Saraybosna’dan Balkan esintileri

Balkanlar denince ecdadımız Osmanlı’nın eski vatan toprakları evlad-ı Fatihan diyarı Türkler, Boşnaklar, Arnavutlar vb. akraba toplulukları aklımıza gelir. Balkanlar hakkında bütün bildiklerim, öğrendiklerim tarih ve coğrafya kitaplarındaki bilgilerden ibarettir.

1860’lı yıllar Balkan savaşlarından sonra Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’dan Edirne’ye doğru Anadolu’ya çekilme hareketi başlamıştır. Ama vücudumuzdan canımız, ciğerimiz, elimiz, kolumuzun bir kısmını keserek, gönül bağımız, kültür ve medeniyet bağımız olan aynı büyük milletin evlatlarını Balkanlar’da bırakarak Anadolu’ya gelmişiz. Pek çoğu da yaşadıkları zulüm, sıkıntı ve yokluklardan kurtulmak, yaşamak için anavatanları Türkiye’ye göç etmişler, bize sığınmışlar.

Bu anlatılanlar, bildiklerim benim hep merak konum olmuştur. Dört beş asır Osmanlı’nın huzur, barış, adalet, ahlak temelleri üzerine kurduğu bir devlet düzeninin himayelerinde yaşayan evlad-ı Fatihan diyarından Bosna-Hersek’deyiz…

Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’yı ziyaret etmekle başladı gezi programımız. Beş altı gün süren bu gezi programı gönül ve zihin dünyama adeta ilaç gibi geldi. Kültür ve medeniyetimizden, şanlı tarihimizden Balkanlar’da, Avrupa’da kalan ecdadımızın emanetlerini, eserlerini görmek, Boşnak kardeşlerimizle tanışmak, ikili üçlü sohbetler etmek, çaylarını içmek, çarşı pazarını, hanlarını, camilerini, bedestenlerini gezmek, tarihi çeşmelerinden buz gibi sular içmek, yaşayan kültür ve medeniyetimizi görmek, tarifi mümkün olmayan keyif ve haz veriyordu. Gezdiğim mekânlarda görüştüğüm, konuştuğum Boşnak kardeşlerimizle çat pat Türkçe anlaşabilmemiz bana ayrı bir rahatlık veriyordu.      

Ziyaret ettiğim Gazi Hüsran Paşa Cami’sinde, Fatih Sultan Mehmet Cami’sinde, Mimar Hayrettin’in yaptığı eseri olan Mostar Köprüsü’nü de gördük. Ecdadımızın ordularıyla o toprakları fethetmeden atmış yetmiş yıl öncesinden gönderdiği Horasan Derviş Gazilerinden Sarısaltuk Şeyh’i yedi yüz dervişiyle (Bektaşi, Kadiri, Mevlevi, Halveti tarikatları) halka hizmetleriyle adalet, iyilik, ahlak, dürüstlük ve ihlâsla gönülleri fethetmiş olmaları, kılıç zoruyla değil, gönül rızasıyla inanarak Müslüman olup Osmanlı’ya sadakat ve bağlılığını asırlarca gösteriyorlar.

Balkanlar’ın her karış toprağında medeniyet izlerimizi, gezip gördüklerimizi bir yazıya sığdırmak yetmez. Ancak Bosna-Hersek’ten güzel şehir Saraybosna’dan televizyondan hava raporu izlerken sözünü ettiğimiz o meşhur Balkanlar’ın buram buram Osmanlı Türk kokan Anadolu kokan bizim olan güzel havasından Türkiye’ye olan sevgi, hasret ve muhabbetlerini gönül dolusu selamlarını getirdim.

Hiç ayrı bir ülkeye gitmiş yabancılığı çekmedim. Çarşı, Pazar, kahveler, hanlar, çay ocakları, lokantalar, börekçi dükkânları, marketler, pazar yeri sanki kendini Bursa Kapalıçarşı’da Kozahan Fidanhan’da hissediyorsun. Ya da şehzadeler şehri Amasya veya dünya kültür miraslarımızdan Safranbolu’dasın. Çarşı, evler, dükkânlar, hanlar, bedestenler, camiler, türbeler, Osmanlı. Atamız yani biz. Dilimizden ve kültürümüzden hiç düşürmediğimiz “Allah’a emanet ol”, “Hoşçakalın” deyimleri bile aynen günlük konuşmalarında ifade ediliyor. Şimdilik yazımızı burada keserek ikinci bölümle devam edeceğiz.

Sağlıcakla kalın.

SARAYBOSNA RÜZGÂRI

Uçun, kuşlar gibi mavi göklerde,

Ölçülemeyen gökyüzünün sonsuzluklarında,

Sanki biz de kuşlar gibi kanatlandık,

Balkanlar’ı aştık, Saraybosna’ya uçtuk.

***

Rüya gibi masal perileri şehri Saraybosna,

Dostlar, tarih, doğa unutulmaz hatıra,

Kalbim, ruhum nal seslerinde ecdad diyarında.

Boşnak kardeşlerimizle kıldığımız Cumalarda.

***

Gazi Hüsrev Paşa Cami’sinde selalarda, ezanlarda,

Camiler, bedestenler, sebiller ve hanlarda.

Sanki Edirne’de, Amasya’da Bursa’da,

Kültürümüz, sanatımız, medeniyetimiz Saraybosna’da.

***

Güzel ecadım Fatih Sultan Mehmethan,

Sultan Murat, Kanuni Sultan Süleymanhan,

Öyle bir eser, öyle bir eser bırakmışsınız,

Asırlarca ayakta duran Mostar köprüsünü yapmışsınız.

***

Ecdadına, tarihine, medeniyetine,

Sahip çıkanlara selam olsun.

Bosna-Hersek, Boşnak kardeşler,

Evlad-ı fatihan diyarı huzur bulsun.

***

Bir yanım Saraybosna,

Bir yanım Türkiye,

Balkanlar, öz topraklar,

Parçalanmış aileler, kanayan yürekler,

Seni hiç unutur muyum Saraybosna.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum