Tufan: "IMF tasarruf oranının yükseleceğini ön görmüyor"

Tufan: "IMF tasarruf oranının yükseleceğini ön görmüyor"

Nişantaşı Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Öğretim Görevlisi Murat Tufan, “Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yayımladığı son raporda, Türkiye’nin tasarruf oranlarının önümüzdeki beş yıllık süre...

Nişantaşı Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Öğretim Görevlisi Murat Tufan, “Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yayımladığı son raporda, Türkiye’nin tasarruf oranlarının önümüzdeki beş yıllık süreç içinde yüzde 15 seviyesinin üzerine çıkamayacağını ön görüldüğünü söyledi.

Nişantaşı Üniversitesi Bankacılık Ve Sigortacılık Öğretim Görevlisi Murat Tufan Türkiye’nin tasarruf oranları hakkında bilgi verdi. Tasarruf oranları başta Türkiye olmak üzere birçok gelişmekte olan ülke için önemli bir gösterge olduğunu belirten Turan, “Türkiye’nin tasarruf oranları benzer gelişmekte olan ülkelere göre kıyasladığımızda düşük olduğunu söyleyebiliriz. Dünya Bankasının verilerine göre Türkiye’nin tasarruf oranı 2015 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yaklaşık yüzde 14 seviyesinde yer aldı. Yine Dünya Bankası verilerine göre, Endonezya’nın ve Hindistan’ın tasarruf oranı yüzde 32, Rusya’nın oranı yüzde 27, Güney Afrika’nın yüzde 16 seviyesinde yer aldığını görüyoruz” dedi.

IMF tasarruf oranının yükseleceğini ön görmüyor

Tasarruf oranlarının düşük olması ülkelerin özellikle cari açık finansmanında yabancıların tasarruflarına ihtiyaç duymasına neden olabileceğini belirten Tufan, “Türkiye’nin de göreceli olarak düşük olan tasarruf oranları başta cari açığın finansmanında orta vadeli fon ihtiyacını yükseltebiliyor. IMF’nin yayımladığı son raporda Türkiye’nin tasarruf oranlarının önümüzdeki beş yıllık süreç içinde yüzde 15 seviyesinin üzerine çıkamayacağını ön görüyor. IMF, 2017’de tasarruf oranının 14,9’a gerileyeceğini 2018-2021 döneminde yüzde 14,6 düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor” diye konuştu.

Tasarruf oranını yükseltici önlemler devrede

Yurtiçinde yapısal reformlar çerçevesinde alınan birçok önlemin tasarruf oranlarını yükseltecek nitelikte olduğunu söylenebileceğini ifade eden Tufan,” Bu önlemlerin başında zorunlu Bireysel Emeklilik (BES) Sistemi geliyor. Zorunlu BES sisteminin yanı sıra yeni kıdem tazminat uygulaması da tasarruf oranlarını yükseltebilecek hamleler olarak karşımıza çıkıyor. Alınan önlemler sonrası Otomatik katılım sisteminde daha önce BES’i bulunanlar hariç tutulduğunda cayma oranının yüzde 40’a yakın olduğu tahmin ediliyor. Bu sistemin hane halkına ne kadar önemli olduğunu anlatabilmek finansal okuryazarlığın gelişmesine de katkıda bulanabilir. Öte yandan, son zamanlarda fonlama maliyetinin yükselmesi tasarruf oranlarını yükseltecek nitelikte görünse de uzun vade de yapısal reformlar ile bu sorunun çözülmesi önemli olacaktır. Uzun süre fonlama maliyetlerinin yüksek olması yatırım kalemini olumsuz etkileyebilmektir. Türkiye’de tasarruf oranlarını etkileyen bir başka etkeninde yastık altı olarak tabir edilen finansal sisteme kazandırmayan fon miktarı olduğunu söyleyebiliriz. Yastık altında yer alan paranın finansal piyasa aracılığıyla tasarrufa dönüşmesi önem sarf ediyor. Özellikle ABD odaklı sıcak paranın anavatanın geri dönmeye devam ettiği ortamda Türkiye’nin sürdürebilir büyüme oranları için tasarruf oranları ön plana çıkmayı sürdürebilir” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.