Mescid-i Aksa kan ağlıyor

İsrail'in Filistin işgali, insanlık dışı saldırıları acımasızca devam ediyor.

Filistin halkının Mescid-i Aksa’daki kahramanca yürüttüğü şanlı direnişi de devam ediyor.

Kadın erkek genç yaşlı on binlerce Filistinli kenetlenmiş vaziyette, kutsal mabedi korumak için direniyor. İsrail polisi sabahın erken saatlerinde birçok koldan Mescid-i Aksa'ya girerek avludaki ve camideki insanlara plastik mermiler atarak, ses ve sis bombaları atarak saldırıyor. Savunmasız Filistinli gençlerse taş atarak bu zulmü, işgali durdurmaya çalışıyor.

Şu mübarek Ramazan ayının son günlerinde İsrail askerleri evleri basıyor, evler yıkılıyor, mescitler saldırıyor.

Cami içinde veya avlusunda saldırıya uğrayan yüzlerce, binlerce Filistinliler.....

Ses, gözyaşı bombaları yetmedi dipçikle dövmeler...

Plastik mermi yetmezse gerçek mermiler...

Cehenneme çevrilen Filistin vatanı.

Hep kan ve gözyaşı var.

Onlarca şehit, yüzlerce yaralı var.

Şehitlerin içinde küçük çocuklar da var.

Hani İslâm İşbirliği Teşkilatı nerede?

Hani Arap dünyası nerede?

1,5 milyar İslâm aleminin 7,5 milyon İsrail karşısındaki aciz halı çok düşündürücü değil mi?

Bu ne gaddarlık!

Bu ne kin? Bu ne düşmanlık?

İnsanlıkla bağdaşan bir tarafı yok!

Yok ama Kudüs kan ağlıyor. Filistin'de yürekler yanıyor.

Yetim ve öksüz kalan çocuklar, kocasız kalan dul kadınlar ve kimsesiz gariplerin feryatları, ahları yeri göğü inletiyor.

Bütün bu alçakça saldırılara rağmen, zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah'ı vardır inancıyla pes etmeden şanlı direnişi devam ediyor.

Mescid-i Aksa baskınından yapılanlar öyle anlaşılıyor ki, Filistin Halkı topluca katledilip yok edilmek isteniyor.

Ey Amerika!

Ey Biden!

Ermeni soykırımı çamurunu atıyordun ya, işte gör terörist İsrail'in yaptığı soykırımı... Filistin halkına yapılan vahşeti gör!

Allah daha beterinden korusun. İnsan olarak bütün dünyanın gözü önünde yaşanan bu insanlık dışı saldırganlığı görünce yarın neler olacağını düşünmek bile istemiyorum.

Şu Filistinli kardeşlerimizin ne çekilmez çilesi, kaderi varmış. Bu coğrafyada yaşayanların şu çektikleri akıl ve vicdanların kabul edeceği bir durum değil.

Savaşlar, çatışmalar, patlayan bombalar ve yıkılan bina enkazındaki yaralılar, ölüler ve çığlıklar... Ve şehitler...

Neden?

Niçin?

Ve bitmeyen mazlumların kan ve gözyaşları...

Aş, ekmek, şu, hava kadar hasret kaldıkları barış ve huzur içinde yaşamak istekleri....

Ecdadımız Osmanlı bu topraklardan bin bir entrikalarla uzaklaştırıldı, ondan sonra bu topraklar bir türlü huzur bulmadı ve hiç iflah olmadı. 

Hele şu üç gündür gittikçe artan İsrail saldırıları karşısında kenetlenmiş Filistin halkı mangal gibi bir yürekle korkusuzca direnmektedir.

Ama imkânsızlıklar içinde nereye kadar?

Bu kutsal mabed, bu kutsal şehir bütün Müslümanların şehridir.

Kendi öz vatanında garip, kendi öz topraklarında parya durumuna düşürülmek istenen Filistinli mücahit yüreklerimizi yakan şu haykırışıyla bütün İslam alemine sesleniyor;

Bakalım ne diyor?

Siz ey Müslümanlar!

Suskun ve aciz helak olmuş ölüler!

Başımıza gelen bu acı felaketler karşısında hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu?

Kudüs’ün şerefli direnişçileri Filistinliler, haklı, meşru inançlarını ve insanca yaşama haklarını, namus ve şereflerini yaşatmak için direnirken,

Kadınlar, çocuklar, yaşlılar saldırgan İsrail askerlerinin her türlü taciz, saldırı ve işkencesine maruz kalırken,

Acımasızca camiler basılırken,

Siyonist katiller ve uluslararası işbirlikçiler görmezlikten gelirken,

Ey Müslümanım diyenler!

Aynı Allah'a, aynı kıbleye yönelenler!

Sen niye duruyorsun?

Sen niye susuyorsun?

Sen bu vahşeti niye görmüyorsun?

Dilsiz, sağır ve kör müsün be adam!

Konuyu toparlayacak olursak, yara çok derin ve büyük.

Bu derde derman olacak, neşter vuracak çareler aranıyor.

Çözüm belli. İş gene bize düşüyor, mazlumların tarih boyu hamisi büyük Türk milletine düşüyor.

Bölgesinde ve çevresinde önemli bir aktör olan Türkiye'nin her bakımdan çok güçlü olması gerekir.

Türkiye güçlü olursa Filistin sorunu da çözülür, bölgeye barış ta gelir.

Yıllardır akan kan ve gözyaşları da diner.

Aslında tarih bize bunu emrediyor.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum