Kıran: "Dünyanın 152 ülkesi ve 6 uluslararası kurulu Covid-19 belası ile mücadele etmek için Türkiye’nin kapısını çaldı"

Kıran: "Dünyanın 152 ülkesi ve 6 uluslararası kurulu Covid-19 belası ile mücadele etmek için Türkiye’nin kapısını çaldı"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Ordu ziyaretleri kapsamında Fatsa ilçesinde belediye meclis üyeleri ve parti yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldiği kahvaltı programında, Türkiye’ni...

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Ordu ziyaretleri kapsamında Fatsa ilçesinde belediye meclis üyeleri ve parti yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldiği kahvaltı programında, Türkiye’nin Covid-19 ile ilgili verdiği mücadele ve bugün gelmiş olduğu konumun herkesin gurur duyması gereken ibretlik bir tablo olduğunu belirterek, “Dünyanın 152 ülkesi Covid-19 belası ile mücadele etmek için Türkiye’nin kapısını çaldı bunların içerisinde 6 tane de uluslararası kuruluş var” dedi.

Fatsa Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını AK Parti Fatsa İlçe Başkanı İsa Yüksel Yaptı.

“Bakanımız dünyanın birçok yerinde mağdur olmuş Türk vatandaşlarımızla birebir ilgilendi”

Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran’a ziyareti için teşekkür ederek, “Dünyanın yaşamış olduğu bir imtihan var. Bu süreçten biz Sayın Bakanımızın öncülüğünde gerçekten Ordu olarak gururlandığımız işlere imza atıldı. Bu süre içerisinde gerek Suudi Arabistan’da eşimiz dostumuz akrabalarımız kalmıştı, İran’da, Moritanya’da dünyanın birçok yerinde Türk vatandaşlarımız kalmıştı hepsinin sorunlarını Sayın Bakanımıza ilettiğimizde hepsi ile birebir ilgilendi ve bugün itibariyle dünyada ibret alınacak bir başarı hikayesi oluştu. Ben Sayın Bakanımıza Ordu adına çok teşekkürlerimizi iletmek istiyorum” dedi.

"Herkes Türkiye’nin imkanlarından istifade etmek istedi"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da yaptığı konuşmada, bütün dünyanın görünmeyen düşmanla mücadele ettiğini söyleyerek, “Bu görünmeyen düşmanla Türkiye’nin verdiği mücadele ve bugün gelmiş olduğu konum öncelikle hepimiz için gurur duyması gereken ibretlik bir tablodur. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulumuzun koordinasyonunda bütün ilgili birimlerimiz adeta seferber oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de getirdiği kazanımlarla bu süreci çok az hasarla hatta bu süreçten daha da güçlenerek çıktığımızı bugün bütün dünya takdir ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün Avrupa direktörü ’hiçbir ülke Türkiye kadar bu badire ile etkili bir mücadele gösteremedi’ dedi, Dünya Sağlık Örgütü’nün genel direktörü dünyanın her platformunda Türkiye örneğini verdi işte bu başarı hikayesi dava arkadaşlığının birleşmesi ile mümkün olabilir. 15 Temmuz’un 4. yıl dönümünü geçirirken o dönem milletimiz tanklara karşı nasıl cansiparane kahramanca mücadele etti ise bugün de covid-19 belasına karşı birlik ve beraberlik içerisinde dayanışma içerisinde bu başarıyı gösteriyoruz. Dünyanın 152 ülkesi covid-19 belası ile mücadele etmek için Türkiye’nin kapısını çaldı, bunların içerisinde 6 tane de uluslararası kuruluş var. Bu süreçte herkes Türkiye’nin imkanlarından istifade etmek istedi. Bir yandan Türkiye 83 milyon vatandaşın sağlığını güvence altına alırken, bir yandan da kapımızı çalan 152 ülkenin ve 6 uluslararası kuruluşunda yardım taleplerine karşılık verdi. Hamdolsun bugün 140 ülkeye tıbbi yardım göndererek dünyanın diğer ülkelerin de bu tehditle mücadele etmesine imkan sağladı. Yerli ve milli solunum cihazlarımızda maskelerimizde dezenfektanlarla tıbbi yardım gereçleri ile bütün imkanlarımızla bugün sadece ülkemizin değil dünyanın ihtiyaçlarını da karşılayacak bir konuma geldik. İşte girişimci ve insani dış politika derken Türkiye Türkiye’den büyüktür derken aslında bunları kastediyorduk” diye konuştu.

"Hedefimize ulaşmak için en güçlü formül birlik beraberlik"

Ayasofya konusuna da değinen Bakan Yardımcısı Kıran, “Yıllardır adeta sürüncemede kalmış, Fatih’in İstanbul’u fethettiğinde Akşemsettin’in hutbe okunması ile Fatih’in cuma namazını kıldırdığı Ayasofya Camii’ni biz yıllar sonra Danıştay’ın verdiği kararla birlikte Cumhurbaşkanımızın imzaladığı kararname ile yeniden camiye dönüştürdük. Hamdolsun inşallah 24 Temmuz’da orada hep birlikte cuma namazını idrak ederek Ayasofya’yı camiye dönüştürmüş olacağız. Elbette Türkiye’de birbirinden güzel camilerimiz var, ibadetlerimizi yerine getirebilecek mabetlerimiz konusunda en ufak ihtiyacımız yok ama Ayasofya’yı camiye dönüştürdüğümüzde dünyadan yükselen sesleri görüyoruz. Ama biz bugün o ülke ne der, şu ülke ne yapar, kendi egemenlik haklarımızla ilgili kararları da başkalarına bırakmayacak kadar özgüven sahibi kudret sahibi güç sahibi bir ülkeyiz ve hamdolsun bu gücümüzü de artırarak devam edeceğiz. Bu gücümüzü muhafaza etmek için ülkemizin bu hedeflerine daha da rahatlıkla ulaşabilmesi için en güçlü formül birlik ve beraberliğimizin muhafaza etmektir” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.