Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Derneği Genel Başkanı Av. İbrahim Güllü, “Türkiye’nin içine sokulduğu bu kritik döneminde krizin atlatılmasında tüketiciye büyük görevler düşmektedir. Şu anda milletçe, ekonomik açıdan bir darbe ile karşı karşıyayız. Dövizdeki bu ani yükseliş gerçekçi olmayıp, ekonomik ve finansal dayanaktan yoksun, maksatlı ve yapay bir operasyondur” dedi.

Dövizde hareketliliğin bilinen ekonomik faktörlerden kaynaklanmadığını öne süren Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Derneği Genel Başkanı Av. İbrahim Güllü oluşturulan yapay krizden en az zararla çıkılabilmesi için tüketicilere önemli görev düştüğünü belirterek, “Zaman birlik, dayanışma ve tasarruf zamanı” dedi.

Av. İbrahim Güllü dolardaki ani artışla ilgili yaptığı açıklamada, “İç ve dış gelişmelerle dövizde yaşanan anormal artış ve dalgalanmalar nedeniyle Türkiye’nin içine sokulduğu bu kritik döneminde krizin atlatılmasında tüketiciye büyük görevler düşmektedir. Şu anda milletçe, ekonomik açıdan bir darbe ile karşı karşıyayız. Dövizdeki bu ani yükseliş gerçekçi olmayıp, ekonomik ve finansal dayanaktan yoksun, maksatlı ve yapay bir operasyondur. Ciddi sonuçlar doğurabilecek bu sürecin milletçe birlik ve beraberlik içerisinde atlatılarak, ülkemizin düzlüğe çıkartılması açısından iç çekişmeleri bir yana bırakıp, tüm tüketicilerin duyarlılık birlik ve beraberlik göstermesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

"Ulaşımda özel araçlar yerine toplu taşıma araçları kullanılmalıdır"

Finans sektörü başta olmak üzere üretici, çiftçi, tüccar, esnaf kesimine de görevler düştüğünü belirten Güllü, en önemli ve güçlü tepkiyi tüketicilerin göstermesi gerektiğini belirterek, maddeler halinde öneri listesi sundu.

Güllü’nün tüketicilere önerdiği kriz reçetesi şu şekilde:

“Yabancı paraların yatırım aracı olarak kullanılmasından vazgeçilmeli, altın, borsa, taşınmaz gibi alternatif yatırım alanlarına yönelinmelidir.

Sadece böyle dönemlerde değil, her zaman tasarrufa azami riayet edilmeli, bu dönemde acil olanlar dışındaki ihtiyaçlar ertelemelidir.

Alışverişlerde yabancı para ile işlem yapılmamalı, yapanlardan ürün ve hizmet kesinlikle alınmamalıdır.

Döviz artışını fırsat görerek mal ve hizmet fiyatlarını kurdan ötürü fahiş arttıran karagün fırsatçılarından uzak durulmalı, alışveriş yapılmamalı ve bu firmalara çentik atılarak gelecekte de kur fırsatçısı olduğu unutulmamalıdır.

İthal ürün ve hizmet alımları kısıtlanmalı, zorunlu olmadıkça tüketilmemeli,yerli alternatifleri tercih edilmelidir.

Kiralarını yabancı para ile belirleyen AVM’ler, Türk lirasına döndüğünü görünür şekilde açıklamadığı takdirde o yerlere gidilmemelidir.

Akaryakıtın dolar ödenerek dışarıdan ithal edildiğini gözetilerek ulaşımda özel araçlar yerine toplu taşıma araçları kullanılmalıdır.”