Ben İslam âlimi değilim. Zaten mantığım ve vicdanınla yaşadıkça âlim olmaya da gerek yok!

Müslüman ülkesinde doğmuş inançlı bir bireyim. Ayni zamanda inançlı bir ailede dünyaya gelmiş olmam benin inançlarımı güçlendirdi ve elimden geldiği kadar inançlarıma uygun yaşamaya alışmış, bu doğrultuda da inanan birey olarak üzerime düşeni severek yapmaya çalışıyorum. Çalışıyordum…

Çocukluğumuzdan itibaren bize Müslüman olmanın gereklerini ailemiz öğretmişti. En önce yalan söylememek. Dürüst olmak. Kimsenin malına hıyanet ve kimseye ihanet etmemek. Kötülüklerden kaçınmak. Çalmamak. İyi insan olmak. Ve buna benzer birçok iyi haslet. Biz bu kadar öğrendiğimizle iyi insan olarak kimseye kötülük yapmamaya çalışarak bu zamana kadar hayatımızı idame ettirdik.

Dinlerin insanları düzeltmek üzere indiğini ve daha çok vicdanlara hitap etmesi gerektiğini de öğrendik. Ancak günümüzde bunun sadece görüntüde var olduğunu bazı insanların bunu riyakârlık için kullandıklarını artık biliyoruz.

Müslüman çalmaz. Müslüman yalan söylemez. Zaten sadece yalan söylemezse her şey çözülür. Kur’an-ı Kerim in hangi yerinde çocuklara tecavüz etmekten bahsediyor ve hangi sayfasında kadına şiddeti söylüyor? Ama geçenlerde mecliste bir utanmaz kadın “çocukların da suçu var” diyor tecavüzler için. Bunları yapan dinsiz, imansızları koruman adına. “İnşallah ayni şey senin çocuğunun başına gelsin” demeye dilim varmıyor çünkü çocuğa acıyorum. Bir çocuğun bir tecavüzde nasıl suçu olabilir? Sizin hiç mi vicdanınız yok? Sırf koltuk uğruna yaptıklarınız vicdanınızla baş başa kaldığınız zaman içinize siniyor mu? Bu bağnazlara sorduğunuzda, ya da söylediklerine bakılırsa kadını dövmek caiz! Dini, bunlar kadar saptıran ve sırf bunların yaptığı hatalar yüzünden binlerce insanın artık inançlarının sarsılarak ateizmi tercih ettiği ve çok kişinin de artık camilere gitmediğine şahit oluyoruz. Bir din böylesine rezil edilebilirdi. İnsanların inançları bu kadar hafife alınıp böylesine sömürülebilirdi.

Şimdi ise Müslümanın tarifi şöyle abartısız; Müslüman çalar. Müslüman döver. Müslüman tecavüz eder. Müslüman doymaz. Müslüman sadece ibadet eder vicdanı yoktur. Gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Siz hiçbir Atatürkçünün çocuklara tecavüzü hoş görüp çocukları, kadınları suçladığını,  kadınlara dayağı onayladığını,  hırsızlığı desteklediğini işittiniz mi? Gördünüz mü? Bizler, Atatürk ilkelerine sonuna kadar sahip çıkan bireyler, dünya da gelişmiş ülkelerin izinde giderken, bunlarda bir Arabistan özentisi. Yere göğe sığdıramadıkları. Ama kendi çocuklarının amerika’da (özellikle küçük yazılmıştır. Bireysel bir tepki olarak) İngiltere’de ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde eğitim görüp buradaki bizim çocuklarımızı Arap terbiyesine layık görüyorlar. Parayla yapılan ibadetin para karşılığı ısmarlama yapılan duanın kimseye faydası olmayacağını hepimiz biliyoruz. Buna rağmen bir din görevlisi bir eğitimciden daha fazla maaş alıyorsa bunda bir sıkıtı var demektir. Ne öğretiyorlar? İnsanların beynini yıkamayı öğretiyorlar. Yıkayarak boşaltıp bir sürü hurafe, bir sürü saçmalık dinle alakası olmayan yalanlarla taze beyinleri işleyerek bilimden uzaklaştırıyorlar.

Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen bir hadis-i olan bir dinde nasıl bir körlüktür bu! İnsanların çoğu aç! Çoğu yetersiz besleniyor ve siz sıcak yataklarınızda sere serpe huzur içinde yatarken gepegenç öğretmenler atanamadıkları için intihar ediyorlar. Hiç görmez misiniz? Cinnet geçiren babalar, bebeğine süt, bez alamayan anneler hiç duymaz mısınız?

Dünya üzerinde hiçbir ülke yoktur ki dinle kalkınabilsin. Dinle ilerlesin ve gelişsin. Din sadece bir takım insanlara yarar. <Allah kendi iradesini hakim kılmak için iyi insanları kullanır, yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah ı kullanırlar.>sözde, Allah adına yaptığınız bu işlerden Allah sizi öyle yargılayacak ki binlerce defa Allah deseniz hesabını veremeyeceksiniz…

Düşün yakamızdan biz inandığımız kadar Müslüman ız daha aklı başında olmayan küçücük beyinleri de yıkamaktan vazgeçin. Bir Müslüman ülkesinde bizi Müslüman olmaktan utandırdınız ya! Allah da sizi utandırsın!

BANA DİNLE GELİŞMİŞ BİR DEVLET GÖSTERİN. BEN DE SİZE ESKİ TÜRKİYE İLE YENİ TÜRKİYE Yİ GÖSTEREYİM

BU MUDUR DİN DEDİĞİNİZ ŞEY?

İslamcı bir devlet yapısı oluşturmak isteyen Taliban, hem Afganistan hem Pakistan'da yönetimi elinde bulundurduğu bölgelerde katı kurallar uyguladı. Hüküm giymiş katillerin ve zina yapanların halkın önünde idam edilmesi ve hırsızların ellerinin kesilmesi bunların örnekleri. Örgütün, 10 yaşının üzerindeki kızların okula gitmesini yasaklaması uluslararası toplumda oldukça eleştirildi.

Alıntılar UÇURTMA AVCILARI kitabından

Taliban'ın hedefi, Hz Muhammed dönemindeki ideal İslam toplumunu yaratmaktı.