Dr. Özgönül ‘4İ’ kuralını şöyle sıraladı:

“1 - İstemek: İnsanların güçleri ve iradeleri her zaman istekleri ile doğru orantılı olmuştur. Ne istediğimizi bilmek ve ne istediğimize karar vermek bizi en güçlü kılan özelliklerimizdendir. Bundan dolayı yapacağımız her işte olduğu gibi küçülüp kilo probleminden kurtulurken de gücümüzün temelini isteğimiz oluşturacaktır. Ayrıca isteklerimiz ihtiyacımıza göre şekillendiği için en büyük gereksinimiz olan bedenimizin sağlığı göz ardı edilemeyecek derecede önemlidir.

2- İnanç: Başarmanın yarısı olan inanmak, isteğimizin sürdürülebilir ve başarılı olması için en önemli unsurdur. Bir istek ve amaç söz konusu ise bunun gerçekleşmesi inanç olmadan söz konusu değildir. İnanç bizi küçülmek ve kilo probleminden kurtarmak konusunda ileriye taşırken aynı zamanda motive edecektir.

3- İstikrar: İnanç ve isteğimiz varsa bunu istikrar ile desteklememiz önemli bir husustur. Bunun önemine örnek verecek olursak tavşan ve kaplumbağa hikayesi bize bunu çok iyi açıklamaktadır. Başarıya ulaştıran tavşanın hızı değil, kaplumbağanın vazgeçmeden inanç ve istekle yarışı durmadan sürdürmesiydi. Unutmamamız gereken diğer bir nokta ise, küçülme ve kilo probleminden kurtulma çabanızı etkileyecek durumlardan uzak durmak. Bilhassa istikrarlı olmak istiyorsak tartılmaktan, isteğimiz ve inancımızdan uzaklaştıracak etkenlerden kaçınmak bizi amacımıza ulaştıracaktır. Eğer kısaca tartılmanın ne denli yanlış olduğunu örneklendirecek olursak; çalışkan ve derslerinde başarılı olan bir öğrenciyi çağırıp ‘göster bakalım notlarını, hangi dersi ne kadar çalıştın aç bakalım’ gibi sorular sorarak konuşursak bu durum öğrencinin çalışma isteğinin ve inancının bozulup azalmasına, başarısını yitirmesine sebep olur. İşte vücudumuzdaki durum da tartıldığımız takdirde tam olarak bu şekilde olacaktır. Ne kadar kilo verdiğimizi sorgulamadan inanç, istek ve istikrarla yola devam etmeliyiz. Bunu yaptığımızda küçülmenin ve kilo probleminden kurtulmanın kapıları bize sonuna kadar açılacaktır.

4- İyi hissetmek: İnanç, istek ve istikrarımızın en önemli halkası ise yaptığımız işte iyi hissetmek olacaktır. İnsanlar her ne iş olursa olsun eğer bu işten vazgeçmeden devam ediyorlarsa, bunun sebebi bu işi yaparken iyi hissetmeleri ve bundan mutluluk duymalarıdır. Örneğin kendinizi aç bırakarak iyi hissedemezsiniz ve mutlu olamazsınız. Çünkü en büyük mutluluk kaynağımız olan vücudumuzun sağlığını kendimizi aç bırakarak sağlayamayız. Makineler bile düzgün çalışmak için yağa ve benzine gereksinim duyarken bizim kendimizi aç bırakarak sağlıklı yaşamamız mümkün değildir. Beden aklımızı kullanarak ve doğru beslenerek kendimizi iyi hissedebilir, kilo probleminden kurtularak vücudumuzu olması gereken ideal formuna ulaştırabiliriz.”