MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Millet için uzlaştık, devlet için özveride bulunduk"

MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Millet için uzlaştık, devlet için özveride bulunduk"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Millet için uzlaştık, devlet için özveride bulunduk, Türklüğün bekası için taşın altına elimizi koyduk" dedi.MHP’nin 12. Olağan Büyük Kurultayı, Ankara Arena Spor Sa...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Millet için uzlaştık, devlet için özveride bulunduk, Türklüğün bekası için taşın altına elimizi koyduk" dedi.

MHP’nin 12. Olağan Büyük Kurultayı, Ankara Arena Spor Salonu’nda başladı. Kurultayda konuşan Genel Başkan Bahçeli, MHP’nin, 1 Kasım 2015’den sonra ele geçirilmek istendiğini anımsatarak, MHP’nin yarım asra yaklaşan hüviyet ve hatırasıyla imha edilmek istendiğini, Türkiye düşmanlarının senaryoyu böyle yazmış olduklarını dile getirdi. Bahçeli, "MHP yıkılmak, temellerinden, öz değerlerinden koparılmak istendi; çünkü büyük resme baktığımızda, üst akla dikkat ettiğimizde, ilişki ve irtibatları yorumladığımızda ülkemiz ve bölgemizde vahşi bir kaos planlanmıştı. Milletin son kalesi teslim olsaydı, milli direnç düşecek, milliyetçi direniş inişe geçecek, 15 Temmuz hain FETÖ darbesi Allah muhafaza belki de gerçekleşmiş olacaktı. Amaç buydu, hesap buydu, proje böyleydi. 2015 yılının Kasım ayından itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki il ve ilçelerimizi tesiri altına alan işgal ve isyan teşebbüslerini, kazılan hendekleri, dikilen barikatları, açılan tünelleri, döşenen patlayıcıları unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Şehirlerimiz istila edilirken, el yapımı patlayıcılar sokak sokak, ev ev tuzaklanırken dönemin askeri ve mülki erkanı suskun ve seyirci kalmıştı. Terörle mücadele, teslimiyet ve tepkisizliğe dönmüş, döndükçe de gömülmüştü. Hain terör örgütü, aldığı dış destekle Şırnak’tan Muş’a, Lice’den Silvan’a, Sur’dan Nusaybin’e, Silopi’den Cizre’ye, İdil’den, Dargeçit ve Derik’e kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına kast etmişti. Bu süreçte yüz on üç vatan evladını şehit verdik. Eş zamanlı olarak, Afrin’de tüneller kazılırken, yurdumuzda da kazılmıştır. Çukurlar açılırken, aynısı az önce sıraladığım il ve ilçelerimizde de yapılmıştır. Bu esnada MHP’de de hıyanetin kazı ve tünel faaliyeti görülmüştür. Sorumluluk çevresi terörle mücadele bölgeleri olan, özellikle rütbesi tuğgeneral seviyesinde bulunan çok sayıda hain 15 Temmuz’da FETÖ darbe girişiminde suçüstü basılmıştır. Bu tesadüf olamaz, rastlantı olamaz, olamayacaktır. 7 Haziran 2015’den sonra FETÖ planı tutmayınca Anadolu’nun doğrudan işgal planı devreye alınmıştı" şeklinde konuştu.

"Milliyetçi Hareket Partisi ameliyat masasına yatırıldı"

7 Haziran’ın rövanşını 1 Kasım’da almak, MHP’yi Meclis dışında bırakmak için harekete geçenlerin, bunu başaramayınca malum sancılı ve ağır operasyon sürecini başlattıklarını ifade eden Bahçeli, bu kapsamda oyunu gördüklerini, oyuncuları tanıdıklarını, Türkiye üzerindeki hesapları isabetle yorumladıklarını belirtti. Bahçeli, "Bir yanda MHP’nin tasfiyesi planlandı, diğer yanda hendek, tünel, barikat terörü palazlandırıldı. Bir yanda Afrin’den Sur’a, Ayn El Arap’tan Suruç’a, Cizire’den Yüksekova’ya kadar büyük ve küresel ölçekli bir şiddet sarmalı sahaya indirildi, diğer yanda ise FETÖ iblisi silahını yağlayarak son hazırlıklarını gözden geçirdi. Şehirlerimizde bombalar patladı. Asker ve polislerimizin yanı sıra sivil ve masum vatandaşlarımız hedef alındı. Türk milleti her gün al bayrağa sarılı şehit naaşlarını ağıtlarla son yolculuklarına uğurladı. Lütfen dikkat buyurunuz, 20 Temmuz 2015’den bugüne kadar bin dört yüz altmış bir evladımız şehit düştü. Devlet hayatına sızmış asker ve sivil FETÖ’cüler PKK’ya alan açtılar, teröristlerle paslaşıp verkaça girdiler. Nitekim 15 Temmuz 2016’da tarihin en şiddetli işgal ve ihanet teşebbüslerinden birisine milletçe maruz kaldık. Karşımızdaki melun senaryonun ilk aşamasında, milli duruşu tamamen etkisiz hale getirip, milliyetçiliği sorgulatıp Türkiye’yi iç kargaşa ve kaos ortamına sürüklemek bulunuyordu. İkinci aşamasında, bu kargaşa ve kaos halinin doğal ve doğrudan sonucu olarak vatanın kaybı, milletin bölünmesi, devletin yıkımı söz konusuydu. Üçüncü aşamada, güney sınırlarımız boyunca 2014’den itibaren pilot uygulamasına geçilen sözde kanton yönetimlerin aynısının Türkiye’nin bazı il ve ilçelerini kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi, dört parçalı Kürdistan’ın Irak ve Suriye’den sonra üçüncü ayağının tezahür etmesi yer almaktaydı. Belirli aralıklarla dayatılan, duyurulan sözde özerklik ilanları bunun habercisiydi. Dördüncü ve son aşamada ise İran’ın, ABD ve İsrail kanalıyla çözülerek Kürdistan’ın son kısmının inşası hedeflenmişti.

Bu maksatla Milliyetçi Hareket Partisi’yle uğraşıldı. Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisi ameliyat masasına yatırıldı. PKK-PYD-FETÖ-DEAŞ’in Türkiye’ye saldırı düzenlemesi bu yüzdendi. Hem MHP, hem de partisiyle birlikte Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan küresel kuşatmaya alındı. Bu husumet ve ihanet kuşatmasına tesir düzeyi yüksek ilk vuruş 15 Temmuz gecesi bizzat Türk milleti tarafından gerçekleştirilmiştir. İkinci vuruş, 24 Ağustos 2016 tarihinde başlayan Fırat Kalkanı Harekatı, üçüncüsü de 20 Ocak 2018’de Afrin’i kapsamına alan Zeytin Dalı Harekatı’dır. Tehlike geçti mi? Hayır. Saldırılar azaldı mı? Asla. Karşımızda beka düzeyindeki tehditler artıyor ve yaygınlaşıyorken sorumluluktan kaçamazdık, duruşumuzu bozamazdık, işbirliği ve uzlaşmaya kulak tıkayamazdık. Zira mesele namus bildiğimiz vatandır. Konu devlet ve milletin tarihi haklarıdır. Mevzu istiklalimizdir. 103 yıl önce, Çanakkale’de, 67 askeriyle Ertuğrul Koyu’nu düşmana dar eden Ezineli Yahya Çavuş’un yüzünü kara çıkaramazdık. 275 kilogram ağırlığındaki üç mermiyi kol gücüyle kaldırıp topun namlusuna sürmüş Seyit Onbaşı’nın kutlu mücadelesine leke düşüremezdik" diye konuştu.

"Türkiye yıkılamaz, Türk milleti mütecaviz emellere kurban verilemez" diyen Bahçeli, 7 Ağustos’ta Yenikapı ruhuna bağlılık gösterdiklerini anımsatarak, "Bunun gereği neyse titizlikle onu yaptık. Millet için uzlaştık, devlet için özveride bulunduk, Türklüğün bekası için taşın altına elimizi koyduk. Adalet ve Kalkınma Partisiyle milli zaruret ve mecburiyetleri değerlendirip milli bekamızın muhatap kaldığı yüksek riskleri göğüslemek amacıyla yeni bir hükumet sistemi üzerinde anlaştık. Anayasa değişikliği ekseninde mutabakata vardık. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü milattı. Hiçbir şey, bu tarihten öncesi gibi olamayacaktı" ifadelerinde bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.