mektuplardan örnekler bulacağınız eserden bazı başlıklar…

KANUNİ'NİN MEKTUBU FRANSA'DA DANSI 100 YIL YASAKLATTI

Günümüzde, memleketin her yerinde, hata İslam dünyasının ve dünyanın her yerinde bir medeniyet alameti olarak kabul edilen ve genç, yaşlı herkes tarafından yapılan dans, ilk defa Kanuni zamanında Fransa'da yapılmaya başlandı. Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları, Avrupa'nın ortalarında ve Fransa'ya kadar dayanıyordu. Dansın yapılmaya başlandığını duyan Kanuni Sultan Süleyman, Fransa Kralı Fransuva'ya şöyle bir mektup yazdı:

FATİH'E 1461'DE YAZILDI VE GÖNDERİLMEDİ

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sonra Bizans İmparatorluğu'nun tarihe karışması Hıristiyan devletleri ve Papa'yı korkutmuştu. Papa bunun üzerine Fatih'i Hıristiyanlık dininin İslam dininden üstün olmaya inandırmak istedi.

"Ben ki, 48 krallığın hakanı Sultan Süleyman Han'ım. Sefirimden aldığım habere göre, memleketinizde dans namı altında kadın-erkek birbirine sarılmak suretiyle, herkesin gözü önünde faydasız işler işlenmekte olduğunu işitmişimdir. İş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali olduğu için mektubumun elinize ulaşmasından itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat ordumla gelip men ederim."

BARBAROS HAYRETTİN'E İSPANYA'DAN "YOLUMUZDAN ÇEKİL!" UYARISI

İspanya Kralı I. Karlos ve İspanya donanma komutanı; savaşta Oruç ve Hızır reisleri öldürdükten sonra, onların kardeşi Barbaros'a şöyle bir mektup yazdılar, "Ey Hızır reis, sen de görüyorsun ki kardeşlerini öldürdük, Cezayir'de kolunu kanadını kırdık, seni bu koca ıssız dünyada yalnız başına bıraktık. Sen akıllı bir adamsın, gel buralarda bizimle uğraşma, seni paklayacak olan, geldiğin yerlere dönmen ve en azından kendi canını kurtarmandır. Senin buralarda ne işin olabilir ki, buralar bizim sahamızdır. Artık senin bize karşı koyacak gücün ve takatin kalmamıştır, bunu kabul et ve yolumuzdan çekil!"

AVRUPA'NIN BAZI ÜLKELERİNDE KRALLARI OSMANLI PADİŞAHI SEÇİYORDU

Avusturya İmparatoru Rudolf, kendi adayını seçtirmek istiyordu. Yeni kralın seçilmesine memnun olmamıştı. III.Murat'a müracaat ettiyse de isteği kabul edilmedi. Sultan III. Murat, Avusturya İmparatoru'nun ricalarına karşılık ona bir mektup yazarak düşüncelerini bildirdi. Padişah mektubunda şunları yazdı. "Tarafımdan Lehistan krallığına oturtulan Batory'yi rahatsız etme. Lehlilerin öteki tebaam gibi muamele görmelerini arzu ederim. Lehistan Osmanlı Devleti'nin himayesindedir. Manyatlara, Batory'yi kral seçmelerini emrettim. Bunun içindir ki, Lehistan, Kırım Hanları'na hala bir vergi veriyor." Mektubu alan Avusturya İmparatoru, Padişah III: Murat'a gönderdiği mektupta, "Başımı en kudretli imparatorun göğsüne dayadım."