Şerif KUTLUDAĞ

Şerif KUTLUDAĞ

“Şeb-İ Yeldâ/En Uzun Gece” kim için?

21 Aralık; Şeb-i Yeldâ / En uzun gece!..

Bugün 22 Aralık: Şeb-i Yeldâ’nın sabahındayız…

Peki, ne geldi geçti ve ne değişti hayatımızda?

Doğa bazı konularda çalar saat gib: Vakti geldiğinde ne olması gerekiyorsa o oluyor hiç sapma olmadan en doğal haliyle…

Şeb-i Yeldâ da bir doğa olayı.

Bizler konuşur ya da yazarken yılın en uzun gecesi olarak söyleyiveriyoruz farkında olmadan!..

Bu söylem; yâni, yılın en uzun gecesi olması Kuzey Yarıküredeki ülkeler için geçerli… Oysa aynı saatlerde Güney yarıkürede de en kısa gece en uzun gündüz yaşanmaktadır yer küremizde… O halde değerlendirme kim hangi küredeyse orası için doğrudur, diğerinde ise tam tersi bir mevsim yaşanmaktadır: Yani,  kuzey yarı kürede her yeri kar kaplarkan güney yarı kürede ise yazın kavurucu sıcakları yaşanmaktadır değerli okurlarım.

Bir de konunun bir başka boyutu var ki herkesin yaşadığına göre bir anlam ve değer ifade etmektedir:

Şöyle ki, hastane odasına yatan şifa bekleyen hastalar için, ceza evlerinde çile doldurmaya çalışan hükümlüler için, asker ocağında şafak sayan Mehmetçikler için, düğün tarihi ilân edilmiş evlenecek gençler için, hayatta tutunacakları tek dalları olan anne babalarını kaybetmiş olan engelli insanımız için,  ilk şiir kitabının matbaadan çıkışını bekleyen şâirler, sanatın değişik dallarında  alanıyla ilgili olarak ilk kez sanat severlerle buluşacak olan sanat erbâbı için vb siz gelin de onlara sorun en uzun gecenin ne demek olduğunu…

Bu açıdan bakıldığında doğanın gerçeğiyle insanın gerçeğinin farklı olduğu gerçeğiyle yüzleşiyoruz.

Ben de bu duyguları daha iyi anlatabilmek adına ŞEB-İ YELDÂ isimli şiirimi takdim etmek istiyorum siz değerli okurlarıma:

ŞEB-İ YELDÂ /EN UZUN GECE          

Şeb- i yeldâ!..

Şühedâ!.. Elvedâ!.. Hüveydâ!..

Doğanın dili böyle söylüyor lisân-ı hâl ile;

Hepsi âşikâr, hepsi gerçek, hepsi de nidâ!..

***

Kuzey Kutbunda yaşayan bizler için;

En uzun geceyken adım adım uzayan

Güney Kutbunda yaşayanlar içinse

En kısa gecedir uykulara doyulmayan…

***

Biraz tarih öncesine gidersek mitolojik döneme;

Türkler için Nardugan Bayramı’dır bilgide kalan

Hayat Ağacı’yla, Ülgen’iyle, Erlik Han’ıyla…

Güneşin bayramıdır ışığıyla güne uyanan…

***

Farîsiler için Şeb-i Yeldâ kutlanıp gelir

Zerdüşlük’ten, Ahura Mazda’dan beslenerek.

Eski zamanlardan bahsedilir Hâfız-ı Şirâzi okunarak

Nar kırılır, karpuz kesilir; çerezlerle bezenirken sofralar…

***

21 Aralık 1914’te emir verilende Sarıkamış’ta

Binlerce Mehmetçik yürüdü karda kışta ayazda…

Binlerin yüzünde donup kalırken uykulu gülüşler

O günden beri Sarıkamış’ta Allahüekber Dağları niyâzda…

***

Şeb- i yeldâ!..

Şühedâ!.. Elvedâ!.. Hüveydâ!..

Güneş günü sobe/liyor uzun geceler ederken vedâ.

Hepsi âşikâr, hepsi gerçek, hepsi de nidâ!..

Böyle bir düzen kurmuş doğada, ezelden Hüdâ….

***

Şeb- i yeldâ!.. En uzun gece!..

Kimine yeni gün, kimine yıl başı

Dualarıdır yuvanın huzuru, ekmeği aşı…

İnsanoğludur bu, gönlü güzelden yana hep;

Yeter ki, yalnızca sevinçten dökülsün gözünde yaşı…

Şerif KUTLUDAĞ

21 Aralık 2021 Karşıyaka / İZMİR

Sevgilerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.