Kamu Aşçıları Derneği hazırladıkları önergenin değerlendirilmesini istiyor

Kamu Aşçıları Derneği hazırladıkları önergenin değerlendirilmesini istiyor

Kamu Aşçıları Derneği, sadece aşçılar için değil tüm 3795 mağdurlarını kapsayan bir önerge hazırladıklarını ve bunun değerlendirilmesini beklediklerini bildirdi.Kamu Çalışanları Derneğinden yapılan aç...

Kamu Aşçıları Derneği, sadece aşçılar için değil tüm 3795 mağdurlarını kapsayan bir önerge hazırladıklarını ve bunun değerlendirilmesini beklediklerini bildirdi.

Kamu Çalışanları Derneğinden yapılan açıklamada, yıllardır aşçılığın kamuda meslek olarak görülmesi ve itibarının iadesi için mücadele edildiği belirtilerek, “2015 yılında dernek çatısı altında bir araya geldik. Kuruluşumuzdan bu güne birçok etkinlik ve eylem yaptık. Devlet Personel Başkanlığı önünde kazan kaldırdık, diplomalarımızı balonlara bağladık, hiçbir değeri olmadığını gösterdik ve son olarak da Mengen Aşçılık ve Turizm Festivali’nde öldürülen mesleğimizin helvasını yaptık, halka dağıttık. Fakat yazılı basında çıkan bir haber kadar dikkat çekemedik. Ne diyordu bu haberde; ’Aşçıların kadroya geçirilmesini sağlayacak düzenlemeye ilişkin olarak kaleme alınmış bir önergeydi. Uygun bir torba teklifine monte edilmek üzere hazırlanmış önergeyi okuyan AK Parti kurmayları, önergenin yasama uzmanı kaleminden çıkmışcasına ustalıkla yazıldığını görünce espriyi patlattı, ’Yaptığın yemekler de hazırladığın önerge kadar iyi olsaydı şimdiye çoktan kadroyu almıştın.’ Bu haber yazılı basında ve web haber sitelerinde hızla yayıldı. Bazı meslektaşlarımız hakaret olarak algıladı. Bilinmesi gereken şu ki öneriyi ileten Yönetim Kurulu üyemiz ve yemekleri dillere destan olan Meclis lokantası ustası, orada yaşanan ortam, vücut dili ve mimiklerde bir art niyet olmadığını ifade etmektedir” denildi.

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

“Peki bizleri bu önergeye iten sebep ne idi; verdiğimiz mücadelenin bugüne kadar sonuçsuz kalmasının sebepleri arasında meslektaşlarımız arasında eğitim farklılıkları olması ve teknik hizmetler sınıfı yeterliliği olmamasıdır. 2016 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Mesleki Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay’ın destekleri ile 3795 sayılı Kanun’da değişiklik yapılmış, birçok meslektaşımız teknisyen ve tekniker unvanını almıştır. Fakat 657 sayılı Kanun’da ’fiilen aldıkları eğitimin görevini yapanlar teknik hizmetler sınıfını teşkil eder’ denilmesine rağmen kanun ile verilen bu hak, yönetmelik sebep gösterilerek hak kayıpları oluşmuştur. Derneğimizin yıllardır süregelen mücadelesi sonucu kazandığımız bilgi ve becerimiz ile bu önergeyi yazdık. Bu önerge ile sadece aşçılar için değil tüm 3795 (bazı lise, okul ve fakülte mezunlarına unvan verilmesi hakkında kanun) mağdurlarını kapsamaktadır. Beğenilmesi bizleri gururlandırdı. Ümitle değerlendirilmesini bekliyoruz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.