Modacı Ahmet Özceyhan Tasarımlarını Türkiye Diyanet Vakfı’nda Sergiledi

Modacı Ahmet Özceyhan Tasarımlarını Türkiye Diyanet Vakfı’nda Sergiledi

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Güzel Sanatlar müzik bölümleri için tasarladığı kıyafetleri sergileyen Modacı Ahmet Özceyhan, “Ülkemiz o kadar ulu bir deryadır ki Türk kültürünü kumaşlar üzerine nakşet...

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Güzel Sanatlar müzik bölümleri için tasarladığı kıyafetleri sergileyen Modacı Ahmet Özceyhan, “Ülkemiz o kadar ulu bir deryadır ki Türk kültürünü kumaşlar üzerine nakşetmek, onları anlatmak için ömür yetmez ancak ben ömrümün en çok bölümünü bu konuda harcadım” dedi.

Modacı Ahmet Özceyhan, ve Turizm Bakanlığı’nın Güzel Sanatlar müzik bölümleri için tasarladığı kıyafetleri sergiledi. Türkiye Diyanet Vakfı’nda gerçekleştirilen koroda tasarladığı kıyafetleri izleyenlerle buluşturan Özceyhan, kıyafetleri Osmanlı dönemine ait usullerle işlediğini söyledi.

Düzenlenen program öncesinde yaptığı tasarımlar hakkında açıklamalarda bulunan Özceyhan, “Bakanlığımızın talebi üzerine bu muhteşem koleksiyonda müzisyenlerimizin giydiği kıyafetlerde ay yıldız ve laleyi kullandım. Osmanlı dönemine ait usulle işlendi ve fevkalade de şık durdu. İç ve dış konserlerde, yurt içinde ve yurtdışında söylediğim gibi kullanılacak çok şık kıyafetler olduğu birbirinden nadide sanatçılarımız onları zevkle taşıyacaklar. Eskilerden farkı burada ay yıldızı çok kullandım. Birlik ve beraberliğe en çok muhtaç odlumuz şu günlerde bunu kullanmam çok önemliydi. Türk lalesi de dünyada bizim elimizden almak isteseler bile bizim çok değerli çiçeklerimizden birisi” şeklinde konuştu.

Türkiye’yi tanıtmak için 3 bin 500 yıl geriye giderek çok farklı kültürel içerikli çalışmalar gerçekleştirdiğini belirten Özceyhan, “Şimdiye kadar çok uzun soluklu projeler yaptım. Türkiye’nin tanıtımında 3 bin 500 yıl geriye giderek çok farklı kültürel içerikli çalışmalar yaptık. Mesela Mardin’in dünyaya tanıtımıyla ilgili, Hitit medeniyetinin dünyaya tanıtımıyla ilgili ve kadın haklarından bütün dünya bahsederken Anadolu’da kraliçe Budahepa’nın barış antlaşmasına mühür basması da Anadolu’da ülkemizde yapılmıştır. Bu da dünya kadınları için büyük bir örnektir. Çünkü bugünlerde bile bu kadar büyük bir kadın hakkı yok ki Kadeş Savaşında ilk yazılı antlaşmayı yapan mühürlerden birisi de Kraliçe Buduhepa’dır ve ülkemizde yaşamıştır. Hitit Kralı Artuşvili’nin eşidir. Ülkemiz o kadar ulu bir deryadır ki Türk kültürünü kumaşlar üzerine nakşetmek, onları anlatmak için ömür yetmez ancak ben ömrümün en çok bölümünü bu konuda harcadım. Türk el sanatlarını ve çağdaş Türk kadınını böyle anlatmaktan bahtiyarım” şeklinde konuştu. (CNR-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.