Teknoloji bağımlılık yapar mı?

Merhaba sevgili okurlar... Teknoloji bağımlılığının yoğun bir şekilde ele alındığı ve birçok bireyi etkilediği şu günlerde, konuya biraz farklı açıdan birlikte bakalım istedim. 

Teknoloji bağımlılık yapar mı? Sorusunu değerlendirdiğimizde, aslında sadece bir nesne olarak baktığımızda yapmaması gerekir. Cansız ve etkileşimsel bağlamda niteliği düşük birer nesnedir telefon, tablet, bilgisayar, tv ve benzerleri. İnsanoğlunun daha anne rahminden itibaren en önemli bağımlılık ihtiyacı başta annesi, babası sonrasındaysa yakın ilişki içinde olabileceği başka kişilerdir. Çünkü insan etkileşimsel bağlamda niteliği yüksek bir varlıktır. Kişiler arası bağlarda karşılıklı duygusal etkileşim, düşünsel etkileşim vardır. Anne rahminde istenen ve kabul gören bir bebek olduğunu hissetmekle başlar anne bebek etkileşimi ve bağlanması. Ardından dünyaya geldiğindeyse tüm fizyolojik ihtiyaçlarının düzenli doyurulması kadar yaşamsal açıdan önemli olan duygusal ihtiyaçlarının da düzenli doyurulmasına gereksinim duyar birey, anneye güvenli bir şekilde bağlanmak için. Anneyle arasındaki güvenli bağ sayesinde çevresindeki diğer kişilerle de güvenli bağlar geliştirmeye hazır olur bebek-çocuk. Tüm bu bağlar aslında bir nevi bağımlılıktır. Çünkü geliştirdiğimiz bu güvenli bağlardan birinden ayrıldığımızda veya kaybettiğimizde yoksunluk duyarız tıpkı madde ve teknoloji bağımlılığında olduğu gibi. Ya da hayatımızda anne rahminden, dünyaya geldiğimiz yeni doğan dönemi ve sonrasında hiç bir güvenli bağlanmamız yani güvenli bağımlılığımız olmamışsa o zaman da güvensiz ve riskli bağımlılıklara yönelebiliriz teknoloji bağımlılığı gibi. Bireyin hayatında güvenli bağlanmalar geliştirdiği birden fazla ilişki ve nesne olduğunda, bu ilişkiler içinde yaşadığı duygusal doyum onu tek nesne; telefon, tablet, bilgisayar gibi, bağımlılıklardan uzak tutar. Yani birey buna gereksinim duymaz çoğunlukla sağlıklı bağlanmaları varsa.

Aksi durumda ise, çocuk da yetişkin de teknolojiye bağlanır tabi, eğer hayatında güvenli duygusal bağının olduğu anne, baba, eş, sevgili, yakın arkadaşlıklar ve aktif olduğu sportif veya sanatsal faaliyetler yoksa. Çünkü çocuk da yetişkin de her daim düzenli, istikrarlı ve tutarlı bir şekilde duygusal bağlamda doyurulduğunu hissedeceği ilişkilere ihtiyaç duyar. Bu ilişkiler olmadığında hayatında veya eksik doyurulduğunda, duygusal doyum ve haz da eksik kalır. Birey hayatındaki bu eksikliği ve boşluğu dolduracak bir haz ve doyum kaynağı arar. İşte o zaman da karşısına çıkan en kolay erişebileceği teknolojiyi koyuverir o boşluğa. İstediğinde yanındadır, istediğinde ve istediği kadar yanıt verir teknoloji bireye. Oysa güvenli bağlanmalarımızın olduğu ilişkilerimizden ( anne, baba, eş, sevgili, arkadaş...) aldığımız duygusal haz her zaman teknolojiden aldığımızdan daha yüksektir. Yeter ki hayatımızda erişebileceğimiz ve bize her durumda yanıt verebileceğini, koşulsuz kabul edildiğimizi hissettiğimiz ilişkilerimiz olsun. Çocuklarımız ve sevdiklerimizle aramızda güvenli duygusal bağlarımız varsa o zaman teknoloji ne eş, ne de çocuklarımızın hayatında bir bağımlılık yaratmaz. Çünkü ne çocuklarımız, ne de partnerimiz teknolojiye bağlanmaya ihtiyaç duymaz o zaman. Çünkü ebeveyni veya arkadaşlarıyla oynadığı sosyal oyunların yerini tutmaz bilgisayar oyunları hiç bir çocuğun dünyasında. Çünkü hiç bir eş ya da sevgili duygusal doyumu yaşadığı partneriyle yaptığı keyifli bir sohbet, şefkatli bir sarılma, birlikte yaptıkları bir seyahate tercih etmez teknolojiyi. Unutmayın, çocuğunuzla ve partnerinizle aranızda duygusal bağlantınız zayıfsa, teknolojik bağlantılarının güçlenme riski yüksektir bu bireylerin.  Sevgilerimle... 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.