Psikiyatrist Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, kadına şiddetin sadece bedene değil ruha da zarar verdiğini söyledi.

Ülkemizde son bir yılda 300 ten fazla kadının öldürüldüğünü ve 100 den fazla kadının tecavüze uğradığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, “Fiziksel ve psikolojik yönden saldırıya uğrayan kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu, kaygı bozuklukları, depresyon gibi birçok psikiyatrik rahatsızlık oluşmaktadır. Ayrıca yaşadıkları şiddeti saklamak ve kabullenmek zorunda bırakılan pek çok kadın olduğunu biliyoruz. Bu durum rahatsızlığın daha da artmasına neden olarak, toplumdan dışlanma, suçluluk ve beraberinde intihara kadar giden çok ciddi durumlara neden olabilmektedir” dedi.

Şiddet uygulayanlara karşı gerekli yaptırımların ve etkin cezaların uygulanmamasının kişideki rahatsızlığı daha da derinleştirdiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, “Gazete veya TV den izlediği haberler kadının, geçmişindeki travmaları tetikleyebilir. Bu yüzden haberlerin veriliş şekli önem taşımaktadır. Ekonomik ve eğitim seviyesi düşük olan kadınlar şiddete daha fazla maruz kalmaktadırlar. Bu nedenle sosyal çalışmaların kadının eğitim ve ekonomik yeterliliğini arttırmak üzere planlanması gerekir” diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, kadına şiddetin sadece eğitimsiz yoksul kesimde görülmediğini dile getirerek, “Beyaz yakalı eğitimli, yüksek maaş alan kadınlarda şiddete uğrayabilir. Tüm dünyada üst düzey pozisyonlar için kadın dezavantajlı konumdadır. Avrupa birliğindeki en büyük 50 şirketin üst düzey yöneticilerinin yalnızca %13 ü kadındır.

İş dünyasında kadınların üst düzey yönetici konumuna gelmesi hem zordur, hem de genellikle başarılı olmanın zor olduğu konumlara getirilirler. Cam uçurum olarak adlandırılan bu durumda, işler iyi giderken erkeklerin, kötü giderken kadınların liderlik konumuna getirilmesi, uzun vadede kadınların başarısızmış gibi algılanmalarına ve üst pozisyonlarda erkeklerin gerisinde kalmalarına neden olmaktadır.

Tüm zorlukları aşıp üst pozisyonlara gelebilen kadın yöneticilerin lider, girişimci ve güçlü davranışları ise “kadın” gibi davranmadıkları için eleştiri konusu olmaktadır. Ayrıca cinsel taciz ve mobinge maruz kalma kadınlarda daha sıktır.

Sosyoekonomik olarak en alt seviyeden en üst seviyeye, şekli değişse de, kadınlar şiddete maruz kalmaktadır. Kadınlarla erkeklerin her alanda eşit olmalarının hedeflenmesi ve tüm dünyada bu amaca yönelik adımların atılması gerekmektedir.Şiddet sonrası oluşacak durumlar psikiyatrik yardım ve tedavi açısından takip edilmelidir.Tüm toplumu içerecek şekilde bilgilendirme ve koruyucu çalışmalar yapılmalıdır.” şeklinde konuştu.