Sanal seçilim destanımız

Yaşımızın gereği zaten eprik dünyanın

Sırtındaki kamburduk

Ve biz bu seçilimin elenim listesine

Girip güle oynaya heybesini doldurduk

***

Devirmişiz dördünün üçünü olan ömrün

Hammaddesi olmuşuz sırt sürmesi sabunun

Baston gözlük kulaklık

proteziz çoğumuz

Dölümüzün sırtında kıymığıyız odunun

Lo taşı eziminde belirsiz yokluğumuz

***

Deprem terör sel derken

doldurduk çetenleri

Çiti dersen çetenin savaş talan yalanla

İnsansılar eliyle yükseldikçe yükseldi

Birbirinin sırtına diş bıraktı itsiler

Kan üstüne kan emdi piresiler bitsiler

***

Üçe beşe sattıkça toprağın beleşini

Döşünde bebelerin gördük Rus keleşini

Gördük duyduk sustuk hem

Havva raspiliğinden nasiplenmeden Adem

***

Kıblemiz de değişti Kabe pazara çıktı

Muaviye Hasan'ı avradına öldürttü

Yezit'e Hüseyin'i tam ikiye böldürttü

Kerbela musaf musaf kainatı inletti

Acem marşı mislinde minberinde dinletti

Biz ise "şükür" deyip kibrit çaktık canlara

Takke cüppe üleştik ekmek banıp kanlara

***

İrem bahçelerine tek başına kurulup

Billur köşkler kurdurduk cincifit ordulara

Secdemiz kula döndü "Allah" dedik pullara

***

Biz ki "Sanal Seçilim" denen bu gerçekliğin

hakça seçimleriyiz

Körlediğimiz neslin soyutuk imleriyiz

Sustuk zira korkudan susturduk tüm dilleri

Gülün dikensizini uzatıp sevgiliye

Koynumuzda büyüttük iblisi sevgi diye

***

Bu sanal seçilimin hak eden tarafıyız

"Oh olsun"la "eyvah"ın tam eşit arafıyız

"Bismillah"la şükür"ü bağnazlığa eş saydık

Kadehle şiir düzdük ödülüne düzüldük

Kostüm kostüm sahnede

matruş matruş süzüldük

"Hurra!" naralarıyla koşarken boğaz boğaz

Sapıtık elitlerin kutsandığı dosyada

ellenmiş bebelere numaradan üzüldük

***

Cayır cayır yanarken canlar cifit eliyle

Takke takke kan içtik ağlak bir mostralığın ifriti sam yeliyle

***

"Bir tutam yeşil için" başlığına uyarlı

kol ağası kılıklı kuvvetlere yenilip

yapayalnız bıraktık gencecik çınarları

Çıkmadı içimizden bir yiğit ki duyarlı kör olmadık* oh olsun sonucu görüyoruz kendi kof dünyamıza sim ağlar örüyoruz

***

Ne zaman Aylan bizi yarıp Kızıldeniz'i geçirirse geçeye

Ne zaman ülkesine göz dikmiş yahudiyle sırt vermekten vazgeçer Hak yoluna döneriz

Ne zaman sahisinden affeder Hak izniyle varsayar erenleriz

***

Ne zaman külümüzden doğar tümden yeniden

Ne zaman ki korkmadan

Kaf'ı alır devinden kurtarırız dünyayı

***

Ne zaman secdemizi doğrultur gerçek Nur'a

salih kalple yönelir baş eğeriz Huzur'a

***

İşte o an seçilim heybesini doldurmuş

yola koyulmuş olur

İşte o an evrene yeniden güneş doğar

Gönlümüzün ışığı karanlıkları boğar

Yenibaştan elele evren erinci solur

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.