Selahattin Demirtaş: “Devlet Yönetimi Tümüyle Yerellere Aktarılmalı”

Selahattin Demirtaş: “Devlet Yönetimi Tümüyle Yerellere Aktarılmalı”

İzmir’de konuşan Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, devlet yönetiminin tümüyle yerellere aktarılması gerektiğini, demokratik özerklik derken yerel meclislerin neredeyse merkezi hükümete yakın sisteme ve modele geçmesinden bahsettiklerini söyledi.

- İzmir’de konuşan Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, devlet yönetiminin tümüyle yerellere aktarılması gerektiğini, demokratik özerklik derken yerel meclislerin neredeyse merkezi hükümete yakın sisteme ve modele geçmesinden bahsettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Manisa ziyaretinin arından İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Konuşmasında devletin toplumun kendi doğasında var olan çoğulculuğa uygun bir şekilde yeniden organize edilmek durumunda olduğunu söyleyen Demirtaş, “Sağlıksız siyasi yapıyı dağıtamazsak hiçbirimiz kendi sorunumuzu çözemeyeceğiz. Karşımıza sürekli bir ırkçı dalga, bir milliyetçi dalga, bir devletçi hegemonik dalga çıkacak. Bu toplumsal yapıyı kesinlikle demokrasiden yana yeniden düzenlemek gerekiyor. İşte cumhurbaşkanlığı seçim kampanyamız asıl bunun üzerine kuruludur. Bu kadar farklı dilin, kimliğin, inancın var olduğu toplumda tek bir kişinin ‘Ben padişahım, ben başkanım’ anlayışı ile yöneteceği devlet yönetiminden geçtik artık tam tersi yetki tümüyle yerellere aktarılmalı. Bizim demokratik özerklik dediğimiz yerel meclislerin neredeyse merkezi hükümete yakın sisteme modele geçmemiz lazım. İzmir’in büyük kısmı Sayın Kocaoğlu’na oy verdi ama İzmir’i Sayın Kocaoğlu ve meclisi yönetemiyor. İzmir’le ilgili kararları AKP alıyor. Bir başka partiye oy veriyorsunuz, merkezi hükümet sizi tek başına yönetebiliyor. Bu cendereden çıkış olmayacak mı? İzmir’de istediğimiz gibi yaşamak için, illa Türkiye’nin yüzde 50’sinin oyunu mu almanız gerekiyor? Bunun çözümü var. Yetki burada olacak. Ankara’daki bakan, başbakan, cumhurbaşkanı İzmir’le ilgili istediği kararı alamayacak. Nereye park yapılacak, nereye yol yapılacak, restoran bu başbakanın işi değil yerel parlamentonun işidir. Halk kimi seçmişse o karar verecek” diye konuştu.

“İLK İŞ BUNUNLA İLGİLİ SORUŞTURMA AÇACAĞIM”

Konuşmasında TRT Genel Müdürü’nün kendisine yönelik eleştirilerine de cevap veren Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “TRT Genel Müdürü açıklama yapmış, ‘Beni eleştirmeye devam edersen yaptığımız canlı yayını da keseriz’ demiş. Bir genel müdür bu açıklamayı yapıyor. Şu anda canlı yayında olabilir TRT duysun diye söylüyorum. ’11 Temmuz’dan bu yana 224 dakika seni canlı verdik’ demiş. Erdoğan’ı kaç saat canlı verdiğini yazmamış. Tayyip Erdoğan’ın canlı yayını benden 1 saat fazla olabilir 10 saat fazla olabilir. İtirazım olmayacak. Eğer beni yayınladığın saatten 50 kat fazla onu vermediysen senden özür dileyeceğim. TRT Şeş TRT Avaz dahil olmak üzere Recep Tayyip Erdoğan propagandası yapıyor. 224 dakika yayınlamış diye ‘Eleştiremez’ diyor. Bak buradan açık açık söylüyorum canlı dinliyorsan Sayın Genel Müdür; cumhurbaşkanı seçilirsem yetkimde değil ama ilk iş bununla ilgili hakkında soruşturma açtıracağım. Halkının parasını adaletsiz kullandığın için. Üç aday arasında ayrım yaptığın için. TRT kanunu, YSK kararları sana bu yetkiyi vermiyor. Bundan sonra yayınımı yapmayacaksan diz çöktüğümüzü gördün mü? Cumhurbaşkanı adayını şantajla tehdit edip ona diz çöktürecek kadar gafil olduğunu düşünüyorsunuz. Ödünüz kopuyor olabilir ama bizi kendinizle karıştırmayın. Beyefendi beni tehdit edecek, eleştirirsem yayını keserim diye benim vergimle bana seçmenime şantaj yapacak. Biz de sus pus olacağız. Boynumuzu bükeceğiz. Bu devlet anlayışını değiştirmemiz lazım. Bana neden oy verilmesi gerektiğinin somut örneğidir. Bu anlayıştan kurtulmamız lazım. Ricam, bu ülkenin güzel insanları bu tarihi fırsatı kaçırmayalım. Türkiye’de yeni yaşamı inşa etmek imkansız ve zor değil.”

“EN ÇOK HAKARETE UĞRAYANLAR MUHAFAZAKAR KESİMLERDİR”

Cumhuriyetin tek dil, tek ırk, tek kimlik üzerine inşa edildiğini, halen tek dil ve tek millet sloganının iki adayın temel ideolojik referansı olarak yürütüldüğünü söyleyen Demirtaş şöyle konuştu: “Hepimize teklik dayatıldı. Türk olacaksın Sünni olacaksın. Bunu yapmaya çalışanlar bu kimliklerin de içini boşalttılar. Sahte bir Türklük sahte bir Sünnilik, Müslümanlık dayattılar. O da yaratılmış. Devlet Türklüğü, devlet İslam'ı, devlet milliyetçiliği devlet dinidir. Buradan yola çıkarak rahatlıkla söyleyebilir ki Türkiye’de Türkler, Sünni Müslümanlar ‘Biz ezilmiyoruz’ demesinler. ‘Müslümanlar bu ülkede ezilmiyor’ demesin kimse. En çok da dini inançları sömürülen, dolaylı olarak hakarete uğrayanlar muhafazakar kesimlerdir. Çünkü bütün katliamlar onlar adına yapıldı. Roboski onlar adına yapıldı. Hırsızlıklar onlar adına yapıldı. İslami muhafazakar kimlik perde olarak kullanıldı. Yeni yaşam çağrımız aynı zamanda muhafazakar demokrat Müslümanlaradır.”

“MUHAFAZAKAR KESİMİN ÖNÜNDE BÜYÜK BİR SINAV VAR”

Bu seçimde muhafazakar kesimlerin önünde de büyük bir sınav olduğunu savunan Demirtaş, “Onlar da oy kullanırken vicdanları ile 3 fotoğraf karşı karşıya olacak. Her üç fotoğrafa da son kez bakın vicdanlarının süzgecinden geçirip oy kullanacaklar. Hangi fotoğrafa evet mührü basınca aynı zamanda nelere evet demiş olacaksınız. Bu hepimiz açısından vicdan testi olacak. Yeni yaşam çağrısında yeteri kadar destek olursak, yeteri kadar destekten kastettiğim de Çankaya koltuğunu kazanacak kadar olması gerekmiyor. Kazansak da iyi olur tabi ama ille de koltuk sevdasıyla bu çalışmayı yürütmeyeceğiz. Türkiye'nin her tarafında biz bu çağrıya her taraftan mesaj duyuyorsak bu bizim için yeterli bir kazanımdır” dedi.

ADİL TEKLİF

Türkiye’de ortak mirası kazanıma dönüştürmek için yeni yaşam teklifi sunduklarını dile getiren Demirtaş, bu teklifin genç, kadın, insan merkezli, çevreci, bütün kimliklerin inançların özgürce güvence altına yaşayabilecekleri yeni yaşam teklifi olduğunu vurguladı. Halktan halka, inançtan inanca, kimlikte kimliğe farklılık göstermeyecek derecede adil bir tekliften bahsettiklerini ifade eden Demirtaş, “Ben sadece sizin bize emanet ettiğiniz ortak mesajı taşımak üzere, Alevi’nin mesajını Sünni’ye, Türk’ün mesajını Kürt'e, Kürt’ün mesajını Ermeni’ye, kadınlara, gençlere, LGBT bireylere, çevrecilere, ezilenlere, işçilere, işsizlere taşımak üzere görevlendirildim. Kimliklerimizi savunurken bizler ezilen emekçi kimliğimizi unutmayacağız çünkü bileceğiz ki emeği sömürülen Ermeni de, Kürt de, Laz da, Gürcü de Türk de aslında hepimizden bu mesajı bekliyor” açıklamasında bulundu.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ: “DEVLET YÖNETİMİ TÜMÜYLE YERELLERE AKTARILMALI”

SELAHATTİN DEMİRTAŞ: “DEVLET YÖNETİMİ TÜMÜYLE YERELLERE AKTARILMALI”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.