‘Kekemelik sorunu çözümsüz değil’

‘Kekemelik sorunu çözümsüz değil’

Kekemeliğin "konuşmanın doğal akışının istemsiz şekilde kesintiye uğraması" olarak tanımlandığını belirten Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Zeynep...

Kekemeliğin "konuşmanın doğal akışının istemsiz şekilde kesintiye uğraması" olarak tanımlandığını belirten Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, "Dünya Kekemelik Günü" dolayısıyla çocuklarda kekemelik hakkında uyarılarda bulundu.

Kekemeliğin genellikle dil gelişiminin ilk yıllarında 2-7 yaş arası dönemde ortaya çıktığını belirten Liv Hospital Samsun Çocuk Psikiyatri Kliniği'nden Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, "Bu sorunu yaşayan çocukların yüzde 80'i müdahaleye ihtiyaç duymaksızın 5 yaşına kadar bu sorunun üstesinden gelebilirler. Bu noktada aile tutumları da oldukça önemli rol oynamaktadır. Çocuğa konuşması konusunda baskı yapılmamalı, kelime ya da cümleleri düzeltilmemeli, konuşurken sabırla, gözünün içine bakarak dinlenmelidir" dedi.

Ailelere büyük görev düşüyor

Çocuğun kekemelik sorununu ailesinin desteği ile çözebileceğini ifade eden Uzm. Dr. Yıldırım şu bilgileri paylaştı:

"Anne ve babanın çocuğa rahat ve telaşsız bir ortam sunması, kendi konuşma hızlarını da yavaşlatmaları önerilir. Özellikle çocuğun alay etme, utandırma, zorlama gibi tutumlardan korunması çok önemlidir. Ancak kekemelik sorunu 6 ay veya daha uzun süredir devam ediyorsa; kekemeliğe ek olarak bakışları kaçırmak, dudakları büzmek, başı öne doğru eğmek gibi ikincil davranışlar ekleniyorsa; takıldığı kelimeleri söylemekten kaçınma, kısa cümleler kurma, suskunluk gibi konuşmaktan kaçınma davranışları varsa ve konuşması gereken durumlardan kaçmaya çalışıyorsa bir uzman desteği alınması uygun olacaktır."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.