- Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, gerek tutmayan enflasyon hedefi, gerekse durma noktasına doğru giden büyümenin Türk ekonomisi için kırmızı alarmların çalmasına neden olduğunu söyledi.

Partisinin İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında ekonomik gelişmeleri değerlendiren Kılıç, yüzde 2,1 ile beklentilerin altında kalan ikinci çeyrek büyüme verisinin işlerin kötü gittiğini onayladığını savundu. Saadet Partili Kılıç, en son açıklanan rakamlara göre yıllık enflasyonun yüzde 9,88 olduğunun, genel meyve ve sebze fiyatlarındaki artışın ise yüzde 50’nin üzerinde gerçekleştiğinin altını çizdi. Sanayiye ve üretici sektörlere dayanmadan büyümeye çalışmanın bu neticeyi getirdiğini iddia eden Şerafettin Kılıç, “Bu gelişmeler beraberinde işsizliği de artırmaktadır. Ekonominin dengeleri olumsuz sinyaller verdiği gibi, ekonomideki durgunluğun sosyal huzursuzluğa dönüşmesi de bir başka sonuç olarak karşımıza çıkabilir. İşsizlik bir yandan en büyük problem olarak gündemi işgal ederken diğer yandan da çalışanlar yüzde 10’a yaklaşan enflasyon oranın altında zam aldıkları için gerileyen alım gücüyle yaşam mücadelesi vermektedirler.” dedi.

Ekonomide başlayan belirsizlikler ve tereddütlerin, bu alanda yaşanan yapısal sorunları daha da derinleştireceğini belirten Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, “2015 yılı için tahminlerin pek parlak olmaması, cari açığın hala yüksek seyretmesi, ekonominin borç ödemek ve büyümek için dış kaynak ihtiyacının daha da artacak olması, sorgulanması gereken konulardır. Ekonominin yaşadığı yapısal sorunlar; dış ticaret açığı, cari açık, artan dış borçlar, işsizlik, istikrarsız büyümedir. Türk ekonomisinin yapısal sorunlarının ertelenmeye tahammülü bulunmamaktadır. Ekonomide yaşanan bu olumsuzluklar, ancak köklü önlemlerle çözülebilir.” şeklinde konuştu.

Çift hanelere yükselen işsizlik, iç talepteki yavaşlama, yüksek enflasyon ve faiz oranları, sıcak paraya bağımlılık gibi ciddi sorunlara öncelik verilmesi gerektiğini kaydeden SP’li Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Reel sektör yatırımlarını cazip hale getirecek atmosferin oluşturulması, ülkenin reel üretim gücünün geliştirilmesi gibi önlemlere mutlak ihtiyaç bulunmaktadır. İç pazarı genişletecek, üretimi arttıracak bir ekonomi politikası uygulamaya koyulmalıdır. Türkiye üreterek büyümelidir.”