Merhum gazeteci Rauf Tamer’in dillere pelesenk olmuş bir sözü vardı: “ŞAHASER UYANIYOR!..” derdi Tercüman’daki yazılarında yeri geldikçe…

Turgut Özal’ın dile getirdiği “21. Asır Türk Asrı Olacaktır!” derdi…

2000’li yıllarla beraber Türkiye Cumhuriyetinde olsun Türk Kültür coğrafyasında olsun, bir zamanlar hayal bile edilemeyecek gelişmeler yaşanmaya başlandı.

Bu süreci çok iyi gözlemleyen, Türk’e zincir vurmak, Sevr’de yarım kalan hayallerini hayata geçirmek isteyen çevrelerin sinsice ortaya koyduğu oyunlara rağmen Türk Dünyası uyandı…

Bu uyanışın lokomotif gücü elbette 90 milyona yaklaşan dinamik nüfusuyla Türkiye Cumhuriyeti’dir…

Önceleri Türkiye-Azerbaycan yakınlaşması için “2 Devlet Tel Millet!..” tanımlamasını duyardık sık sık… Şimdilerde kurulan uluslararası bir yapılanmayla “Türk Devletleri Konseyi” kısa adıyla “Türk Devri” hayata geçmiş bulunuyor.

Sadece ülkemizde yaşanan gelişmelere baktığımızda şu çarpıcı gelişmeleri görüyoruz:

Türkiye cumhuriyeti uzun süre ülke içinde yaşanan uluslararası terörü sınırları dışına çıkarmıştır. Öyle ki Kuzey Irak ve Suriye’de oluşan her türlü terör odaklı yapı anında çökertilebilmektedir.

Bu konuda bir zamanlar bize verdikleri HERON adındaki insansız aracı kendi merkezlerinden istedikleri şekilde yönetirlerken şimdilerde ülkemiz kendisinin geliştirdiği İHA ve SİHA teknolojisi ile dünyada alanında ön sıralara geçmiş ve gıptayla izlenen bir teknoloji çağını başlatmıştır.

Dünyanın gözü önünde Libya’da yaşanan karışıklıklar Türkiye’nin istediği şekilde çözülmüş, Doğu Akdeniz’de de Mavi Vatan kavramıyla oyun kurucu ülkeler arasında yer alınmıştır.

Karabağ’da uzun süredir sürüp gelen Ermeni işgali, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgisiyle sona erdirilmiş ve Karabağ’a Azerbaycan bayrağı dikilmiştir.

Ukrayna-Rusya Savaşında ülkemiz kendi iradesini ortaya koyarak hiçbir tarafın yanında yer almayarak dünya ölçeğinde saygu-ınlık kazanmış; bu konuda da dünyayı tahıl krizine getirdiği çözümle açlık krızinden kurtarmıştır.

Elli güne yaklaşan İsrail’in Filistin İşgali ve Gazze’de yaşanan bebk, kadın, çoluk, çocuk katliamına en gür sesi çıkaran ülke Türkiye Cumhuriyetimiz olmuştur. ABD demeden AB demeden her ortamda onlara rağmen olması gerekenleri en gür sesiyle dile getirmiştir.

Geçtiğimiz olimpiyatlarla başlayan, okçulukta, aletli Jimnastikte yaşanan olimpiyat şampiyonluklarının sevincini yaşarken Bayan Voleybol Takımımızın kazandığı Avrupa Şampiyonluğu, Basketbol kulüp takımlarının sürekli en üst sıralarda tamamladıkları başarı süreci derken, son dönemde A Millî Futbol Takımımızın Avrupa Şampiyonasına giderken Galler’le de sahalarında berabere kalarak grubunda ilk kez lider olarak Almanya’daki şampiyonaya gidecek olması ülkemizde derinden derine millî bir ruhun uyandığının göstergesidir.

Almanya’da Berlin’de oynanan maşta 72 bin seyircinin 52 bininin Türk seyircisi olması şahaserin uyandığının ben somut göstergelerinden birisidir.

Bu bağlamda ben de gururla ve onurla:

“ŞAHASER -TÜRK MİLLÎ RUHU- UYANDI” diyorum…

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!..”

GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…