Siyaset karıştı…

Benim 6’lı masa kurulduğundan beri söylediğim bir durum vardı.

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığına aday olacak” demiştim.

Aslında bunu görmek için kâhin olmaya gerek yoktu. Zira 6’lı masa Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kurulmuştu. İşin başından beri aday olmak için strateji izledi. “Yüzde 1, 3, 25, 50 diye bakamayız. 6 parti liderinin her biri genel başkan olduğu için eşittir” söylemi ile başlayan süreçte Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’ye CHP listelerinde milletvekilliği sözü verildi. Bu stratejiyle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener haricindeki 4 genel başkanı kendine bağladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Danışmanı Avukat Ahmet Nazif Yücel'in koordinatörlüğünde Türkiye'nin 81 ilinde “Kılıçdaroğlu Gönüllüleri” adıyla örgütlenerek adaylık hazırlığı yaparken; "Kazanacak aday” vurgusuyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkan Meral Akşener alternatif olarak CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı işaret etti. Bu somut adaylık teklifi “Belediyeleri kaybederiz” denilerek itiraz edildi.

“Belediyeler kaybedilmesin korkusu vardıysa bambaşka bir isim önerilemez miydi? 1 yıl boyunca 6 liderin uzlaşacağı makul bir aday çıkarmaları bu kadar zor muydu? Zordu çünkü Kılıçdaroğlu aday olmayı kafasına koymuştu.”

Partisinin grup toplantısında Kılıçdaroğlu, "Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum" diye başladığı konuşmasında "Ya bana katılın ya da yolumdan çekilin" dedi. “Belediye başkanlarımız görevlerine devam edecek” diyerek adaylıkta kararlılığını gösterdi.

Önceki gün 6’lı masa bu şartlarda toplandı. Aslında bunun son toplantıları olduğunu görmek zor değildi. Toplantı kurgulandığı şekliyle başladı. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Kılıçdaroğlu’nu teklif edecek, Karamollaoğlu, Davutoğlu ve Babacan destek verecekti. Planlandığı gibi de oldu. İYİ Parti’den de bu kararın peşinden takılması beklendi.

Akşener ise “6’lı masada biri dahi itiraz ederse ben aday olmam” diyen Kılıçdaroğlu’na güvendi. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’la sonuç alınacağını söyleyen Meral Akşener ve İYİ Parti; “5 liderin imzası ile Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ilan ederiz” denilerek 6’lı masadan dışlandı. Böylece tam bir yıldır ortak aday ve güçlendirilmiş parlamenter sistem denilerek, demokrasi vaadiyle bir araya gelen 6’lı masa, aday ismi nedeniyle dağıldı.

Daha ilk dakikadan itibaren malum çevreler, aday teklifinde bulunan İYİ Parti ve Akşener’e küfür korosu oluşturdular. Düne kadar İYİ Parti ve Akşener’e övgüler düzenler şimdi “Sarayın entrikası” diyorlar. Partinin oy oranını yüzde 22 olarak duyuran CHP’ye yakın basın kuruluşları oy oranını bir gecede yüzde 7’ye düşürüverdi.

Seçim işbirliğine evet ama ittifaklara işin başından beri karşıyım. 6’lı masa kazandırmıyor, kaybettiriyor. İYİ Parti seçimden sonra CHP’ye eklemlenmeyip, her partiye eşit mesafede olsaydı günümüzün ana muhalefet partisiydi.

9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’in; “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir..” sözü, ince hesapları sinesinde barındırıyor.

Dervişe sormuşlar:

En zor olan nedir?

‘Söz’dür demiş…

Anlatması da zor…

Anlaması da…

Seçimlere 70 gün kaldı. Bu süreçte İYİ Parti kendini iyi anlatması gerekir. Tarih yazması da tarih olması da buna bağlıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum