Sevdalı yürekler

İnsanın derdi olur da, sevdası olmaz mı?

Sevdikleri olur da, aşkı olmaz mı?

Sevda dolu, dert dolu, çile ve aşk dolu ne yürekler var bu topraklarda!

Hem de binlerce yüz binlerce çarpan yürek...

Kıpır kıpır, içi hizmet, sevda dolu nice güzel yürekler!

Sabahın köründe, saat 6,30’da başlayan mesai ile şehrin cadde ve sokaklarını temizleyen belediye temizlik işçisi temiz yürekler...

Gene, sabah sabah elinde poşet, içinde emeklerle koşan mahalle bakkalı Mehmet…

Mahalle bakkalımız Mehmet Bey'in üst sokaklara doğru bu telaşlı koşturmasını görünce sordum, “hayırdır ne bu telaş” diye?

“Karşıdaki apartmanda yaşlı teyze, amca var. Apartmanın asansörü yok. 4’üncü kattan sepet sarkıttıklarını gördüm, ekmek ihtiyaçlarını sepete bırakmak için biraz hızlıca hareket ettim. Yaşlı büyüklerimizin bir hayır duasını alabilmek esnaflık hizmeti olarak beni çok mutlu ediyor” dedi.

Mahalle bakkalımız Mehmet Bey'in bu çok candan insanî yaklaşımı beni de mutlu etti. Günümüz toplum yaşantısında her gün alışık olduğumuz şiddet, nefret, cinayet olayların haberlerine iyice kanıksadığımız bu kış gününde, böylesine sıcak, insani ilişkilerin ve mahalle bakkalı kültürü sıcaklığını çok özlemişiz...

Aydın’ın Efeler İlçesinde tanık olduğum bu güzel olayın etkileriyle, zihin ve ruh dünyamda bir sürü cümleler peş peşe sıralanırken, Tema Vakfı Başkanı Mehmet Özdemir’e rastladım.

Aynı zamanda emekli öğretmen olan Mehmet Özdemir zamanla yarışıyordu... Kısacık zaman içinde uğraşlarını, hizmetlerini anlatmaya başladı.

Dün Nazilli’deymiş.

Orada bulunan bir okulda düzenlenen programa yetişmek için sabah evden saat 6.00’da çıkmış. Vakıftaki görevi gereği, öğrencilere tohum, toprak, fidan, ağaç, orman, erezyon, doğa, temiz hava, oksijen, sağlık içinde şehirler, pırıl pırıl, tertemiz derelerde akan akarsular konularında 3 saat süren bir konuşma yapmış. Bugün de Efeler’deki bir okulda öğrencilerle buluşacağını söyledi.

Mesai tanımaksızın, bilhassa okullar ve gençler için gece gündüz TEMA olarak her türlü görsel, sözel ve eylemsel faaliyetler için koşturan Mehmet Özdemir için “Bir tohum, bir fidan. Bir fidan yüzlerce çiçek ve meyve demek. O fidan ve ağaçlarda kuş sesi demek...Oksijen, temiz hava demek.”

Her yıl bir Kıbrıs Adası kadar alüvyonlu vatan toprağı denize akıp gittiği için çok çalışması gerektiğini söylüyor Mehmet Özdemir.

Bize, atalarımızdan emanet bu cennet vatanı, ancak büyük fedakârlıklar içinde, herkes çalışarak, bu güzel vatanı ağaçlandırarak, yeşil bir vatan gelecek nesillere bırakabiliriz.

Aksi takdirde yanan ormanlarla beraber, enkaza dönmüş, verimsizlik, kıraç topraklar… Aziz şehitlerimizin kanları, canları ile var ettiği, bizlere miras bıraktığı bu emanetlere, en büyük vefasızlık, en büyük saygısızlık olur...

Başka bir vatan yok!

Başka bir Türkiye yok!

80 yaşına dayanmış ama nice gençlere taş çıkarırcasına, vatan topraklarının yeşermesi yolunda göreve çıkmış, tam teçhizatlı özel harekât tim komutanı gibi..

İşte sevdalı yürekler...

İşte, vatan, bayrak, hizmet sevdalı gönüller...

Sayıları çok olsun!

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum