Şehidim Sen Rahat Uyu

Yeni yılın ilk günlerindeyiz. 

Dileğimiz 2015’te yaşanan acı tabloyu geride bırakmak;  yeni yılın yeni umut olması arzusuyla iç huzur ve komşularla barışın sağlandığı günlerdi…

Ama olmadı, olamadı…

Vatandaş yeni yıla gözünü şehit haberleriyle açtı…

Terör yüzünden yıkılan, dağılan yuvalar, şehitler, gaziler…

Bir yanda devlet ve millet için can ve kan verenler, diğer yanda etnik kimlik üzerinden siyaset yapıp, özerklik çığlıkları atarak devlete meydan okuyanlar…

Son olarak 40 günlük geçici görev için gittiği Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Karacasulu Uzman Çavuş Kenan Karabacaklı şehit edildi.

Acı haber Aydın’ın Karacasu ilçesinde oturan baba Avni Karabacaklı’nın ocağına tez ulaştı. Oğlunu şehit veren babanın hıçkırıkları yüreğimizi dağlarken, şehidin amcası Mehmet Karabacaklı’nın ilk ifadesi; “Vatan sağolsun diyoruz. Ama Vatan yerinde. Ben askerden geldiğimden beri aynen Vatan yerinde. Kuzularımız gidiyor... Ne diyeyim ben buna şimdi. Ne diyebilirim sizlere. Biz yandık başkaları yanmasın” oldu.

Ben askerliğimi Güneydoğu’da yaptım. Bölücü örgütün 15 Ağustos 1984 tarihinde Siirt'in Eruh ve Hakkâri'nin Şemdinli ilçelerine baskınlar düzenlediğinde Eruh’daydım. Bir çok arkadaşımızı şehit verdik. Bunlardan biri Siirt’in Sason ilçesinde PKK’lı teröristlerce pusuya düşürülerek şehit edilen Olcay Altun’du. Olcay da tıpkı Kenan gibi Karacasulu idi.

O günün şartları gereği benden haber alamayan rahmetli annemin gözyaşları ilk görüşmemizde sel olup akmıştı…O nedenle televizyonları başında “kimin ocağına ateş düştü” endişesiyle oturanları, şehit ailelerinin çığlıklarını, analarının gözyaşlarını çok iyi bilirim. Bu ailelerin bir çoğu aradan onca yıl geçmesine rağmen çocuklarının şehit edilmesini kabullenemedi. Her kapı çalındığında, her bayramda sanki oğulları gelecek gibi bekledi, bekliyor. Elbette ki kolay bir durum değildir, ama bu ülke, bu millet o aileye borçludur, devletin görevi o aileye sahip çıkmaktır.

Ocaklarına düşen o acıyı şov yapanlar, can ve kan üzerinden siyaset yapanlar anlayamaz. Ben çok yutkundum, onlarla ağladım. Bugüne kadar yüzlerce köşe yazısı kaleme almış biri olarak hayatımın en zor yazısını gencecik şehitlere duyduğum hüzünle yazıyorum.

Terörün her türlüsünü şiddetle lanetliyor, kınıyorum.

Teröre destek verenleri de, işbirlikçilerini de, bu vatanı-milleti bölmek isteyenleri de, bayrağı indirip devlet kurmak isteyen hainlere de “Tarihten ders alın. Agop’un işbirlikçisi olmayın” diyorum.

Atatürk gençliğe hitabına “Ey Türk Gençliği” diye başlıyor ve “…Birinci vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmektir...” diyor.

Karacasulu Uzman Çavuş Kenan Karabacaklı birinci vazifesi için şehit oldu. O da Cumhuriyetin sadece kendisine değil, Türk gençliğine emanet edildiğine inanıyordu. Senin gibi, “Türkiye Cumhuriyeti’ni muhafaza ve müdafaa etme uğruna” canını ve kanını verecek isimsiz kahramanlar var. Sen rahat uyu şehidim!

kenan-karabacakli-ve-esi.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.