Millet ve Vekilleri

Tahminen yirmi yıl önceydi. Kuşadası’nda belediye başkanlığı seçimleri oldu. Kuşadası seçimleri de çok önemlidir. Nedeni ise çok büyük rantların döndüğü bir alandır.

O yıllarda iki aday yarıştı biri CHP gösterdiği aday Engin Berberoğlu diğeri CHP müracaatı olduğu halde kabul edilmeyen rahmetli Lütfi Suyolcu idi. CHP tercihini Engin Berberoğlu’ndan yana koyunca rahmetli Suyolcu da bağımsız aday olarak seçimlere katıldı.

Yapılan seçimde yanılmıyorsam kırk oy fazla alan Berberoğlu seçimi kazanmış oldu. Seçimlerden bir hafta sonra Sayın Lütfi Suyolcuyu Mete Yar diye rahmetli bir arkadaşımın dükkânında gördüm. Aramızda şöyle bir konuşma geçti.

—Lütfi Bey seçimi kaybettiğine üzüldüm siz daha önceki belediye başkanlığınız döneminizde Kuşadası’na büyük hizmetleriniz oldu. Seçilseydiniz bu hizmetlerinizi daha da ileri götürecektiniz o nedenle yazık oldu.

—Hiç üzülme sevgili ağabeyim dört sene sonra yapılacak seçimi ben kazanacağım bunu bir tarafa yaz dört sene sonra görüşürüz.

—Nasıl olacak Lütfi Bey dört sene öncesini şimdiden nasıl biliyorsunuz.

—Biliyorum, neden diye sorarsanız ben seçimi kaybettiğimin sabahı saat yedide kalktım mahallemi komşularımı bana oy vereni vermeyenin de ellerini sıktım hal ve hatırlarını sordum.

Engin Berberoğlu belediyeye öğleden sonra saat üçte geldi. Ben ondan yedi saat öndeyim. O nedenle gelecek seçimi ben kazanacağım.

Gerçekten dört yıl sonra yapılan mahalli seçimlerinde Lütfi Suyolcu belediye başkanlığını kazandı.

Fakat sonra bir mafyanın isteklerine boyun eğmediği için sabah evinden işine giderken silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Ruhu Şad olsun mekânı cennet olsun!

Değerli okuyucular bu konuyu şunun için yazdım…

Seçimi kazanan milletvekilleri Ankara’ya gidince bu dört sene hiç gelmeyecek sanan, seçildiği yere uğramayan veya kendisine oy veren seçmenlerin yüzlerine hiç bakmıyorlar… Seçimler yaklaşınca bir bakıyorsunuz seçildikleri illerde hemen tezgâhlarını açıyorlar.

Bir ilden milletvekili seçilen aday seçildiğinin ertesi günü halkın içine girerek halkla karışıp kaynaşması gerekir. Her ay mutlaka seçildiği kente gelerek halkla e ve seçmenleri ile görüşüp onlara ülkenin sorunlarını anlatmalı ve vatandaşların sorunlarını dinlemeli.

Sen dört sene Ankara’ya postu ser arada sırada bir uğra yanında üç beş kişi ile sohbet et sonrada hemen Ankara’ya dön..Vatandaşın yüzünü görmeden derdine derman olmadan dört sene sonra vatandaşın karşısına çıkmayı okurlarımın yorumuna bırakıyorum.

Bir gazeteci arkadaşın dediği gibi ülkem çok zor günler geçiriyor. Neredeyse bölünme aşamasına getirildi. Baskı zülüm polis şiddeti yoğun bir şekilde devam etmektedir.              

Yalancı, hırsız, insanların samimi manevi inançlarını istismar eden Müslüman görünümlü, Müslümanlıktan geçinen çıkarcı İslamcılar var; bunların insanlıkla, akılla, bilimle, sanatla, adaletle, merhametle, insani değerlerle ilgileri yoktur.

Baskının ve sömürünün yolsuzluğun ve hırsızlığın hissedilmemesi için sürekli gerilim ve çatışma olmasını isterler. Çıkar ilişkisi olan kurum ve kişiler ise buna uygun hareket ederler.

Yaşadığımız kentlerde cebinde minibüs parası olmadığı için 6–7 Km. yürüyen yaşlı başlı insanlar bilirim.

Cebinde parası olmayıp bir çay parasına, bir kuru simide muhtaç insanları bilirim, bayramlarda torunlarının eline bir liralık bir çikolata veremediği için gözyaşı döken emeklileri ve yaşlıları tanırım.

Memlekette açlık sınırında inim inim inleyen işsizler, emekli dul ve yetimler bilirim.     

Pazarlarda atılan meyve ve sebzeleri toplamak için pazar alanını arşınlayan eli öpülesi analar görüyorum.

Bu memlekette akşam evine ekmek götüremediği için ramazan günü kendisini asan insanlar var.

Bu memlekette geçim sıkıntısından yıkılan yuvalar var.

Kalacak yerleri olmadığı için parklarda yatan, sokaklarda yaşayan ve sokaklarda ölen insanları tanıyorum.

Resmi rakamlara göre ülkede üç buçuk milyon işsiz yurttaşımız var.

Ve… Bu memlekette kertenkele misali sürülenler var,

Ama bir eli yağda bir eli balda lale devreni yaşayan insanları da bilirim.

O nedenle seçilen veya seçilecek milletvekillerimiz ülkemizin ve halkımızın hizmetinde olması ve onurlu mücadele vermeleri gerekir.

Milletvekillerimiz adil dürüst olmalı, herkese eşit mesafede olmalı, hizipçilerden uzak durmalı.

Çünkü adaletli olmak insan olmanın temel içgüdüsüdür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum