Meçhul yolcuların arkasından…

Telefonumu açtığımda önce ‘a’ harfinde annem geliyordu isim listesinde. Bu tesadüf değil herhalde sonra da ‘b’ harfin de babam. Demek ki anne babadan önce geliyor doğurganlığı olduğu için. İsimleri de o sıraya göre verilmiş diye düşündürdü bana. O isimler hep orada öyle duruyor. Artık telefonum o isimlerle çalmıyor.  Telefonum çaldığında hiç bir zaman ‘annem - babam’ yazmayacak. İnsanın umudunun bitmesi ne kötü bir şey.. Başını duvara çarpmak gibi. Biliyorsun ki onlar gittiler, dönmeyecekler. ‘Keşke’ dememeli insan gidenlerin arkasından. Ama bunu demeyecek kim vardır? Mutlaka canlarını sıkmış, canlarımızı sıkmışlardır.  Bir gün bir yerde.. İstemeden de olsa. Ben sanırım en az keşke diyenlerin arasındayımdır. Onları çok sevdim. Onlarda beni. Onların en büyük çocuğuydum. Arkadaşları gibiydim. En çok ben yaşadım onlarla. En çok, en uzun benim annem babam oldular. Genç bir yetişkindim. Birlikte yatak odalarında üç kişi yataklarının üzerinde bağdaş kurup sohbet edip dertleştiğimizi, konuştuğumuzu hatırlıyorum. Küçük yaşta anne baba olmuşlardı.  Çok gençtiler, aramızda yaş farkı da çok değildi. Belki o yüzden onlar benim için hem anne baba, hem de arkadaştılar.

Evimiz kalabalıktı annem, babam, dedem, babaannem, halam ve biz çocuklar. Kalabalık bir aile ve büyük bir ev bildiğimiz geleneksel Türk ailesi. Zaman zaman bu kalabalıkta bazı anlaşmazlıklar, bazı sıkıntılar olabiliyordu. Ama kol kırılır yen içinde kalırdı. İşte ben o sıkıntılı günlerde anneme dert ortağı olurdum. Benimle dertleşirdi. Anneden öte sırdaş, dert ortağı, babam da öyle. Dedemden gizli saklı içtiği bir kadeh rakısını (daha sonraki yıllarda dedem bildiği halde görmezden gelmeye başlamıştı. Çünkü babam ağır bir bel fıtığı ameliyatı geçirmişti. Çok uzun zaman yattı babam.  Dedem de ona kıyamazdı) içerken, keyifle birlikte şarkılar söyler, birbirimize eşlik ederdik.  Şiir çok severdik, şiir okurduk birlikte. Babamın bir takvim sayfalarından biriktirerek ciltlettiği şiir kitabını hala saklarım.  Büyük, ünlü şairlerin çok güzel şiirlerinden derlenmiş çok değerli bir kitap haline getirmişti. Türk sanat müziğini çok severdik ailece. Annemin el sanatları oldukça iyiydi sanırım üç kız kardeş o özelliğini almıştık. Evde hep bir yanımız sanattı. Babam bizi etrafında toplar, sesli kitap okurdu. Biz de etrafında her gece babamı zevkle dinlerdik. Bu okuma merakımız zannımca o günlerden kaldı. Bir de her akşam eve gelen hürriyet gazetesini babamın elinden kaparak alışım. Koca gazeteyi yere sererek okuyuşum çünkü boyum elime alarak okumaya yetmezdi. Evde okumadık kitap bırakmıyordum. Öylesine okuma delisi. Dergiler alırdı babam, annem de çok severdi. Hayat dergisi ses dergisi ve başkaları, şimdi adını hatırlayamadığım. Her ne iyi alışkanlık kazandıysak annemden, babamdan. Özlüyor muyum?  Hem de çok, pek çok…

Babamı annemden dört buçuk yıl sonra kaybettik on altı martta yıl iki bin on beş. O benim babamdan öte hayat arkadaşımdı. Birlikte gülüp, birlikte ağlardık. Bir zeybek duysak önce babam başlardı oynamaya arkasından ben. Babalı kızlı evde zeybek duyduğumuzda dayanamazdık özellikle harmandalı. Ben de ona eşlik ederdim.

Bu hafta babamın ölüm yıldönümü. Canım babam; beni benimle bırakıp gideli tam dört yıl oldu. Sen gittin gitmeye de, beni sorarsan öyle öksüz öyle yalnız ve sensiz bazen de öyle çaresiz hissediyorum. Keşke hep yanımda kalsaydın bir çınar gölgesi gibi serin.

Seninle paylaştık hayatı. Birlikte yaşadığımız hayata dair, her şey hatıra oldu şimdi. Birlikte söylediğimiz şarkıları şimdi söylemiyorum artık! Sesim çıkmaz oldu. Etrafta o kadar çok gürültü var ki. Sesimi ben bile duymuyorum!

İşte böyle onlar giderler de arkalarında bir sürü hatıra bırakarak, acı tatlı. Onlar yerlerinde uyurken bizim yolumuz onlara doğru yaklaşır. O son durakta ineceğimiz istasyona kadar, hepimizin yolu mutlu, umutlu, sağlıklı, güzel, huzurlu, en çok sevdiğimiz insanlarla geçmesi dileğiyle. 

HAYIRLI YOLCULUKLAR HEPİMİZE

untitled-2-009.jpg

resim-1-058.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum