Özlem Çerçioğlu'nun Telaşını Anlıyorum

Hz. Mevlana'ya sormuşlar;
- O kadar okursun, o kadar yazarsın, ne bilirsin?
Mevlana şu cevabı vermiş;
- Haddimi bilirim.

Ve eklemiş;

-Bin sene de okusam,

Ne biliyorsun diye sorsalar bana;

Haddimi bilirim derim.

***

İşte bu sözün ne anlama geldiğini bilen ve had bilmeyi yaşam felsefesi haline getiren bir gazeteci olarak Aydın ile ilgili her konuda olduğu gibi siyasi konularda da kulislerin nabzını tutmaya, siyaset arenasındaki gelişmeleri sizlerle paylaşmaya özen gösteriyorum.

Köşe yazarlığına Sadettin Çetin’in imtiyaz sahipliğini yaptığı Yeni Ufuk gazetesinde başladım. Kısa bir süre Ses gazetesinde daha sonra Aydınpost’ta yazdım. 2010 yılında “Haberin doğru adresi” sloganıyla kurduğum Aydın 24’te yazmaya devam ediyorum. Bu süre içinde binlerce köşe yazısı ve habere imza attım. Zaman zaman övdüğümüz siyasileri yeri geldiğinde eleştirdim. Eleştirdiklerimin bir ailesi olduğunu, onların toplum içinde bir yeri olduğunu hiç aklımdan çıkarmadım. Okurlarımı hiç kandırmadım, yalan yazmadım. Yazdıklarım bazılarını rahatsız etti. Bu nedeniyle tehdit edildim, saldırıya maruz kaldım ama asla pişmanlık duymadım. Çünkü hep doğru bildiklerimi yazdım. Yazı geçmişimde gerek köşe yazısı ve gerekse haber ne varsa hepsini altına bugün de imzamı koyarım.

Geçtiğimiz pazartesi günü Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun savcıya ifade verdiğine dair bir habere imza attım. Olay günü Aydın Adliyesi’ndeydim. Çerçioğlu’nun adliyede olduğuna şahit oldum. Benimle birlikte basından bir arkadaşım daha olay yerindeydi. Belediye basın bürosu çalışanları, belediyeye ait 09 AJ … plakalı araçları ile bazı AYBA çalışanlarının yanı sıra resmi üniformalı zabıta memurları da adliye çevresindeydi.

Uzun lafın kısası haber doğru olduğu halde çok geçmeden belediyeden “Aydın Büyükşehir Belediyesini hedef alan  maksatlı haberleri gerçek dışıdır. Söz konusu haberleri ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığına gerekli suç duyurularında bulunulacak” şeklinde bir açıklama geldi.

Her haber sonrası gönderilen alıştığımız cinsten bu açıklamayı doğrusu dikkate almadım. 2009 yılında “Belediye cam fanus gibi olacak” iş başına gelen Özlem Çerçioğlu, 3 saat kaldığı savcılıkta “ifade vermedim” yada “şu konularda ifade verdim” demeli, kamuoyunu aydınlatmalıydı.

Her ifade veren suçlu değil…

Bunu biliyorum…

Bu bağlamda;

Özlem Çerçioğlu’nun telaşını anlıyorum.

Bunun yanında;

Kalemini kiraya verenleri de anlıyorum.

Ama “yine yalan” yazarak vicdanlarını kiraya verenleri bir türlü anlayamıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum