Mahzun Ayasofya açılıyor!

Türkler Müslüman olduktan sonra, genlerindeki savaşçı ruh,  İslam’ı yayma ve yaşatma aşkına dönüştü. Büyük Selçuklu sultanı Alpaslan Malazgirt’te 200 bin kişilik Romen Diyojen’in Bizans ordusunu 40 bin kişilik mücahit ordusuyla yenip Bizans imparatorunu esir alınca Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış oldu. 1146’da Anadolu Selçuklu sultanı Kılıç Aslan Miryokefalon’da (Isparta Uluborlu) Bizans imparatoru 1.Manuel’i yenip esir alınca artık Anadolu ebediyen Türk yurdu olarak devam edecek ve tarihi olaylara şahitlik edecektir. 1071’den 1683 yılına kadar Türkler Anadolu ve Avrupa’da yenilmez güç olarak tarihe damgasını vurmuş bu toprakları ebedi vatan yapmıştır.

Her karış toprağı şehit kanları ile sulanmış bu aziz vatan, Türkün alın yazısıdır. 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi, hem maddede hem manada Türk İslam Medeniyetinin en kutlu ve mutlu bir dönüm noktasıdır.

Fatih Sultan Mehmet’le beraber, Türkler İslam Medeniyetinin doğal lideri olmuştur. Batı Medeniyetine İstanbul’un fethi ile Askeri, siyasi, sosyal, ekonomik olarak diz çöktürmüşlerdir. 612 yıl Avrupa’da Türkler yenilmez güçtür. Bunu sadece askeri sebeple izah edemeyiz. İlimde, sanatta, yönetimde, beşeri ilişkilerde ecdadımız bugün göğsümüzü kabartacak bir geçmiş bırakmışlardır.

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle,  tebasına geniş bir dini özgürlük vermesi, farklı inanç ve düşüncelere saygısı her türlü takdirin üzerinde övüneceğimiz bir durumdur. O yıllarda İspanya’da Kastilya kralı Ferdinand’ın Müslüman ve Yahudilere uyguladığı asimilasyon ve soykırımı, farklı dinlere mensup milletlere yaptığı zulümler, dinlerini değiştirmeye zorlaması batının riyakâr ikiyüzlü din ve vicdan hürriyeti ve özgürlüğü savunuculuğunun ne kadar temelsiz ve hukuksuz olduğunun kanıtıdır. Bazıları ibadet için Sultan Ahmet Camii yeter de artar diyorlar. Oysa Sultan Ahmet Camii manada Ayasofya’nın yanında mescit hükmündedir.

Ayasofya’nın bugün ibadete açılmasının anlamı çok büyüktür. Ayasofya sıradan bir ibadethane değildir. Türklerin bu vatanda özgürce yaşama ve ebediyen hüküm sürme düşünce ve ideallerinin sembolüdür. “Necip Fazıl’ın dediği gibi Ayasofya’yı bir sel açacak, o selin üzerinde bir saman çöpü olsam daha ne isterim. Ayasofya’yı kapalı tutmak bu vatanda benim hayat hakkım yok demektir. Ben açamıyorum gel sen aç demektir.”

Ayasofya Türk’ün kapanan bahtı ile beraber açılıyor. Kutlu ve mutlu olsun. Geçmişte konferanslarıyla ve eserleriyle Ayasofya’yı gündeme getirerek genç nesillere ışık olan, yol gösteren,  büyük üstad Necip Fazıl, Osman Yüksel Serdengeçti başta olmak üzere emeği geçen akademisyen, ilim adamı ve siyasetçilere bu milletin şükran borcu vardır. Allah hepsinden razı olsun, ölmüşlere rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.

ayasofya-001.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum