Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, "Kesintinin sanayiye maliyeti ağır olmuştur. Sanayi bölgelerinde makineler susmuş, zarar yüz milyonlarca TL’yi bulmuştur" dedi.

MHP’li Ayhan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 31 Mart günü halkın ranta dayalı enerji politikalarının kurbanı olduğunu savunarak, "Kesintinin sanayiye maliyeti ağır olmuştur. Sanayi bölgelerinde makineler susmuş, zarar yüz milyonlarca TL’yi bulmuştur. Milli enerji politikasını terk eden hükümet, enerji piyasasını yandaş tantana teslim etmiş, hakimiyeti kaybetmiştir. Ortaya çıkan sonuçlara şaşırmamak gerekir. Sorumlular millete hesap vermelidir" dedi.

Milletin yüzde 60’inin başkanlık sistemine sıcak bakmadığını söyleyen Ayhan, şöyle devam etti:

"Yüzde 66’sı çözüm sürecine destek vermemektedir. Çözüm sürecinin bir milli birlik projesi olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 64’tür. Silah bırakacağını ve terör sorununun bitireceğine dair inancı ise yoktur. Halkımızın yüzde 73’ü ihanet sürecinin terörü bitireceğine inanmamaktadır. Milletimin yüzde 66’sı AKP döneminde yolsuzlukların arttığını düşünüyor. Halkın yarısı istikrarın pamuk ipliğine bağlı olduğunu düşünüyor, yüzde 54’ü borçlu, yüzde 51’i geçinemiyor ya da kor kanaat geçiniyor."

Ekonomiye güveninin kaybolduğunu söyleyen Ayhan, "Türkiye 2014 yılında ancak yüzde 2.9 büyüyebilir. 2014 son çeyrek büyümesi ise yüzde 2.6 oldu. Büyüme 2013 yılında yüzde 4 idi. Dolar bazında milli gelir ise 2014 yılının üç çeyreğinde azalmış, 2014 yılında yüzde 2.8 gerilemiştir. Kişi başına milli gelir azaldı, orta gelir tuzağı derinleşti. 2023 hedefleri hayal oldu. TÜİK verilerine göre kişi başı Gayri Safi Milli Hasıla değeri 2014 yılında 10 bin 404 dolar oldu. 2013 yılında ise 10 bin 822 dolar seviyesindeydi. Tarım küçülmüş, inşaat ve enerji sektörlerinde gerileme başlamıştır" şeklinde konuştu.

2023 yılı hedeflerine değinen Ayhan, "2015 yılının ilk üç Ayında TİM rakamlarına göre yüzde 13, Şubat ayında yüzde 9.8, Mart’ta yüzde 13.4 azalmıştır. Almanya (-13.8), Irak (-27), İtalya (-21), Fransa (-15) en önemli ihracat pazarlarımızda çok vahim düşüşler mevcuttur. Dış talep daralmakta, daha önce de dikkat çektiğimiz çapraz kur baskısı ve ihracatın ithalata bağımlı olması nedeniyle ihracatımız dolardaki yükselişten olumsuz etkilenmektedir. Önlem alması gereken ekonomi yönetimi ise üçe bölünmüştür. Bazı bakanlar olan bitene seyirci kalarak saraya yanaşma gayreti içindedir. Bir kısmı ekonomik istikrarın ancak seçimden sonra geleceğini söylemektedir. Bir kısmı saray içinde danışman kapılarında bekletilmektedir" diye konuştu.