Kılıçdaroğlu’nun halleri

Değerli okurlar CHP belediye başkan adaylarını belirlemek için parti meclisi toplanır adaylar hakkın da oylama yapılır. Aday yapılacak kişinin bütün olumlu ve olumsuz yönleri uzunca tartışıldıktan sonra oylama yapılır. Eğer aday oy birliği veya oy çokluğu ile yeterli güveni ve desteği aldıktan sonra belediye başkan adayı olarak seçilir. Bu çok önemli demokratik bir seçimdir. Böylede olması gerekir.

Bu aday belirlemelerde elbette üzülenler ve kırılanlar olur. Bu seçimin diğer bir yönü.

CHP üzerinde anlaşılamayacak bir durumda parti meclisi genel başkana yetki veriri. Bu konuda da yani üzerinde anlaşmaya varılamayan belediye başkanlarının seçimini genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bırakılır.

Sayın Kılıçdaroğlu’da bu konuyu kanımca berbat etti. Neden diye sorarsanız anlatayım.

Kılıçdaroğlu her şeye iyi niyetli yaklaşıyor ama yaptığı işlerin bazıları CHP liler tarafından tasvip görmüyor. Örneğin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmelettin İslamoğlu’nu aday gösterdi. Kendincede İslamoğlu’na övgüler dizdi. Ekmlettin’in babası Türkiye’den Mısıra gitmiş Türklüğü içine sindiremeyen biri. Bunun oğlu da elbet babasının izinden gidecek.

Bu Ekmelettin İslamoğlu şimdi MHP milletvekili geçenlerde bir demeç veriyor. ”Bu millet oluşumuna oy vermek vatan hainliği gibi sözler söylüyor.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun milletvekilleri adayları belirlenirken doğru bir seçim yapıldığı da görülmedi. Nerede olumsuz biri varsa toplum tarafından pek sevilmeyenler varsa aday gösterildi. Bu konu da daha önce çok yazılar yazıldı yorumlar yapıldı.

Örneğin bir Eren Erdem Bir Mustafa Balbay gibi değerler yok sayılarak bunların yerine emret komutanım diyen adaylar gösterildi. O nedenle de parti hep erozyona uğradı.

Geçenlerde çok çalışkan yiğitçe mücadele veren gurup başkan vekili Özer Özgür MHP den aday gösterilmek istenen Urfa Siverek’ten Fatih Mehmet Bucak’ıağır bir şekilde eleştirmişti.

Sayın Bucak ne diyordu. “Kim benim karşıma Siverek’ten aday olursa sonu hüsran Siverek’te yaşatmam” diye mafya varı sözler söyledi. Bunun üzerine de Sayın gurup başkan vekili Özer Özgür tarafından eleştirildi.

Şimdi bu insanı Sayın Kılıçdaroğlu CHP den Siverek belediye başkan adayı gösteriyor. Hanı derler ya bu ne turşu bu ne lahana diye. Şimdi Sayın Özer bu duruma ne diyecek merak ediyorum.

Bunu yaparken bu parti için varını yoğunu ortaya koyan iktidara meclisi dar eden yiğit insan Özgür’e ne diyeceksiniz. Şimdi daha önce eleştirdiği bir insanla nasıl yan yana olacak.

Bu vatandaş Siverek’ten belediye başkanı seçilse ne olur seçilmese ne olur. Yapılan işlem doğru değildir.

Ülke gerçekten zor günlerden geçiyor vatandaş zor durumda işsizlik almış başını gidiyor. Akşam evine ekmek götüremeyen çok vatandaş var. Bunların çoğu belediyeler tarafından verilen yemeklerle geçinmeye çalışıyorlar.

Yıllarca dershanelerin kapısında bekleyen gençler babasının zor koşullarda okutup üniversiteyi bitiren evlatlarının hala babalarının üç beş kuruşuna bakar hale gelmesi o gençler için bir zülüm olmaktadır. Sokaklarda bir sürü diplomalı işsiz ordusu oluştu. Bunların dertleri ile ilgilenen hiçbir yetkili ortalarda yok.

Sonra bu aday belirlemelerinde umduğunu bulamayan bazı CHP arkadaşlar kırgınlık ve kızgınlıkla partilerinden istifa ediyorlar.Kanımca bu doğru bir hareket değil. İstifa edeceğine partide kal sen onlarla mücadele et. Bunların yaptıklarını tasvip etmiyorum. Ama hiç tasvip etmediğim ve içime sindiremediğim bir konu da istif edenler için “Bunlar CHP gittiler iyi oldu parti safralarından temizleniyor” diye demeç verenleri de kınıyorum. Bunların gönülleri alınarak tekrar partiye kazandırılması gerekirken bu şekilde söylenmesi hiç de iyi bir durum değildir. Şu günlerde partinin bir oya bile ihtiyacı var.

Ülkem bu türlü sorunlarla boğuşurken partiler arasında ittifaklar oluşmaya başladı. Bazı sosyal demokrat arkadaşlar bu oluşuma karşı çıkıyorlar. Vay Ankara’dan Sayın Yavaş’ın yerine başkası bulunamaz mıydı diye.

Vay efendim nasıl olurmuş da sosyal bir parti, biri milliyetçi biri dinci, biri sağcı partilerle bir araya gelip ittifak kurarmış?

Bir Afrika Atasözü der ki:

“Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir…!”

Şimdi bunları eleştirmek doğru değil ülke gerçekten yanıyor. Önemli olan sağcı olsun dinci olsun doğru ve dürüst adamlarla birlikte yürümektir.

O nedenle büyük Ozan Nazım diyor ki:

Esas olan sadece yaşamak değil, İnsana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır.

Teslim olmadan

Boyun eğmeden, sürünmeden, el etek öpmeden yaşamaktır.

Temennim ülkem ve halkımın insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamaktır.

Eğri büğrü adaylarla değil özü sözü doğru olanlarla yürümektir.

Not:

Sayın okurlar!

Aydın Büyükşehir Belediyesinde değişim birimlerin daire başkanlığı görevini yürüten İbrahim Gürdal hakkında uzunca bir yazı yazacağım. Bazı sebeplerle şimdilik erteliyorum. Ama mutlaka yazacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum