Seçimin kazananı kim?

Aslında kazanmamıza odaklı bir yazı hazırlamıştım bugün için. Çünkü o kadar doldurmuştu ki sahayı, alanları, meydanları Muharrem İnce. Türkiye, Türkiye olalı böyle bir kalabalık görmemişti. Gerek İzmir de, gerek Ankara da, gerekse İstanbul’da. İnsanüstü bir gayret sarfetti. Hepimiz de öyle.  Ülkemizin selameti için. Ama öyle 16 yıl önceki hükümetler yoktu ki seçimi adil bir şekilde kazanalsın. Sonuç zaten herkesin olacağını bildiği gibi gelişti.

KİM KAYBETTİ?

Aslında kim kaybetti biliyor musunuz?

Ülkem kaybetti seçimi biz değil.

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Ekonomi kaybetti

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Eğitim kaybetti

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Hayvancılık kaybetti

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Tarım kaybetti

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Milyonlarca işsiz üniversiteli genç kaybetti

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Doğası kaybetti, ülkemin ormanı kaybetti.

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Vakıf yurtlarında ve başka şekillerde tecavüze uğrayan binlerce çocuğumuz kaybetti

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Şiddete uğrayan kadınlar kaybetti.

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

İş güvencesi olmadan çalışan emekçiler kaybetti.

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz? 

Elimizden uçup giden şeker fabrikalarımız kaybetti.

İhracat kaybetti.

Elin (sözde savaştaki) Suriye’den patates ithal eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bunca çiftçi ağlarken. Vatanımızı kirlettikleri yetmezmiş gibi onların çiftçilerini destekleyerek kendi çiftçimizin ölümünü ilan etmesini mi istiyor?

Seçimi ülkemin çiftçisi kaybetti.

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?  

İyi niyet, empati kaybetti.

Aslın da kim kaybetti seçimi biliyor musunuz?

Ülkece gülmeyi unutmuştuk. Yeniden öğrendiğimiz. Gülümseme kaybetti. Bir daha ne zaman gülebileceğiz kim bilir?

Kazanan kim?

Şimdilik kazandığını sanan rant sahipleri kazandı, kavga kazandı, bir yandan bireysel silahlanmanın yasaklanacağını söyleyip bütün gece silah atarak kutlamalar yaparak iyi bir kutlama yaptığını sananlar kazandı. Ülke bu kafalarla nereye gidecekse? Haaa! Bir de o ülkeyi baştan aşağıya kendi ülkelerinin perişan haline çeviren Suriyeliler kazandı. Belki de en çok onlar kazandı. Artık gönül rahatlığıyla yayılabilirler benim nadide ülkemde…

Ülke için; senin ülken, benim ülkem.  Onun vatandaşı, benim vatandaşım. Diyenler kazandı. Böyle bölünmeyle nereye varılacaksa? AKP’lilerin dışında, sırtımızı yasladığımızda yıkılacak duvar hissine kapılmayı artık istemiyoruz. Yorulduk artık kuşku ve korku içinde yaşamaktan bu duygularımızı sıfırlayabilecek misiniz? Kucaklayacak mısınız hepimizi? Kürt,  Türk,  Alevi, Sünni demeden? Biz bunu istiyoruz. Siz de bize üvey evlat muamelesi yapmadan davranın lütfen. Güven istiyoruz.  Artı güvenmek istiyoruz. Burası hepimizin ülkesi, yabancı bir ülkede değil, kendi ülkemizde gibi yaşamak istiyoruz ötekileştirilmeden…

KAZANAN KİM? 

O gönüllerimizde. Bizim kazananımız!

Bu ateşi yakanlar bir gün ayni ateşte kendileri yandıkları zaman anlayacaklar her şeyi ama o zaman zaten iş işten geçmiş olacak.

Daha fazla söze ve yoruma gerek yok, zaten konuşacak mecal de yok! Ay aydınlık yol meydanda. Artık başımızdakilerden herkesi ayrıştırmadan kucaklayacak, toplumun her kesiminden insanı kendi şemsiyesi altına alacak sağduyu bekliyoruz. İnşallah kaybettiğimizi saydığımız her şeyi vatan millet aşkıyla geri verirler.  Bizim derdimiz zaten vatanımız, milletimiz ve onların bütünlüğü!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum