Prof. Dr. Ersoy: "Tüp mide yöntemiyle kalp hastalıklarından korunulabilir"

Prof. Dr. Ersoy: "Tüp mide yöntemiyle kalp hastalıklarından korunulabilir"

Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Emin Ersoy, "Tüp mide yöntemiyle gıdaların ince bağırsağa geçişi hızlanır ve tokluk hormonu erken salınır, kişi daha erken doygunluk hissine kavuşur. Bu sayede kişi...

Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Emin Ersoy, "Tüp mide yöntemiyle gıdaların ince bağırsağa geçişi hızlanır ve tokluk hormonu erken salınır, kişi daha erken doygunluk hissine kavuşur. Bu sayede kişi obezitenin sebep olduğu fazla kilolardan, yüksek kan şekeri ve kolesterol değerlerinden, uyku apnesinden, tip 2 diyabetten, kısırlıktan ve kalp hastalıklarından korunabilir" dedi.

Tüp mide, tıptaki adıyla sleeve gastrektomi cerrahi kilo verme yöntemlerinden biri. Diyet ve egzersize rağmen fazla kilolarından kurtulamayanlara önerilen bu teknikteki amaç, bireyin tükettiği gıda miktarını azaltmak. Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Emin Ersoy, tip mide yöntemine ilişkin detayları aktardı. Ersoy, laparoskopik yöntemle gerçekleştirilen yöntemin karnın üst bölgesinden açılan küçük kesilerle yapıldığını belirtti. İşlem sırasında midenin yüzde 80’lik kısmının alındığı söyleyen Prof. Ersoy, “Organın çıkış kapısı diye bilinen ‘pilor’a yakın bir bölgeden başlanarak, yemek borusuna kadar olan kısım tüp haline getirilir. Muza benzer bir şekil alan mide, sindirim görevine devam eder. Amaç, küçültülen mideyle kişinin tüketeceği gıda miktarını kısıtlamak. Ayrıca alınan bölümde üretilen açlık hormonu Ghrelin’in salgılanmasının da önüne geçilir. Gıdaların ince bağırsağa geçişi hızlanır ve GLP adındaki tokluk hormonu erken salınır, kişi daha erken doygunluk hissine kavuşur. Bu sayede kişi obezitenin sebep olduğu fazla kilolardan, yüksek kan şekeri ve kolesterol değerlerinden, uyku apnesinden, tip 2 diyabetten, kısırlıktan ve kalp hastalıklarından korunabilir" ifadelerinde bulundu.

Müdahale sonrası süreçte beslenme

Tüp mide ameliyatının ardından vücudun iyileşme ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarına uyum sağlamasına yardımcı olan beş aşamalı bir diyet uygulandığını aktaran Ersoy, "Hasta bu süreçte daha küçük porsiyonlarda ve daha sık yemek yemesi gerektiğini öğrenir. İşlemden sonraki ilk iki hafta berrak sıvı diyeti yapılır. Bu diyet; ishal, kabızlık ve aşırı su kaybı gibi komplikasyonları önlerken, vücudun iyileşmesi için ihtiyaç duyduğu zamanı verir. İlk günden itibaren en fazla dikkat edilmesi gereken durum, protein alımıdır. Protein, bariatrik cerrahi sonrası diyetin temelini oluşturur ve doğru miktarda alınması önemlidir. Hızlı kilo kaybına bağlı kas yıkımı ile karşılaşmamak için günlde en az 60 gr. protein alınmalıdır. Bu süreçte saç dökülmesi, uyku problemi ve yorgunluk gibi şikayetlerle karşılaşılmaması için de düzenli olarak multivitamin kullanmak da gerekir. Üçüncü hafta itibariyle hasta, püre beslenme döneme geçiş yapar. Her türlü gıdayı mikserden geçirerek tüketebilir. Günlük 60-80 gr protein almaya devam etmeli ve yeterli miktarda sıvı almalıdır. Dördüncü hafta yumuşak gıda haftasıdır ve hasta bu süreçte çok iyi çiğnemesi ve yavaş yemesi gerektiğini öğrenir. Katı ve sıvı alımının aynı anda yapılmamasına dikkat edilmesi gerektiği hastaya söylenmelidir. Beşinci haftada katı gıdaya geçilir, aynı zamanda yağsız protein ve sebze tüketimine önem verilmelidir. Yine katı ve sıvı gıdalar birlikte alınmamalıdır, hasta yasak olan yiyecekler hakkında bilinçlendirilir" diye belirtti.

Ersoy, hastanın metabolizmasına bağlı olarak, ilk üç ayda 20-30 kilo vermesi beklendiğini, daha sonrasında bu miktarın, ayda 3-5 kiloya düştüğünü belirterek, "Bireyin tüp mide ameliyatından bir sene sonra ideal kilosuna inmesi beklenir" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.