Metin Fevzioğlu aslına döndü

Değerli okurlar, 1961 askerlik dönüşü Kayseri Anatamir Fabrikasına vasıfsız işçi olarak girdim. Fabrikada Kayseri Akşam lisesine devam ettim. Lise yıllarında CHP’ye üye olmak için müracaat ettim. O günlerde CHP’nin flaş ismi İsmet İnönü’den sonra gelen ve partinin ikinci adamı olan rahmetli Turhan Fevzioğlu güzel ve akıcı konuşmaları ile Kayserililerin ve CHP’nin yıldızı olmuştu.

CHP’ye gönül veren herkes rahmetli Turhan Feyzioğlu ile gurur duyuyorlardı. O dönem ben de CHP’ye üye olmak için partiye müracaat ettim. Parti yetkililerine ısrarla benim üyelik kartımı Turhan Fevzioğlu’nun imzalamasını rica ettim. Ve 1963 yıllarında CHP üyesi oldum. Sayın Turhan Feyzioğlu’nun imzaladığı üyelik kartımı halen bir anı olarak saklarım.

Sonra CHP Genel Başkanı İsmet İnönü partide “Ortanın Solu” diye bir söylem ve kavram ortaya attı. Buna Bülent Ecevit ve arkadaşları hemen sahiplendiler. Ama Turhan Feyzioğlu ve bazı arkadaşları buna şiddetle karşı çıktı. Bu söylem yüzünden parti karpuz gibi ikiye bölündü.

Sonunda Feyzioğlu ve arkadaşları CHP den ayrılarak Feyzioğlu’nun genel başkanlığında Güven Partisi’ni kurdular. O zamanlar CHP’ye en etkin muhalefeti Fevzioğlu yapmıştı. Partinin amblemi de koçtu. Feyzioğlu’nun adı “Nabza göre şerbet veren” diye anılır olmuştu.

Kısacası Feyzioğlu CHP de iken yaptıkları, akıcı konuşması ve geleceği CHP’den ayrıldıktan sonra bitti. Kayseri halkı ve meydanları Turhan Feyzioğlu gibi bir hatip görmemişti. Çok yazık oldu, bir insan kendi kendine ancak bu kadar zarar verebilirdi.

Tahminen 5-6 yıl önceydi. Atatürkçü Düşünce Derneği Aydın şubesi, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nu konuşmacı olarak Aydın’a getirdi. Metin Fevzioğlu, rahmetli Turhan Feyzioğlu’nun oğlu değildi çünkü rahmetli Feyzioğlu’nun oğlu yoktu. Sonradan öğrendiğime göre Metin Feyzioğlu, kızının oğlu imiş. Anası çok erken yaşta vefat ettiğinden dede Feyzioğlu torunu Metin Bey’i nüfusuna alarak kendi soyadını vermiş.

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin davetlisi olarak Aydın’a gelen Sayın Metin Feyzioğlu günün anlam ve önemini anlatan çok güzel bir konuşma yaptı. Hepimiz alkışladık. Daha sonra Aydın’a üç veya beş defa gelip partili Cumhurbaşkanlığının çok sakıncalı olduğunu uzun uzun anlattı.

İçimden işte ilerde CHP’ye genel başkan olacak önemli biri diye düşündüm. Ama Türkiye Barolar Birliği Başkanı olduktan sonra daha önceki atak halinden pek bir şey kalmadığı görüldü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Danıştay’ın 146. kuruluş yıl dönümü töreninde toplumun hafızasında iz bırakan bir olay yaşanmıştı. Zamanın başbakanı Erdoğan, “25 dakika başbakan konuşuyor, 1 saat sen konuşuyorsun. Edepsizlik yapıyorsun, yeter artık. Baştan aşağıya siyasi konuşma yapıyorsun. Yalan konuşuyorsun” deyip Danıştay başkanını ve Cumhurbaşkanını peşine takıp salonu terk etmişti. O gün orada, Feyzioğlu’nun “Edepsizlikle” suçlanması bizlerin çok onurumuza dokunmuştu. 

NE ÇOK ÇABUK UNUTULDU

Daha da acısı ne biliyor musunuz?

Bu olaydan sonra siz il-il dolaşırken bizler de sizi avuçlarımız patlayana dek alkışlamıştık.

Ama sizin bu son alkışınız tokat gibi indi suratlarımıza…

“Ne çok yeşil pasaport meraklısıymışsınız?” demeden kendimi alamadım.

Cüppesinin önünü iliklemeye çalışan yüksek yargıçlar cumhurbaşkanı ile birlikte sizin konuşmanızı protesto için salonu terlettiler… O günden bu güne hukukta ne değişti salonda? Hukuk adına ne değişti de gülerek alkışladınız? Bunların hepsi bir pasaport için miydi?

Oysa geçmişte yaşananları en iyi sizin bilmeniz gerekmiyor muydu?

Hiçbir gerekçe, yandaşça – Candaş’ça alkışınızın gerekçesi olamaz

Zira o günden bu güne iyi olan hiçbir şey yok.

Banka yönetim kurullarına yapılan son atamalarda bankacılıkla hiç ilgisi olmayanlar kişilerin atanmalarında, nitelik, nicelik, liyakat ve benzeri değerlerin hukukta yeri yok mu yoksa?

81 ilimizin baroları avukatlara karşı getirilmek istenen olumsuz yasayı ülke bütünlüğüne zarar verir gerekçesi ile karşı çıkarken sizin bunu savunmanız bana dedenizin o zamanlar CHP karşı verdiği yıkıcı ve çirkin muhalefetin yanında sizinki daha da acı verdi.

Bir insan anca sorumluluğunu üstlendiği meslek taşlarına karşı bu kadar vurdum duymaz olur.

Senin yerinde ben olsaydım bu durumda barolar birliği genel başkanlığından derhal ayrılırdım. Çünkü Türkiye’de bütün baro başkanları şu anda size karşı. Halen Televizyonlarda bu durumu savunmanız sizi biraz daha aşağıya çekiyor.

Olmadı Sayın Metin Fevzioğlu olmadı.

Size inanları çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattınız.

Bizleri ve inananları aldattınız.

O parlayan yıldızınız bir anda söndü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum