Özlem Çerçioğlu’na hayırlı olsun!

Daha fazlasına sahip olmak, ayrıcalıklı olmak, önemli mevkilere gelmek için her istediğini elde etmek ve yapmak, insanoğlunun bilinçaltı hırsıdır.

Amacına ulaşmak için ise; hemen her yöntemi, her aracı kullanır. Silahlardan daha etkili olanı ondan daha tesirli olan öldürücü olan, sözler ve yazılardır. O nedenle karar veren, konuşan veya yazan yalakalar esip gürleyerek kendini çok olağan üstü olarak görürler ve gösterirler.

Bilgi birikiminden, tarih bilincinden, gerçekler dünyasından uzak, devlet, millet, vatan, kültür kavramını kavrayamayanlar, kişisel çıkarları için her türlü biat ederler.

İnsanlar vardır, siyaseti bilimin emrine verirler!

Bazı İnsanlar vardır, nefesini ve kalemini hakkın ve doğruluğun emrinde kullanırlar.

İnsanlar vardır gücü, yetkiyi, serveti, bilgiyi; insana, topluma doğaya, evrene sunarlar.

Ama bazıları kimlik, kişilik, fikir değiştiren siyasetçiler, gazeteciler, sözde bürokratlar ülkemin en büyük talihsizliğidir. İlkesiz, yüzsüz, onursuz insanlar için önemli olan kişisel çıkarlarıdır.

Her insan aydın olamaz. Aydın, zalimlerin, soyguncuların, hainlerin çıkarcıların yanında değil, bildiklerinden asla taviz vermeyen bu doğrultuda mücadele eden onurlu olan kişilerdir. İşte toplum olarak bizlere doğru ve gerçekleri, söyleyenlere bu günlerde çok ama çok ihtiyacımız var.

Değerli okurlar bundan yıllar önce Milet müzesinde geçici görevliydim. Bu sıra Refah Partisi iktidar ortağı; AK Parti iktidarında Meclis Başkanlığı görevinde bulunan İsmail Kahraman da Kültür Bakanı olmuştu.

İsmail Kahraman, Metin Atsal’ı Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak atadı. Kültür müdürü gelir gelmez Milet Müzesi yönetici olarak bana telefon etti. Kurum olarak paraya ihtiyaçlarının olduğunu kendisine para vermemi söyledi. Ben de “Benim maaşımdan başka hiçbir şeyim yok nereden vereceğim senin bu istediğin parayı” dedim ve telefonu kapattım.

İki gün sonra müzeye geldi. O zamana kadar kendisini şahsen tanımıyordum. Kültür müdürü olduğunu bazı ihtiyaçları gidermek için iki bin liraya ihtiyacı olduğunu bunu da dernekten karşılanacağını o nedenle bu paranın acilen verilmesi gerektiğini tehditkâr bir vaziyette söyledi. Ben de, “Sayın müdür ben ne dernek başkanıyım ve nede üyesiyim. Ben başkan olsam bile bu istediğiniz parayı size veremem dernek başkanı Priene ören yerinde görevli gidin isteğin parası olsa bile vermesi yasal değil ama verirse gidin alın” dedim. Dernek başkanı  “yasal değil” diyerek para vermeyince, başkanı tehdit edip gittiler.

Bir hafta sonra tekrar geldiler. Benden yüz bulamayınca Didim Apollon Tapınağına geçtiler. O sıra görevliler maliyenin biletlerini satıyorlardı. Bunu gören il müdürü bilet gişesine giriyor ve oradan “Siz bu kadar para kazanıyorsunuz biz orada parasızlık çekiyoruz” diyerek, o zamanın parasıyla bin 500 lira almışlar. Görevliler “Müdür Bey bu maliyenin parası biz bunun bir kuruşuna bile dokunamayız yapmayın” deseler de müdür dinlememiş. O ara orada bulunan bir esnaf olaya müdahale edince, arabaya binip tapınaktan uzaklaşmışlar.

Tabi olay kaymakamlığa ve bakanlığa intikal edince hakkında derhal soruşturma açıldı. Ertesi gün kültür müdürü müzeye geldi. “Bin beş yüz liranızı aldım diye ortalığı velveleye verdiniz alın paranızı geri getirdim” diye parayı bana uzattı. Ben de “Cehennem ol git! Bu parayı nerden aldıysan ona ver” deyip kovdum. Sonra bu müdür soruşturmalardan ceza aldı.

O sıralar müdürün dibinden ayrılman bir görevli biri vardı. Olup biten her şeyin tanığıydı. Makam şoförü gibi müdürü getirip götürmesinin karşılığını alan Mehmet Yılmaz'dan başkası değildi. Sonra Aydın Müzesine uzman olarak atandı. O zaman kurumda Refah Partili diye bilinirdi. Refah Partisi iktidardan düşünce hızlı MHP’li oldu.

Sonra ben Trabzon Müzesine daha sonrada Erzurum’a Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü görevine atandım. Erzurum’da çok değerli Valim Mustafa Malay’la birlikte çalıştım. Orada iki yıl çalıştıktan sonra emekli olup Aydın’a yerleştim. Tesadüfe bakın ki çok sevdiğim Vali Mustafa Malay da Aydın’a Vali olarak atandı. Çok sevinmiştim çok düzgün değerli bir vali idi. Aydınımızda görev yaptığı zaman çok sıcak bir dostluğumuz olmuştu. Yaşlıları sever ve korurdu.

Bu arada iktidarda AKP iktidarı vardı. AKP iktidarın Kültür ve Turizm Bakanı da Köşk kazasından Atilla Koç’tu.  O dönemde Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü kuruldu. O zamanlar AKP Aydın İl Başkanı Mehmet Erdem’di. Erdem’in yanından ayrılmayan bir isim vardı. Bu şahıs AKP Çine İlçe Başkanlığı üyesi Nadir Yılmaz’ın oğlu Mehmet Yılmaz’dı. Yılmaz daha sonra Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüne atandı.

Bir gün Vali Mustafa Malay, ziyaretime geldi. İl kültür ve turizm müdürlüğü yapmış bir arkeolog olduğumu bildiği için bana Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Üyeliği teklifinde bulundu. Ben de siyasi görüşüm nedeniyle, iktidarın beni kabul etmeyeceğini belirterek kabul etmedim. “Konunun uzmanısın, senden iyisi mi olacak” deyip ısrarcı olunca kıramadım ve görevi kabul ettim.

Aradan çok geçmeden Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Üyeliğine getirildiğime dair bir yazı geldi bakanlıktan. Bunun üzerine Sayın Valim, “Bu işin sağcısı solcusu olmaz” diyerek göreve başlamamı istedi.

Artık kurul üyesiydim. Bakanlıktan bir yazı daha geldi. Bu defa bir ay önce atandığım kurul üyeliğinden alındım. Sayın Valim bu işe çok ama çok kızdı. O zaman il başkanı olan Mehmet Erdem, konuyla ilgili görüşmek istemiş. Gittim görüştüm.

Erdem, kurul üyeliğine vali beyin teklifiyle atandığım konusunda bilgisinin olmadığını, “solcu” diye şikâyet aldıklarını söyledi. Bu gelişme üzerine hem valim hem de Erdem, kurul üyeliğine yeniden alınmam konusunda girişimde bulundular. Sayın Bakan da “Bu adam iyidir dediniz kurul üyesi yaptık. Sonra ‘solcu olmaz’ dediniz üyeliğini iptal ettik. Şimdi yeniden istiyorsunuz” diyerek kabul etmemiş.

Şimdi günümüze gelelim…

Beni “solcu” diye şikâyet eden bu şahsın, “solcu” bir belediyede göreve başladığını öğrendim. Önce inanmadım. Meğer doğruymuş. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Özlem Çerçioğlu, beni “solcu” diye şikâyet eden Mehmet Yılmaz için belediyede yeni bir daire başkanlığı kurmuş.

CHP’li Çerçioğlu, Aydın Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı görevinde bulunan, beni “solcu” diye şikâyet eden Mehmet Yılmaz’ın eşini de belediyede işe almış.

AKP Çine İlçe Teşkilatı üyesi Nadir Yılmaz'ın güçlüden yana oğlu Mehmet Yılmaz, CHP'li Özlem Çerçioğlu’na hayırlı olsun! Kendisine Uğur Mumcu’nun şu güzel sözünü hatırlatmak isterim.

"Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar."

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
27 Yorum